Kültür Sanat İnsanla tanrı arasında

İnsanla tanrı arasında

18.07.2008 - 21:42 | Son Güncellenme:

Esra Özyürek’in “Modernlik Nostaljisi; Kemalizm, Laiklik ve Gündelik Hayatta Siyaset” adlı kitabı, ilk defa Kemalist kitlelerin psikolojisi üzerine bir araştırma yapan, akademik alanda çığır açacak, öncü bir eser.

İnsanla tanrı arasında

Kemalizm konusunda yerli ve yabancı eserlerin hemen tamamı, Atatürk’ün hayatı ve Tek Parti Dönemi etrafında yazılmış tarih çalışmalarıdır. Bildiğim kadarıyla ilk defa Kemalist kitlelerin psikolojisi üzerine bir araştırma yapılmıştır. Bu bakımdan, Esra Özyürek’in “Modernlik Nostaljisi; Kemalizm, Laiklik ve Gündelik Hayatta Siyaset” adlı kitabı, akademik alanda çığır açacak, öncü bir eser.
Kitabın adından da belli olduğu gibi, Kemalizm’in toplumsal psikolojide yarattığı ilk özellik ‘nostalji’dir; Atatürk dönemi bir ‘asr-ı saadet’ ya da ‘altın çağ’ olarak görülüyor, özlem duyuluyor. Bu da hayli otoriter bir siyasi kültür yaratıyor:
“Atatürk dönemi yeryüzünde bir cennetti... Tek çatlak ses yoktu, herkes onun izindeydi... Atatürk ne derse oydu, herkes onun dediğini yapardı!.. Onun diktatör olmaya ihtiyacı yoktu, o günlerde herkes çok mutluydu, o herkesin desteğini almıştı... Bugünkü siyasetçiler gibi korumaları yoktu,  kimseden korkusu yoktu... Çok nitelikli bir Meclis vardı, üyeleri tayinle gelmişti... Herkes laikti, tek muhafazakar kent yoktu!..” (Sf. 71 vd.)

Ata ve çocukları
Esra Özyürek, Kemalist ideolojinin yarattığı bu algılama ya da psikolojinin ‘ataerkil’ nitelikte olduğunu vurguluyor: Ulus, ‘ata’ etrafında oluşmuş bir birlik demektir. Babamız Atatürk, vatandaşlar da onun çocuklarıdır. Derinlemesine mülakat yöntemiyle yaşlı Kemalistlerle görüşen Özyürek, “Cumhuriyet çocukları yetişkin olamadılar” sonucuna varıyor. Cumhuriyet, bir tür  “ebeveyne ilanihaye borçlu devlet çocukları” yetiştirmişti. Ulus, bu şekilde, ataerkil bir ‘cemaat’ gibi tasavvur edilmişti. (Sf. 96-97)
Bugün bile anma törenlerinde ya da Cumhuriyet sergilerinde açılan anı defterlerine gençler “Kalk bizi kurtar” diye yazıyor! Bize “giyinmeyi, modayı bile” o öğretmişti:
“Atatürk benim annem, babam, içtiğim su, bastığım toprak gibi. Sahip olduğum her şeyden ötürü  ataların atası Atatürk’e minnettarım...”
Özyürek, Atatürk’ü ‘insani’ yönleriyle anlatmak isteyen Nezihe Araz’ın şu satırlarını aktarıyor:
“Cumhuriyet’in ilk kuşakları için Mustafa Kemal bir yeryüzü adamı değil, sanki bir Olimpos ilahı idi...” Yakup Kadri’nin de Atatürk’ü Yunan tanrılarına benzeten yazıları vardır.
Bu algılama dağlarda, bulutlarda ‘mucizevi’ Atatürk siluetleri görmek gibi doğaüstü, mistik algılamalara kadar uzanıyor!

Kişilik kültü
Özyürek bu psikolojiyi ve ideolojiyi yer yer “pederşahi; otoriter, totaliter, Mao, Lenin, Mussolini gibi kişi kültü” tarzında ifadelerle tasvir ediyor. “Kitlelerin lidere sorgusuz sualsiz hayranlık duymaları ve değerli görmelerini sağlamak için yaratılmış bu kültür”, kaçınılmaz olarak, bireyleşmeyi, piyasa ekonomisini, farklılaşmayı reddediyor. Kitapta bu konuda birçok veri mevcut.
Otoriter ideolojinin “Atatürk’ün gözleri” şeklinde bir kült oluşturması, toplumda “içselleştirilmiş bir gözaltı hissi” yaratıyor. Özyürek, Behçet Necatigil’in ünlü şiirini örnek veriyor; iyi bir şey yapsak Atatürk bizi gözlüyor, iyi bir şey yapsak gülüyor, kötü bir şey yapsak üzülüyor... (Sf. 157)
Özyürek piyasa ekonomisinin, devletin kurguladığı otoriter, erişilmez, hepimizi gözetleyen Atatürk kültü yerine, daha insani Atatürk algılarının gelişmesine yol açtığını; kahve içen, bağdaş kurup yere oturarak türkü söyleyen, salıncakta sallanan ‘insani’ Atatürk posterlerinin, üniformalı Atatürk posterlerinden çok daha büyük ilgi gördüğünü söylüyor, bu değişimi “Kutsallık çözülüyor” diye tanımlıyor. (Sf. 153)
Esra Özyürek’in, CHP’li Mustafa Özyürek’in kızı olması, tipik Kemalist bir aileden gelmesi, ailesiyle bu konularda tartışmalar yapması ona ‘içten gözlem’ imkanı vermiş. Bu, esere değer katan bir faktör. Eserin büyük değeri, elbette akademik liyakatinden ve özgünlüğünden geliyor.
Tipik ve klasik Kemalist bir aileden böyle ‘serbest fikirli’ ve ‘eleştirel düşünceli’ genç bir bilim insanının çıkması, Türkiye’deki büyük değişimin göstergelerinden biri. 

İnsanla tanrı arasında


“Modernlik Nostaljisi; Kemalizm, Laiklik ve Gündelik Hayatta Siyaset”
Esra Özyürek
Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi
Fiyatı: 18 YTL
SİYASET