Spor yazarları Beşiktaş-Akhisar Belediyespor maçını değerlendirdi
.
1
Atilla Gökçe - Son söz Lider'in! / Milliyet
Kulakları çınlasın, Haşmet Babaoğlu, Beşiktaş’ın 2003’deki “Yüzüncü Yıl Şampiyonluğu”nu yorumlarken, orta alanın tam da ortasındaki ikiliyi kastederek “Giunti ve Tayfur’u teslim almadan Beşiktaş’ı kimse yenemez” demişti. Dünkü maçı izlerken o sözleri anımsadım... Giunti ve Tayfur gerçekten oyunun merkezinde rakibe de kendi takımlarına da hükmeden merkez oyuncularıydı. O çağrışımla Atiba ve Veli’ye baktım. Maaşallah, gösterişsiz “emek yoğun” oyunlarıyla Beşiktaş’ı rahatlatan, kazandıkları toplarla Beşiktaş ataklarını yeniden başlatan adamlardı. Akhisarspor o ikili iş başındayken kendi oyununu oynayamıyordu. Bilal Kısa o nedenle kale ağzında bekleyen golcüsü Gekas’ı besleyemiyor, topu taşıyamıyor, uzaktan şutlarla şansını deniyordu... Cenk Tosun’un Olcay Şahan’ın topu Bilal’den sökerek yaptığı asistle attığı kafa golü takımı rahatlatmıştı. Sonra sakatlıktan henüz dönen Veli “tedbiren” kulübeye dönüp yerini Oğuzhan’a bırakırken (Dk.64), evet, Beşiktaş’ın ofansif gücü arttı, gol şansı yükseldi, pozisyonu çoğaldı ama, aynı zamanda oyunun merkezi de içeri (kendi savunmasına doğru) çöktü... Beşiktaş’ın, oyunun başından beri zaman zaman harika paslaşmalarla bir tür tiki taka’ya döndürdüğü güzel oyunda tribündekiler, keyif ve coşkuyla futbol izlerken, bu gerçeği gözden kaçırdılar. Jose Sosa’nın sağıyla attığı frikik golü muhteşemdi, sol ayaklı frikikçi Sergen Yalçın’a bir selam gibi algıladım Arjantinli’nin golünü... Sonra Veli’nin boşalttığı merkezden Bilal Kısa yaklaştı Beşiktaş ceza alanına... Soluyla ustaca, harika bir gol atıp topu çatala taktı... Son onbeş dakika, Beşiktaş’ın sezon başından beri oyunu ve skoru tutamama sıkıntılarını akla getirdi ama, hayır! Slaven Bilic, Akhisarspor’a karşı en değerli mücevherlerini takmadan baloya katılan zengin ev sahibi gibiydi. Baktı ki Akhisar umutla saldırıyor, Gökhan, Oğuzhan’dan sonra Demba Ba’yı da sürdü oyuna. En kıymetli takılarıyla arz-ı endam etti. Gökhan Töre’nin 94’deki golü, son sözü Lider’e söyletti. Hem alkış, hem tebrik... İyi bir maç izledik.
2
Bilal Meşe - Bu futbol bile yetti / Milliyet
Futbol mu, yoksa skor tabelası mı? Bizim penceremizden elbette iyi futbol. Ne var ki, zirveyi kovalayan takımlar için öncelik tabeladır, yani galibiyettir. Çünkü zirvede kora-kor bir yarış var, kaybedilecek her puan adeta altın değerinde. Liderin maçında futbol kalitesi çok yukarılarda değildi ama vasat oyun bile Kartal’a yetti. Gecenin akıllarda kalan tek pozitif yanı atılan gollerdi. Hepsi birbirinden güzeldi... Efendim, sakatlıklar ve kartlar yedekler için bir şanstır. Örneğin Sivok ve Ersan’ın yokluğunda Atınç oynadı, üstelik sıfır hatayla oynadı, ancak her ne hikmetse yine yedeğe çekildi. Oynaması için ağzıyla kuş mu tutması gerekir? Bırak oynasın, Beşiktaş genç bir oyuncu kazansın fena mı olur? Kaldı ki Atınç teknik olarak Ersan’dan daha iyi bizce! Gökhan Töre’nin yedeğe çekilmesi doğruydu, eyvallah. Ancak Töre, önümüzdeki Galatasaray derbisinde oynamak zorunda olduğunu da unutmasın. Yani, performansını derbide üst seviyeye çıkarması şarttır. Ne dersin Gökhan kardeş? Bak ne güzel, oyuna sonradan girdin uzatmada farkı üçe çıkarırken, olası bir iş kazasına set çektin. Fena mı oldu? Durmak yok, böyle devam... Veli kardeşimizde bir yorgunluk, bir performas düşüklüğü gözlemledik. Dileriz, Veli’nın bu negatif fotoğrafı gelecek maçlara yansımalar yapmaz. Çünkü Kartal’ın olmazsa olmazlarındandır Veli. Goller ve kaçan fırsatlara, atılamayanlara baktığımız zaman ilginç bir maç oldu. Tamam Beşiktaş öyle veya böyle iki farklı galibiyetle haftayı yine lider olarak kapatırken, ya Gekas’ın iki net poziyonu gol olsaydı? O zaman her şey terse dönebilirdi. Tolga’nın o kurtarışı bizce maçın kırılma noktasıydı. Gelelim maçın hakemi Süleyman Abay’a... Ya kardeşim ilk yarıda Bilal’in Serdar’a girişine bileğine basmasının kural kitabında karşılığı nasihat mıdır? Ha Bilal kişilik olarak düzgün bir fotoğraftır, buna lafımız yok, bilerek kimseye sert girmez. Ancaaak Serdar’ın bileğine basması karttır, kart. Valla rengi bile tartışılır! Kırmızı çıksa kimse bir şey diyemez. Bir de Zokora ve Veli birbirinin üzerine yürüyorlar, sanırsınız ki tekme -tokat kavga edecekler? Yine araya Abay girdi, ayırdı! Bırak kardeşim, bırak niye araya giriyorsun? Hakem mi, yoksa arabulucu musun, anlayamadık?
3
Güntekin Onay - Yorgun hali de güzel / Vatan
BEŞİKTAŞ kararlılık ve pres ile başladı. Dakikalar geçtikçe artan baskı adeta golün habercisiydi ve nitekim Olcay’ın hazırladığı pozisyonu Cenk, klas bir santrfor vuruşu ile bitirdi. Olcay çalışkan ve etkiliydi. Fakat Sosa ve Kerim durgun kalınca 30 dakikalık iyi oyunda pozisyon zenginliği oluşmadı. BEŞİKTAŞ ilk kez çok yüksek efor ortaya koymadan 3 gollü bir galibiyet elde etti. Bu durum Kartal açısından büyük önem arz ediyor. Geçmiş dönemlerde temposu düşük kaldığı zaman vasatlaşan ve niteliksiz bir takıma dönüşen Beşiktaş, artık düşük enerji ile de kazanabiliyor. Hem Gaziantep deplasmanında hem de dün alışılagelmiş Beşiktaş dinamizmi yoktu. GEÇEN sezon ile bu yıl arasındaki en önemli farklardan ilki ise uluslararası düzeyde 2 yıldız oyuncunun takıma katılması. Demba Ba ve Sosa faktörü ile Beşiktaş rakiplerinin önüne geçiyor. Arjantinli, dün takımın iyi oynamadığı ve bocaladığı dakikalarda akıl dolu frikiğiyle takımını rahatlattı. Beşiktaş, oyunu domine etmediği bölümlerde ise sadece 2 pozisyon verdi ve sıradışı bir gole boyun eğmek zorunda kaldı. Son haftaların en güçlü Akhisar’ın istediğini alamadan dönmesinin nedeni ise Gekas’ın kötü gününde olmasıydı. OLCAY’DAN VEZGEÇİLMEZ BİREYSEL performanslara odaklanırsak; Olcay bu takımın vazgeçilmezi. ‘Kerim yetenekli’ diye başlıyoruz. “Ama” ile devam ediyoruz. 2. bölgede ayağında çok top tutuyor ve gereksiz zorlamalar ile hem kendini yoruyor hem de çok top kaybediyor. Öğrenecek ve gelişecek. Daha ekonomik oynamaya başladığı zaman çok daha etkili olmaya başlayacak. Serdar standartını bozmuyor. İsmail kendi çizgisinde değil. Atiba ve Veli yine orta sahanın yükünü taşıdılar. Cenk yine “Ben golcüyüm” dedi. Ersan ve Pedro sınıfı geçti. Gökhan ise bu sezon daha da skorer olacağının sinyalini verdi yine. HER şeyin ötsinde 26 maç oynayan, sakatlar ve eksikler ile boğuşan Beşiktaş, yılın sonuna ligde ve Avrupa’da lider girdi. Bir evi yok. Ama yoluna devam ediyor. Alkışlamaktan başka da yapacak bir şey yok.
4
