Son 5 yılda yoğun olarak hayatımıza giren “alternatif inanç kavramları”diye adlandırmayı doğru bulduğum bazı kelimeler/ifadeler var spiritüel de onlardan biri.

Konu ile uzaktan yakından alakası olmayanlar için belirtmek isterim...

TDK’nın spiritüel kelimesi için açıklaması şöyle;
Tinsel, Madde ile ilgisi olmayan, Manevi, Ruhsal

Başlıkta geçen spiritüel kelimesine aldanıp eksantrik bir içerik okuyacağınızı sanıyorsanız yanılgı büyük, onu peşinen söyleyeyim. Meslek hastalığım olsa gerek “tıklanma” oranı yüksek ifadeleri kullanmadan duramıyorum :)

Haberin Devamı


Son zamanlarda sıklıkla belirtiyorum, ben ruhsal uyanışımı yolun yarısı olarak tabir edilen 35 yaşıma geldiğimde yaşadım.

Aşağıda sıralayacağım maddelerin içinden ya derin bir nefes alarak geçtim, ya da geçmeye devam ediyorum.

Siz de (hangi yaşta olursanız olun) bu maddelerden bir veya bir kaçını hissettiğinizi, deneyimlediğinizi fark ediyorsanız ruhsal bir uyanmaya doğru gidiyorsunuz demektir.

Ruhsal uyanışın bize ne gibi faydalar getirdiğini de bizzat maddelerde göreceksiniz.

Kendinizde bu maddelerden farklı uyanışlar görüyorsanız bana yazın, uyuyanları da uyandıralım:)

Sadeliğin cazibesini görüyorsun...

Giyiminden, konuşmalarına, evindeki eşyalardan, çantandaki ıvır zıvıra kadar her şeyinde sadeliği tercih etmeye başladın. Materyal ile ilişkini kesmenin cazipliğini fark ettin ve fazlalığa tahammülün kalmadı.

Yaşasın kafa açan kitaplar...

Eskiden zaman geçirmek için, uykuya dalmak için, popüler olduğu söylendiği için okuduğun kitaplar vardı. Şimdi ise kitapçıda kitap adı değil, kitap türü soruyorsun. Ne istediğini, neye ihtiyacın olduğunu, neyi öğrenmen veya geliştirmen gerektiğini çok iyi biliyor ve bunun üzerine gidiyorsun.

Sessizlik sana bir şeyler fısıldıyor...

Meditasyon dediğimiz şey sandığın kadar antin kuntin bir şey değil ve o sırada “auuuummmm”sesi çıkartmak zorunda da değilsin, bunu fark ettin artık. Gün içinde zihnini dinlendirmek için kısacık bile olsa zamanlar yaratmak konusunda oldukça başarılısın. Üstelik kimse bunu fark etmese bile. Kendinle kalmak gibisi var mı ? :)

Konu güzellik değil sağlık...

Haberin Devamı

Yediklerine dikkat etmenin sebebi 6 yıl önce aldığın ve artık sana olmayan, bir gün giymeye inat ettiğin etek değil, sağlıklı yaşamanın kendine ve bedenine duyduğun saygı olduğunu fark etmiş olmandan.

Doğada olmakdemek Pazar günleri sahile inmekdemek değil...

Hızla mekanikleşen dünya üzerinde doğal olanların yok oluşuna tanıklık etmenin acısını hissediyorsun. Evinde çiçek besleyememekten şikayet ederken ufak bir kaktüs ile konuya hakimiyetini geliştirmeye başladın bile. Keşke balkonun daha büyük olsa da yiyebileceğin bitkilerden de yetiştirebilsen. Bir sonraki tatilini kesinlikle bir kamp alanında geçirecek ve yeşilin yüzlerce tonuna tanıklık edeceksin.

Elin taşın atında çok daha rahat...

Duyarlı olmanın etrafında olup bitene sadece “ah-vay-tüh”demek olmadığını biliyorsun. Tek başına dünyadaki tüm kötülükleri yenemeyeceğinin farkındasın ancak ufacık bile olsa bir hamle ile fark yaratabileceğini biliyorsun. İhtiyacı olana yardım etmenin, yeteneklerin dahilinde faydalı olmanın ne denli önemli ve kolay olduğunu biliyorsun.

Haberin Devamı

İpler senin elinde...

Sorumluluk kelimesini zorluk veya zorunluluk ile karıştırmayı bıraktın. Sorumluluk almanın özgürleşme ile eş değer olduğunu biliyor ve hayatının her köşesinin sorumluluğunu alıyorsun. Yaşadığın olumlu veya olumsuz her durum karşısında sorumluluk sana ait olduğu için etrafındakileri suçlamaktan vazgeçtin bile.

Geçmiş ve Gelecek dengesini görüyorsun...

Olmuş için üzülüp geçmişe tutunmak, olacak için endişelenip gelecekten korkmak sana göre değil. İçinde bulunduğun zamanı kaliteli hale getirip keyfine varmak için harcadığın enerjinin ne kadar değerli olduğunu farkındasın.

Yaratıcılığının sınırsızlığı büyüleyici...

Seni engelleyen tek şeyin kendin olduğunu fark ettin. Sana sunulanı değil, kendi şekillendirdiğini yaşamanın hiçte zor olmadığını görüyor ve istediklerine ulaşmak için ihtiyacın olan gücü içinde hissediyor, bunu kullanıyorsun.

Aynadakine göz kırpmadan güne başlamıyorsun...

Kendinle ettiğin kavgalar son buldu. Yanlışlar da yapmış olsan, öğrendiklerin çok fazla. Donanımını pozitif yönde kullanarak huzur, keyif, yaratıcılık, sevgi, bolluk ve sağlık dolu bir yaşantıyı hak ettiğini biliyorsun.

Günaydın şekerler...
Ruhsal bir uyanış içinde olduğunuzu düşünmüyorsanız okuduklarınızın bile ne kadar hafif hissettirdiğini fark ederek uyanmaya hazırlanabilirsiniz ;)

Papatya Somer

papatya.somer@milliyet.com.tr