Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Sınavdan önce, şunu şöyle, bunu böyle yapın, şu saatte yatın bu saatte kalkın, şunu yiyin bunu yemeyin, cevaplamaya şundan başlayın şundan başlamayın, bilmediğiniz soruları şansına sallayın sallamayın, sınav merkezine erken ya da geç gidin şeklinde akıl veren çok olacaktır.
Hemen hepsi de kafa karıştırmanın ötesinde bir işe yaramaz demeyeceğim elbette. Ancak şunu da kesinlikle aklınızdan çıkarmayın:
Bugüne kadar ki alışkanlıklarınız ne ise son dakikada ondan sakın vazgeçmeyin yoksa işte asıl o zaman işin içinden çıkılamaz bir noktaya gelebilirsiniz…
Peki yine de daha önceki tecrübelerden kaynaklanan son dakika uyarıları olmayacak mı? Elbette olacak. Ama bu uyarılarla kendi alışkanlıklarınız örtüşmüyorsa çok daha dikkatli olmanızda yarar var.
Örneğin neler yapabiliriz?
- Sınav akşamı her zaman hangi saatte yatıyor, hangi yemeği yiyor, okul için hangi saatte yola çıkıyorsanız yine aynı yolu izleyin.
- Kimlik bilgilerinizi özellikle kontrol edin.
- Her soruyu ve her seçeneği mutlaka okuyun.
- Hangi soru olursa olsun 1.5 dakikadan fazla zaman ayırmayın.
- Sınav başladığı andan itibaren dış dünyadan kopun ve sonuç ne olursa olsun dünyanın sonu olduğunu düşünmeyin. Çünkü üniversitelerde herkese yetecek kadar fazlasıyla yer var. Hatta son iki yıldır 150 bine yakın kontenjan boş kalıyor!
- Panik olanın da sadece siz olduğunuzu düşünmeyin. Diğer adaylar da sizden farklı değil.
Moral vermek ya da işi hafife almak için bunları söylemiyorum. Emenim ki gelecek yıl, siz de başka adaylara aynı önerilerde bulunacaksınız.
Kısacası, TEOG’a giren bir kardeşinize ne öneriyorsanız LYS’de de siz onların aynısını yapın yeter…