Dünya Suudi krizine farklı yorumlar

Suudi krizine farklı yorumlar

07.11.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:

S. Arabistan’da 11 prensin tutuklanmasıyla başlayan sürecin sonu merak konusu. Lübnan’da yaşanan gelişmelerse S.Arabistan’ın İran ile yaşadığı mücadelenin bir sonucu olarak görülüyor.

Suudi krizine farklı yorumlar

Suudi Arabistan’da bazı prenslerin tutuklanmalarıyla başlayan olaylar ve Lübnan’daki gelişmeler, dünyanın gözünü yine Ortadoğu’ya çevirdi. Suudi Arabistan’daki gözaltı dalgası, yönetim tarafından yolsuzlukla mücadele, kamu malını koruma ve hukuk devletini güçlendirme amaçlı olarak nitelenirken, söz konusu sürecin muhaliflerin tasfiyesi ve yönetimin sorunsuz şekilde Prens Selman’a intikalinin sağlanmasına yönelik bir ön hazırlık olduğu iddia ediliyor.

Haberin Devamı

‘İlk aşama’ açıklaması

Muhammed bin Selman’ın, ülkeyi “yeni Suudi Arabistan”a doğru taşıdığını dile getirenlere karşılık, Kraliyet Muhafızları Bakanı Prens Mutab ve Prens El Velid bin Tallal’in de arasında olduğu çok sayıda prens, bakan ve iş adamını hedef alan operasyonun, yalnızca yolsuzlukla mücadeleden ibaret olmadığını savunanlar ağırlık kazanıyor. Tutuklamaların ardından yaşanan ve bir prensin hayatını kaybettiği “şüpheli” helikopter kazası da, bu yöndeki kuşkuları yoğunlaştırdı.

Yerel medyada yayınlanan haberlere göre, krallık, geniş çaplı soruşturmalar, tutuklama ve görevden almalarla, ülkeden kaçırılan veya kaçırılmak istenen paraların da peşine düştü. Yolsuzluk komisyonundan yapılan açıklamada, tespit edilen ve kanunsuz kaçırılmaya çalışılan tüm paralara el konulması yönünde adımlar atıldığı, şüpheli şirketler üzerinde de soruşturmanın derinleştirildiğini belirtildi. Komitenin yurtiçi ve yurtdışındaki mallara el koyma yetkisi, özellikle yatırımcıların “zorunlu satışlar” yaşanacağı yönünde endişelerine yol açtı.

Haberin Devamı

Prens öldürüldü iddiası

Öte yandan eski Kral Fahd’ın oğlu 44 yaşındaki Prens Abdülaziz bin Fahd’ın, kendisini tutuklamaya gelen güvenlik güçleriyle korumaları arasında çıkan çatışmada öldürüldüğü ileri sürüldü. İddiayı, ABD’de yaşayan yazar ve eski FBI Ajanı Ali H. Soufan’ın Twitter adresinden duyurdu. Saudi Oger şirketinde ortağı olduğu bilinen Prens Abdülaziz bin Fahd’ın, tam olarak nasıl öldüğü bilinmiyor. Bazı yerel haberlerde, kalp krizinden öldüğü yolunda da haberler bulunan Prensin ailesinin Riyad’ta yas tuttuğu belirtiliyor.

SARAYDA CÜCELERLE EĞLENCE!

Suudi Arabistan’daki yolsuzluk operasyonunda gözaltına alınanlardan en dikkat çekeni Prens El Velid Bin Tallal oldu. 17 milyar dolarlık servetiyle dünyanın en zengin 100 insanı arasında yer alan Tallal, hayli tanınmış bir isim. Apple, Twitter, Citibank gibi şirketlerde hissesi bulunan 1955 doğumlu Prens, dünyanın çeşitli yerlerindeki organizasyonlara katılımıyla da biliniyor. Tallan’ın gözaltına alınmasında esas neden olarak, hanedandan gelmesi ve aykırı yorumlarda bulunması gösteriliyor. Tallal, “Forbes”a verdiği röportajda, “Bu ülkede Kral Abdülaziz’in oğulları ve torunları tahta çıkar. Ben de onlardan birisiyim” demişti. Bununla birlikte prensin, özel yaşamını da basın asıkça yansıyordu. Nitekim “Business Insider” sitesi, “Prens El Velid sarayında kendisini eğlendirmesi için cüceler tutuyor. Sırf eğlence olsun diye bazen cüce hizmetçilerini sağa sola fırlatıyor” diye yazmıştı.

Haberin Devamı

Tahran-Riyad bilek güreşi

Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçleri, Yemen’deki Husilerin Suudi başkenti Riyad’a düzenlediği balistik füze saldırısına sonrasında İran’a gerekli cevabı verme hakkını saklı tuttuğunu duyurdu. Suudi Arabistan haber ajansı SPA’nın haberinde, İran’ın Husilere, Suudi Arabistan’ı hedef alan balistik füzeler vermesinin “savaş eylemi” olarak görülebilecek “açık ve doğrudan askeri saldırı” olduğu savunuldu. Saldırı sonrası, Yemen ile kara, deniz ve hava sınırlarını geçici olarak kapatıldığını duyuruldu. İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Bahram Ghassemi ise, Suudi öncülüğündeki koalisyonun açıklaması için “haksız, sorumsuz, yıkıcı ve provokatif” dedi.

‘Suudi parmağı’

Suudi krizine farklı yorumlar

Haberin Devamı

Suudi Arabistan’dayken istifa kararını açıklayan Lübnan Başbakanı Saad Hariri’nin, neden böyle bir karar aldığı halen merak konusu. Hariri, istifasına neden olarak suikast korkusunu gösterip İran ve Hizbullah’ı hedef göstermişti. Ancak Hariri’nin Suudi Arabistan’ın baskısıyla bu kararı aldığı iddiaları artıyor. Hizbullah lideri Hasan Nasrallah, Hariri’nin, Suudilerin zorlamasıyla bu kararı aldığını söyledi, “İstifa niyeti, arzusu ve kararı yoktu” dedi.

Öte yandan Suudi Arabistan, Beyrut Büyükelçiliği’ne Velid bin Muhammed el-Yakub’un getirildiğini duyurdu. 15 aydır boş olan bu koltuğa yapılan yeni atamanın, Lübnan Başbakanı Hariri’nin istifasının ardından gelmesi dikkat çekti.