Ali Eyüboğlu

Ali Eyüboğlu

aeyuboglu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

TRT 1’in ana haber spikeri Seval Çöpür, Karslı bir ailenin üç kızından biri. Adapazarı’nda doğdu, Denizli’de büyüdü.
“Nerelisin?” dendiğinde Çöpür’ün verdiği yanıt; “Denizliliyim”.
Çöpür’ün böyle demesinin sebebi şu:
“Annemle babam evlendikten bir süre sonra Denizli’ye geliyor; annem Denizli’yi çok beğeniyor ve ‘İleride burada yaşayalım’ diyor. Yıllar sonra, memur olan babamın tayini Denizli’ye çıkıyor ve annemin hayali gerçekleşiyor. Ben de 27 yıldır Denizliliyim.”
Annesi Zümrete ve babası Aslan’la hasret giderdiği Denizli’de uzun uzun sohbet ettik Çöpür’le.
Meslek hayatım boyunca, televizyon kanallarında spikerlik yapan çok insanla tanıştım, söyleşi yaptım, ama Çöpür gibisine hiç rastlamadım.
Çünkü onun hikayesi çok farklı.
Nasıl mı?
İşte Çöpür’ün anlattıkları:

Haberin Devamı

Seval Çöpür’ün memleket aşkı


‘Spikerlik aklımda yoktu’
“Malatya İnönü Üniversitesi’nde okudum, kimya mühendisiyim. Uslu Holding’de ‘yönetici’ statüsünde çalıştım, ardından çeşitli gıda firmalarında ‘danışmanlık-yöneticilik’ yaptım. Akademik kariyer için Pamukkale Üniversitesi’nde yüksek lisansa başladım; bir TÜBİTAK projesinde görev aldım. Bu sürede üniversitede çeşitli derslerde hocalık yaptım.
Daha sonra Sağlık Bakanlığı’nda müfettiş olmak için sınavlara girdim. Ankara’ya gittiğimde TRT’nin de sınavla eleman aldığını duydum. ‘Hadi ona da bir gireyim’ dedim. Aslında spikerlik gibi bir hedefim yoktu. Haberci olmak istiyordum.
Sınav için gittiğimde güvenlik görevlisi ‘Torpilin yoksa, hiç uğraşma’ dediği için de umutsuzdum. Gerçekten de torpil yapacak kimsem yoktu. O yüzden sınavdan çıktıktan sonra buraya bir daha gelme şansım olmayabilir diye hatıra fotoğrafı bile çektirmiştim TRT’nin önünde. İnternetten sınav sonuçlarına bakıp, kazandığımı öğrenince attığım sevinç çığlığını anlatamam. 3 yıl önce mülakatı da geçtikten sonra spor spikeri olarak başladım TRT’de.
1.5 yıldır da TRT 1 Ana Haber Bülteni’ni sunuyorum. Aslında doktor olmak istiyordum, ama bugün ‘TRT 1 Ana Haber’i sunuyorum. Kader işte; bizi nereye götüreceğini bilmiyoruz.
Şimdiki işimden mutlu muyum? Mutluyum. 3 yıldır TRT’deyim. Her sabah severek ve isteyerek işe gitmek bambaşka bir duygu. İnsanın yetenekleriyle paralel bir işe sahip olması büyük şans. Ama şunu da belirteyim:
Ne işle uğraşırsam uğraşayım bir gün siyasete girmek istiyorum. Bu içimdeki ‘ülkeme hizmet’ aşkının bir sonucu; elimi taşın altına koymak istiyorum. Bu ülke için yapabileceğim bir şeylerin olduğuna inanıyorum.”

Haberin Devamı

Star TV’nin ‘yazlık’ları!

Bir yayın döneminin daha sonuna yaklaşıyoruz. Bu ay içinde bazı diziler ‘sezon finali’nin ardından ‘yaz tatili’ne çıkacak, bazıları ise ‘final’ yapıp, seyircisine veda edecek.
Star’ın devam edecek dizileri belli:
‘Muhteşem Yüzyıl’, ‘Dila Hanım’ ve ‘1 Erkek 1 Kadın’.
Star ‘biten’ ve ‘yaz tatili’ne çıkacak dizilerin yerlerini neyle dolduracak?
‘Şimdilik’ belli olan şu:
Star’da bu yaz bolca Hollywood aksiyonu, Kemal Sunal filmi ekrana gelecek, yeni bir dizi ve üç yeni yarışma başlayacak, bir hafta sonu programı da günlük olacak.
Star’ın yeni yazlık dizisinin adı ‘Benim Hâlâ Umudum Var’.
Şükrü Özyıldız, Gizem Karaca ve Berk Oktay’ın başrolleri paylaşacağı dizi, adından da anlaşılacağı gibi modern bir kül kedisi hikayesi. Gold Film’in çekeceği dizinin yönetmeni ise Nisan Akman.

‘Star Life’ günlük olacak
Star’ın bu yaz sürprizlerinden biri de normal sezonda sadece hafta sonları ekrana gelen magazin programı ‘Star Life’ın günlük olması. Programı ‘Survivor’ yarışmacılarından Fatmagül?Fakı yapacak. Malum yaz aylarında Bodrum, Çeşme, Marmaris ve Antalya gibi bölgeler, İstanbul, Ankara ve İzmir’in mekânları cıvıl cıvıl. Kanalın amacı buralardaki renkli yaşamları ekrana taşıyıp, düşük maliyetle iyi reyting ve reklam almak.

Yaz ekranına 3 yarışma
Yirmibeşfilm’in çekeceği ilginç yarışmanın orijinal adı ‘Money From Strangers’.
Yapımcı Fırat Parlak, birkaç güne kadar adını ve sunucularını belirleyecekleri yarışmayla ilgili şunları söyledi:
“Amerika MTV’den bir format bu. Çeşitli yerlerine 40 kamera yerleştireceğimiz bir sokakta sunucu iki genç kız, gözlerine kestirdiklerini yarışmacı olarak seçecek. Yarışmacı, kulaklığına söylenenleri yapacak. Sunucular, ‘Şu berbere gir, saçını sıfıra vur’ ya da ‘Şu adamın saçını kes’ diyecek. Yarışmacı, istenenleri yaptıkça para kazanacak.”

‘Teyze’ler dünya turunda
Star’ın yeni işlerinden ‘Çılgın Teyzeler’ dünyada ilk kez Türkiye’de yapılacak bir format.
Yarışmaya başvuran 4 bin kişi arasında seçilen altı ‘teyze’ dünya turuna çıkacak. 50 yaş üzeri 6 kadın hem yarışacak, hem maceradan maceraya koşacak. Temmuzda haftada 5 gün ekrana gelecek yarışmada ‘Çılgın Teyzeler’, Arjantin’de tango, Tayland’da Thai masajı yapacak, Afrika’da kabilelere Türk kültürünü tanıtacak.
Star’ın bu yaz ekrana getireceği yarışmalardan biri de Endemol Türkiye’nin hazırlayacağı ‘Çocuk Oyuncağı’. Programda her hafta 5 aile 2 ila 4 yaş arası çocuklarıyla birlikte yarışacak.

Haberin Devamı

Seval Çöpür’ün memleket aşkı

Seval?Çöpür, annesi Zümrete ve babası Aslan’la hasret giderdi.

‘Ana haber alanım, işim, oyun saham!’

Çöpür sezlerine şöyle devam etti: “Günüm, haber koşuşturması içinde geçiyor desem yeridir. Sabah kalkar kalkmaz, ‘Acaba uyuduğum vakitte bir şey oldu mu?’ diye gündemi hızlı bir şekilde tarıyorum. Saat 10.30-11.00 gibi kurumda oluyorum.
Çalıştığım işyerine uzak bir yerde oturduğum için, yolda gelirken köşe yazarlarını okuyorum. Asıl mesai işyerine gidince başlıyor. Günde iki kez haber toplantısı yapıyoruz. Sabahki toplantıda haberi nereden, nasıl göreceğiz; özel olarak hangi haberleri yapabiliriz bunu konuşuyoruz, toplantı biraz da heyecanlı geçiyor. Ardından gün içinde gelişmeleri takip etmeye başlıyorum.
Ana haberin heyecanı saat 16.00’dan sonra başlar. Bazı haberler sürekli güncellenir, yeni bir gelişme olur; önemli bir açıklama, patlama, feci bir kaza falan. Ana haberden yarım saat önce stüdyoda olurum ve gireceğimiz tüm haberleri tek tek okurum. Bu çalışma prensibimdir. Bir gün bile 18.00’den sonra stüdyoya girdiğim görülmemiştir.
Ana haber benim alanım, işim, mesleğim, oyun sahamdır. Haberi çok iyi sunmak zorunda olduğum hissiyatına sahibim. İzleyici kumandadaki bir düğmeyle sizi değiştirebilir, o yüzden ekranda sürekli dinamik olmak zorundasınız. Haberi siz hissetmezseniz izleyiciye de hissettiremezsiniz. İzleyici sizi izlemezse yaptığınız işten zevk alamazsınız. Ana haber bittiğinde tabiri yerindeyse üzerimden kamyon geçmiş gibi oluyor, buna tatlı yorgunluk da diyebilirim.”