Taraftara değil holigana karşı!

Sporda şiddetin Önlenmesi ve Tahkim Çalıştayı dün Sakarya’nın Sapanca ilçesinde başlarken, kürsüye çıkan Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, spor ile şiddetin kelime olarak bile yan yana gelmemesi gerektiğini dile getirdi.

Kılıç’ın konuşmasından satır başları şöyle:

- Şiddeti yapan, olumsuzluğu yapan, sporda sahaya atlayan, salona atlayan çok azınlık bir grup... Yani holiganlar.
- Bizim taraftarlarla zaten hiçbir mücadelemiz yok. Tabii ki tribünlerde şovlarla destekleyecekler. Bu bütün dünyada böyle. Bizim karşısında olduğumuz holiganlar...
- Sporcuya, emniyete, basın mensubuna müdahale eden, sahaya atlayanlarla mücadele ediyoruz. ‘Takımımızı desteklememize engel oluyorsunuz’ diyorlar. Ben bunu söyleyenden de şüphe duyuyorum.
- Elektronik bilet sistemi eleştirilebilir. Düzeltilmesi gereken tarafları mutlaka olacaktır. Ama şunu kabul etmeliyiz ki, elektronik bilet devreye girdikten sonra spor camiasındaki olumsuzluklarda ciddi bir düşüş olmuştur.
- Maçlar müsabakalar yaşandıktan sonra doğru karar, yanlış karar, kazanan, kaybeden, berabere kalan taraflar oluyor. Ama dünyanın hiçbir yerinde maçın ardından bizdeki gibi saatler süren programlar yok.
- Spor programları, spor programı olmaktan çıkıp kulüp yöneticilerinin, sporcuların, teknik adamların birbirine atıp tuttuğu tartışma programlarına dönüşüyor.
- Biz eğer burada oturup çalışıyorsak ve bir şeyler başarmak için çabalıyorsak spor basını da kendisine bir çeki düzen vermelidir.
- Holigan sahaya atlıyor ise, gidip sahadaki sporcu, hakem veya görevliye fiziki bir müdahalede bulunuyor ise bunun kanundaki cezası neyse verilecek.
- Bir kişi sahaya atlıyorsa, o kişinin sahada yeri yoktur.
- Yönetici olmak sorumluluk almaktır. Sadece gidip görüntü vermek değildir.
- Taraftarlardan şunu rica ediyorum; takımınızı sonuna kadar destekleyin. Renklerinizin sonuna kadar arkasında olun. Ancak şunu unutmayın ki, Çanakkale’de omuz omuza canlarını veren farklı takımların oyuncuları vardı.

Baykan’dan özeleştiri

Çalıştayda oturumu yöneten Spor Genel Müdürü Mehmet Baykan, Ankaragücü maçında saldırıya uğrayan Amedspor yöneticileri için özeleştiride bulundu.
Baykan, protokol tribünlerinden Spor Genel Müdürlüğü’nün sorumlu olduğunu belirterek, Diyarbakır ekibinin yöneticilerinin dövülmesinde kendilerinin de kabahatleri olduğunu itiraf etti.

‘Keşke bir kişi bile men olmasa’

Sporda Şiddetin Önlenmesi ve Tahkim Çalıştayı’nda kürsüye çıkan İçişleri Bakanı Efkan Ala, sporun huzur içerisinde yapılmasını arzuladıklarını dile getirdi.
Ala, “Bizim arzumuz, spor yapmak isteyen insanların sporun her dalını huzur içerisinde yapmasıdır. Bir başka arzumuz ise, spor yapmayıp da izlemek isteyenlerin de çocuklarıyla, aileleriyle beraber hangi spor dalını izlemek istiyorlarsa huzur ve güven içerisinde izleyebilmeleridir. Bu konuya ilişkin sadece arzumuz değil, görevimiz, yetkimiz ve sorumluluklarımız var. Bizim politikamız sorunu çözmektir” dedi.
Sahada şiddete, teröre müsamaha gösteremeyeceklerini ifade eden Efkan Ala, şöyle devam etti:
“Bize yakışmadığı gibi memleketin imajına da zarar veriyor. Kişiler kendi başlarına haklı, haksız tayin edemezler. Buna düzen denmez.”
Sporda şiddeti önleme konusunda yasalarda bir eksiklik varsa, güvenlik birimlerini ilgilendiren bir durum varsa bunların da çalıştayda değerlendirileceğine vurgu yapan Bakan Ala, “Bakın 12 bin 168 kişiye men tedbiri uygulanmış. Keşke bir kişi bile olmasa... Bu rakamları sıfıra indirene kadar bizim işimiz bitmeyecek. Ondan sonra da daha pozitif bir gündemi nasıl oluştururuz sorusuna cevap arayacağız.”

‘Ömür boyu ceza verin’

Beşiktaş Başkanı Fikret Orman, Sporda Şiddetin Önlenmesi ve Tahkim Çalıştayı’nda, kulüp yöneticilerine taviz verilmemesini istedi.
“Kendisini ‘büyük başkan, yönetici’ diye tarif eden kitleler veya iktidara gelmek için muhalefet adı altında onlara bilet ve taviz dağıtan kişilerin şiddetten beslendiğini” savunan Orman, “Sporun kendisine baktığınızda bunlar çok azınlıkta kalmakta ama gerçeğe döndüğünüz zaman genel kitle içerisinde rahatsızlığı verenler buralardan beslenmekte” diye konuştu.
Şiddeti tetikleyenlerin sadece spor yöneticileri olmadığını, basının da büyük rolü olduğunu dile getiren Orman, “Federasyonda seçimle gelen insanlar seçen kişilerle kötü olmak istemiyorlar. Bazı kararlar var ki bence ömür boyu men gerektirmektedir. Böyle kararlar verilmediği sürece bunların devamlılığı gelmektedir” diye konuştu.
Orman öyle devam etti:
“Savcılarımıza da çok iş düşüyor. Kötüyü cezalandırmamız lazım. Avrupa’da suçlular bulunmuş, cezalandırılmış. Ömür boyu men edilmiş spor adamları... Futboldan 1 yıldan fazla ceza alanlar kulüp başkanlığını, yöneticiliği bıraksınlar. Bunlarla bu iş düzelecek. Yoksa bu toplantılar ve güzel demeçlerle polisten medet ummaktan başka sonuca ulaşamayacağız.”

‘E-bilet’e sahip çıkmamız lazım’

Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanvekili Hüsnü Güreli, elektronik bilet uygulamasının çok doğru bir uygulama olduğunu söyledi. Güreli, “Bizim tasvip etmediğimiz, sahalarda görmek istemediğimiz, olayların doğmasına sebep olan seyirci kitlesini uzaklaştırdı ve zaman içinde iyi bir seyirci kitlesine ulaşmamızı sağladı. E-bilet sistemine paydaşlar olarak sahip çıkmamız lazım” diye konuştu.
E-bilet sisteminin bugün 33 stadyumda uygulandığını, şu anda elektronik kart sayısının 1 Mayıs itibarıyla 2 milyonun biraz üzerinde olduğuna değinen Güreli, e-bilet uygulamasının başlamasıyla Süper Lig’de disiplin sevklerinde olan sportmenliğe aykırı 18 cezanın geçen sezon 16’ya, bu sezon ise 8’e düştüğünü vurguladı.

‘26 ilde Spor Şube Müdürlüğü kuruldu’

Emniyet Genel Müdürü Celalettin Lekesiz, spor salonları ve statları ağırlıklı olarak gençlerin doldurduğunu, yaş olarak duygu yoğunluğu yaşadıkları için iyi niyetli olmayan unsurlar tarafından istismar edilebildiklerini söyledi.
Lekesiz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kanun çıktığı andan itibaren 12 bin 6 kişi hakkında seyirden men işlemi yapılmış, işlem yapılan 3 bin 218 kişi hakkında ise seyirden men cezası halen devam etmektedir.”
Lekesiz, sporda şiddetin önlenmesine yönelik alınan tedbirler kapsamında 2012’de 3 ilde kurulan Spor Şube Müdürlüklerinin sayısının şu anda 26’ya ulaştığını vurguladı.

‘Suç varsa ceza da olmalı’

Kulüpler Birliği Vakfı Başkanı Göksel Gümüşdağ, Türk futbolunda hiç kimsenin inkar edemeyeceği bir noktaya geldiklerini ifade etti.
Gümüşdağ şöyle devam etti:
“Varsa yoksa suçu birilerine atmak için çabalıyoruz. Oysa suç yalnız bir kulüpte, taraftarda, sadece TFF’de, Kulüpler Birliğinde, hakemlerde, e-bilette değil. Türk futbolunun bugünlere gelmesinde hepimizin payı var. Bu sorumluluğu istesek de istemesek de tarih bizim hesabımıza yazacak. Eğer hemen bir şeyler yapamazsak bu yükün altından korkarım ki kalkamayacağız. Ortada suç niteliğinde bir eylem varsa o zaman ceza da olmalı. Bunlar teoride kalmamalı, pratiğe dönüşmeli.”