Spor yazarları Beşiktaş-Sivasspor maçını değerlendirdi
Spor yazarları Beşiktaş-Sivasspor maçını değerlendirdi
1
Atilla Gökçe - Öze döndü, göze girdi! / Milliyet
Bir anlamda kendi sahasına döndü Beşiktaş... Ankara’da Osmanlıspor’un stadına “konuk” ev sahibi olarak kabul edilirken kendi seyircisiyle (daha doğrusu taraftarıyla) buluştu. Sonra kuruluş yıllarındaki özüne dönüp oranın sahibi oldu. Hatırlayalım dilerseniz... 1903’de kurulan kulübün adı Osmanlı Bereket Jimnastik Kulübü değil miydi? Tarihe küçük bir selam gönderdikten sonra “yemyeşil” sahaya dönüp içeridekilere bakalım. Hepsine teşekkür etmeliyiz... Hem Beşiktaşlı futbolcuların tümüne, hem Sivassporlulara... Hem de hakemlere. Teknik direktörleri de unutmadan. Teşekkürümüz, oyuna duyduğumuz saygıdan... İtiş - kakışsız, koşarak, coşarak, asla teslim olmadan, zamana sığınmadan...Dayanarak - direnerek, tabela ne yazarsa yazsın oradaki durumu değiştirmek için ısrar ederek oynadılar. Beş gol attılar ama, daha fazlası için olağanüstü enerji harcadılar Böylesine bir emek maratonuna kendinizi kaptırmamışsanız, bir sorununuz var, demektir. Hayır, siz de heyecanlandınız, siz de terlediyseniz, bizim gibi yapın. Oyunu ve oyuncuları alkışlayın! Oyunun ayrıntılarına dönersek... Beşiktaş, Serdar’ın ağırlığından ve kararsızlığından kaptırdığı topa son çaresiz müdahaleyi kornerle yaptı. Sivasspor’un ilk korneriydi bu. Cicinho’nun korner atışı havaya yoğunlaşmış dikkatlerin içinden süzülüp Da Costa’nın yerden fişek gibi vuruşuyla gole dönüştü. O saate kadar üstüste kornerler atan Beşiktaş hep havadan ezberle fırsat harcamıştı. Bilic’in iki yıldır toparlayamadığı savunma gedik ve açık vermeye devam ediyordu. Oyun Beşiktaş savunmasıyla Beşiktaş forvetleri arasında skor yarışına dönüştü. Demba Ba kaçırdıklarının ya da kaleci Ertuğrul’un kurtardıklarının öfkesini Gökhan’ın asistiyle 58’de çıkardı, geri dönüş sürecini başlattı. Ardından Oğuzhan ve Motta’nın asistiyle ikinciyi çaktı. (Yine de bir Sneijder değildi ama!) Sonra yine Sivasspor korneri... Beşiktaş cezaalanı içinde bir Sivas kongresi ve Hakan Aslan’ın beraberlik golü... Heyecan da doruk yaptı, mücadele de. Noktayı koyan adam Olcay oldu! Beşiktaş’ın istikrar ve gayret örneği Olcay. Onun golünü alkışlarken, Demba Ba’nın olağanüstü asistinin hakkını verelim ama pozisyonun asıl hazırlayıcısı Gökhan Töre’yi de unutmayalım.. Çok yaramazlık (!) yaptı, kabul... Ama bu çocuğun alkışlanacak iyilikleri, doğrulukları ve güzellikleri de var. Aferin ona!
2
Bilal Meşe - Hakeme rağmen! / Milliyet
Sezon başından bu yana, ‘Hakem de, insandır, hata yapar’ düşüncesinden yola çıkarak, hakemlerimize önyargılı yaklaşım göstermedim. Ne var ki, artık bıçak kemiğe dayandı! Sabır taşı olsak, çatlarız! Ligin daha altıncı haftası kardeşim... Sezon başından bu yana yapmadığınız hata kalmadı! Hangisini saysak? MHK’nin dibine dinamit koyuyorsunuz, farkında değilsiniz! Eyyy Mete Kalkavan... Ya kardeşim FIFA Kokartı’nı yeni takmışsın, ne güzel. Böylesi kokart için takla atan hakemler var bu ülkede. Peki, kardeşim Serdar Kurtuluş’un şutunda, Ümit Kurt iki eliyle topun yönünü değiştiriyor. Üstelik elleri normal konumda değil. Yani kurallar açık açık penaltıyı işaret ediyor. Çıkıp ortaya, pozisyonu süzemediğini sakın söyleme emi! Süzemiyorsan, o kokartı niye taktılar, süs olsun diye mi? Buz gibi penaltıyı niye vermiyorsun? Maçın sonucuna etki etmeye ne hakkın var? Bu hakem hatalarıyla lig nasıl biter, merak ediyorum? Üstelik Demba Ba’nın ikinci golündeki elini de görmedin. Buldunuz Beşiktaş’ı sessiz, efendi, baskı yapmıyorlar, futbolcular kuzu gibiler, vurun bakalım nereye kadar vuracaksınız? Bir de Cicinho, vakası var! Olcay’ı indirdi, faul tamam, peki ikinci sarı nerdeeee hoca? * * * Beşiktaş, müthiş tempo yapıyor, arzulu, iştahlı, bu özelliklerini pozisyon üretimine müthiş yansıtıyor. Gelin görün ki, üretimlerini gollerle taçlandıramıyor. O fırsatlar gole dönüşse, Sivasspor, tarihi fark yerdi, inanın. Haftalardır Ba’yı bekliyordum, ne zaman patlama yapacak diye. Siz deyin üç, biz diyelim dört net pozisyon yakaladı, atamadı, şansızdı. Ba, ikinci yarıda sahne aldı, gerçek kimliğini ortaya koydu, iki şık gol atarak, Kartal’ı öne geçirdi. Olcay’a yaptığı gol asisti, Ba’yı dünkü mücadelede kürsüye çıkardı. Kartal’ın yediği golleri anlatırsak, dünkü mücadeleye gölge düşürürüz, ayıp olur! Haşim Kılıç... Anayasa Mahkemesi Başkanı değil, Gençlerbirliği taraftarı, Beşiktaş ve Biliç hayranı, doktor arkadaşım... Futbol bi anlamda onun yaşam biçimi. Kartal’ı izlerken, keyif alıyor, falcı değil, ama ‘Beşiktaş, uzak ara yapar, ipi göğüsler’ diyor. Valla, doktora katılmamak mümkün değil... Gerçi erken ama, ben de inanmaya başladım. Olur, olmasına da yeter ki, hakemler ‘taş’ koymasınlar!
3
Levent Kalkan - Beşiktaş'tan puan almak zor / Milliyet
Feyenoord'u 2-1; Mersin, Bursa ve Balıkesir'i aynı skorla 1-0 yenen Beşiktaş, Tottenham'la 1-1 berabere kaldı, tek yenilgisini ise Arsenal (1-0) karşısında aldı. Siyah-beyazlı takımın bu sezonki deplasman karnesi böyle... 4 galibiyet, 1 beraberlik ve 1 yenilginin yer aldığı parlak bir karne. Başta Bilic olmak üzere kimsenin sevmediği Olimpiyat Stadı'nın bozuk zemininde oynanan 5 maçta ise sadece 1 galibiyet var, 4 maç da "ahlar, vahlar" arasında berabere bitti. Beşiktaş, Osmanlı Stadı'nı hem güzel zemini hem modern yapısı hem de en az İstanbul'daki kadar taraftarının tribüne gelecek olması nedeniyle seçti, çok da iyi yaptı. Zeminiyle deplasman, tribünüyle iç saha sayılır, bundan iyisi ancak gelecek sezon Vodafone Arena'da olur! Bilic, milli takımdan yorgun dönen Pedro Franco'yu yedeğe çekerken, Cicinho-Burhan tehdidi nedeniyle sol bekte tatlı-sert Motta'yı tercih etti. Demba Ba'nın arkasında ise sürpriz biçimde Kerim'i görevlendirdi. Bilic'in, sakat Sosa ve yedek soyunan Oğuzhan'ın yokluğunda 4-2-3-1 dizilişini bozmaması dikkat çekti ve doğruydu. Beşiktaş ilk yarı boyunca Motta ve Olcay'la sol kanadını çok etkili kullandı fakat sağ kanat yine çalışmadı. Serdar Kurtuluş ile Gökhan Töre arasındaki uyumsuzluk siyah-beyazlı takımın en ciddi sıkıntısı olarak göze çarptı. Problemi fark eden Bilic de ilk yarım saat dolarken Töre'yi, Demba Ba'nın arkasına çekip, Kerim'i sağ kanada yolladı. Böylece hem sağ kanadını çalıştırmayı hem de Demba Ba'yı daha iyi beslemeyi düşündü. Aatıf'ın yokluğuna hiç alışkın olmayan Sivasspor ilk yarıda hücum etmekte bir hayli zorlansa da Burhan ve Utaka ile iki kez gole yaklaştı. Golü atmak ise ligin belki de en tehlikeli stoperi Da Costa'ya kısmet oldu. Portekizli bu sezon ikinci, Sivas formasıyla sekizinci golünü Beşiktaş'a atarak tüm hesapları bozdu. Bilic'in ikinci yarıya Kerim Frei-Cenk Tosun değişikliğiyle başlayarak 4-4-2'ye dönmesini bekleyenler yanıldı. Ertuğrul devrenin başında iki şık kurtarış yaparak Beşiktaş'a beraberlik şansı vermeyince Bilic ilk hamlesini 56'da yaptı ve milli maçta sağ omzu çıkan Oğuzhan'ı sahaya sürdü. Oğuzhan oyuna girdikten sonra siyah-beyazlı takıma adeta sihirli bir değnek değdi! Sivasspor kalesinde 10 dakikalık müthiş bir baskı kuran Beşiktaş, Demba Ba ile 10 dakika içinde bulduğu 2 golle öne geçti. Demba Ba ikinci golünden önce sağ kolunu kural dışı biçimde kenara doğru açarak topu önüne indirdi. İki metre mesafedeki 5. hakem Alper Ulusoy'un bu çok net elle oynamayı atlamaması gerekirdi. Sivas'ın, Roberto Carlos'un orta alanı güçlendirmek için sahaya sürdüğü Hakan Arslan'la bulduğu beraberlik golü ise sayısal anlamda adaletin tecelli etmesi gibiydi. Beşiktaş bu golden sonra bir kez daha Sivas kalesini abluka altına aldı. Olcay, Demba Ba'nın müthiş topuk pasını asiste çevirerek topu 90'a astı, Bilic ve tribünleri rahatlattı. Evet, bu sezon Beşiktaş'ı yenmek hatta puan almak bile hiç kolay değil. Sivas takımı iyi mücadele etmesine, iki gol atmasına rağmen sahadan eli boş ayrıldı. İyi zemin bulunca doğal olarak güzel futbol oynayan Beşiktaş, 4. yıldız hesapları yapan Galatasaray ve Fenerbahçe'ye çok net bir mesaj daha yolladı...
4
Güntekin Onay - Beşiktaş fırtınası / Vatan
LİGİN başından bu yana oynanan en güzel maç oldu. Beşiktaş'ın temposu, saha içi organizasyonu, pres gücü lig standartlarının üzerindeydi dün akşam. Sivas gibi güçlü bir takımı sahasına bu kadar hapsetmek kolay değil. Ancak sürekli duran toptan veya devamındaki karambollerden gol yemek de bu seviyedeki bir takıma yakışmıyor. Sezon başından beri hep benzer goller görüyor kalesinde Beşiktaş. BİR diğer problem de skoru bulduktan sonra aynı pres ile devam etmemek. Biliç skor ne olursa olsun oyuncularına aynı ritim ile devam etmeyi öğretmeli. Çünkü bu takımın gücü ve enerjisi var. Berabere iken veya geride iken mükemmele yakın oynayan takım öne geçtikten sonra ne yaptığını bilmeyen bambaşka bir ekibe dönüşüyor. 2. yarıda skor 0-1'den 2-1'e gelene kadarki Beşiktaş oyunu, ligin şu ana kadarki en iyi 20 dakikası. Beşiktaş bu süreyi uzatırsa hedefine güçlü adımlar ile koşar. DEMBA Ba tartışmasız, Süper Lig’in en kaliteli santrforu. Dün bunu fazlasıyla?gösterdi. Attığı 2 golün ötesinde Olcay'a yaptığı asist çok yüksek bir kalite ürünüydü. Zaman ile fiziksel olarak gücünü bulunca daha da iyi olacaktır. OLCAY 6 maçta 4 gole ulaştı, Gökhan asistlerine devam etti. Oğuzhan takımı başka bir seviyeye taşıdı. Kanat bekleri Motta ve Serdar en iyi maçlarını oynadı. Atiba ve Veli ise her zamanki standartlarında idi. HAKEM SINIFTA KALDI BEŞİKTAŞ 3 gol attı. 1 topu direkten döndü. Kaleci Ertuğrul belki de kariyerinin en iyi maçını çıkarttı. Gecenin tek sınıfta kalan performansları Kerim Frei ve hakem Mete Kalkavan'dı. Kerim Frei maça iyi başladı ancak sonra kötüye gitti. Genç bir oyuncu, zamanla gelişecektir. Playstation oynayanlar iyi bilirler. Kerim'e şunu sormak lazım: "Kerim Frei kardeş, sende ‘x’ tuşu yok mu?" HAKEM Mete Kalkavan maçın başında Beşiktaş'ın penaltısını göremeyebilir. Bazı kritik pozisyonları da süzemeyebilir. Bunu herkes anlayışla karşılar. Ama sarı kartı olan ve Olcay'a arkadan kayarak çelme takan Cicinho'ya neden ikinci sarı kartı vermediğini kimseye izah edemez.
5
