Tatil Zengin İngilizlerin gözdesi

Zengin İngilizlerin gözdesi

25.06.2010 - 11:46 | Son Güncellenme:

Yakın zamana kadar küçücük bir sahil köyü olan Kalkan, bugün yoğun İngiliz nüfusuyla dikkat çekiyor.

Zengin İngilizlerin gözdesi

Ne yazık ki pahalı bir turizm beldesi; nedenini bozulmamışlığını görünce anlayacaksınız...

Haberin Devamı

Derme çatma evler, yerini şık butik otellere bırakmış. Ne çok lokanta, cafe açılmış. Kalkan ne kadar da çok büyümüş...
Kalkan’ın Kaş’a uzaklığı sadece 25 km ve Kaş’a bağlı bir belde. Yılın 300 günü güneşli, ama en sıcak günlerde dahi nem oranı tolere edilebilecek limitlerin üstünde değil. Kent geriye, dağlara doğru genişlemiş. Hem de oldukça fazla genişlemiş; ama bence dokusunu kaybetmemeyi becermiş.

Kalkan, 1920 yılına kadar, ''güzel yer'' anlamına gelen ''Kalamaki'' adıyla anılan bir Rum balıkçı köyü. Hatta köyün, eski köyün kilisesi; bugün Kalkan’ın iki camisinden biri olarak kullanılıyor.

Kalkan, Likya’nın tartışmasız en güzel yerleşim yerlerinden biri. Açık mavi tonundaki denizi muhteşem. Beldenin içinden denize girilen plajı, aynen Kaş gibi çakıllı. Ama dünyanın en güzel plajlarından biri olarak kabul edilen Patara, sadece 3 km mesafede.

Haberin Devamı

İngilizler Kalkan’ı çoktan keşfetmiş
Kalkan - Fethiye karayolunun 1984 yılında asfaltlanmasıyla, Kalkan gezginler arasında tanınmaya başlamış. Ondan önceleri, sadece tekneyle yolculuk yapan çok sınırlı sayıdaki turistin tanıdığı küçücük bir köydü. Yollar doğru dürüst yapılmamış olduğu için, yerel halkın da ''dışarıyla'' pek ilgisi yoktu. Her gelen yabancıyı güler yüzle karşılar, evlerine ve sofralarına buyur ederlerdi.
Para geldi; gene çarklar işledi, mertlik bozuldu. Kalkan artık çok lüks ve pahalı evleriyle, zengin yabancıların, en çok da İngilizlerin gözdesi. Neredeyse nüfusun yarısı İngiliz. Türk-İngiliz evlilikleri çok fazla. Hatta Kalkan’da iki tane de İngilizce gazete çıkıyor: Kalkan Times ve Kalkan Post!
Kalkan öyle bir yer ki, tipik Akdeniz hayatına kendinizi kaptırabilirsiniz. İsterseniz hiçbir şey yapmadan, günde sadece bir saat yüzüp, öğleden sonraları uyuyabilirsiniz. Geceleri de mehtabı seyredip iki kadeh içki içebilirsiniz. Elinize birkaç felsefe kitabı alıp, dünyayı ve hayatınızı sorgulayabilirsiniz.
Ama dilerseniz, coğrafi konumun avantajlarından faydalanarak, Kalkan’ı bir üs olarak değerlendirebilirsiniz. Sonuçta Likya’nın ortasındasınız. Etrafta keşfedilmeyi bekleyen bir sürü antik kent var... Sarı tabelalar sadece birkaç kilometre mesafede. Ya da dünyanın en güzel plajları, gün batımında at gezintileri, ya da biraz denizaltı...
Bence ikisini birbirine karıştırın. Biraz tembellik edin, biraz dağ-tepe dolaşın. İki gün manzara seyredin, iki gün kendinizi Kalkan’a bırakın...

Haberin Devamı

Patara Plajı dünyaca ünlü

Patara Plajı, en çok ince kumuyla ünlü. Ayrıca, tam 18 km’lik boyuyla, ülkemizin en uzun plajı. Genişliği de bazen 300 metreye kadar çıkıyor. Patara, caretta-caretta kaplumbağalarının yumurtlama yerlerinden. En iyi sabah erken saatlerde görülürlermiş; ben gitmedim. Bir de Patara’da yıllardır atla dolaşılıyor. Özellikle güneş batışlarında atla sahilde dolaşmak pek keyifli olur sanırım.

Ne yapılır?

Kalkan ve Kaş arasında yer alan Kaputaş Plajı, sahilin en güzel plajlarından biri. Gidip denizin tadını çıkarın.
Küçük hareketlerle geziye başlamakta fayda var. Çarşıyı ve kent merkezini keşfedin. Cumbalı eski evleri seyredin, çeşmenin resmini çekin.
Kalkan’ın çakıl taşlı plajında, kendinizi serin sulara bırakın. Küresel ısınmanın ortasında bile su serin, inanın.
Tekne turlarına bir göz atın. İki km mesafedeki Güvercinlik Deniz Mağarası’na, tekneyle ulaşılıyor. Bir cennet köşe; güvercinler yanılmamışlar...
Bezirgan Köyü yakınındaki İnbaş Mağarası’nı da görmenizi öneririm.
Bezirgan Köyü’nden 15 dakikalık bir yürüyüşle, ''Pirha''ya ulaşabilirsiniz. Bu antik şehir, Bezirgan’ın antik adı aynı zamanda. Orta Likya’nın en büyük kentlerinden biri. Denizden 850 metre yüksekte. ''Üç Kadın Heykeli''ni mutlaka görün.
İslamlar Köyü, Bezirgan’a yakın. Çok yeşil, çok sevimli bir köy.
Xanthos, Tlos, Kekova-Simena, Patara ve Arsada hep çok yakınlarınızda. Hatta oralara kadar gitmişken, yöre halkının ''Gavur Ağılı'' dediği Pydnai’yi de görün.

Haberin Devamı

Ne yenir?

Gironda, muhteşem bir lokanta ve bar. Kolonyel dönemi hatırlatan bir atmosferi var. Yemekleri leziz... Bir de sahilde ''Patlıcan'' diye bir yer var. Benim pek hoşuma gitti; deneyin.