"Tecrübe Konuşuyor, İçimizdeki Kahramanlar" Projesi

ÇANKIRI (AA) - Çankırı'da, Gençlik ve Spor Bakanlığının "Tecrübe Konuşuyor, İçimizdeki Kahramanlar" projesi kapsamında düzenlenen programda, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişiminin bertaraf edilmesinde büyük katkı sağlayan gaziler ve şehit yakınları yaşadıklarını anlattı.

Hasan Fehmi Gökşen Spor Salonunda sela ile başlayan programda, saygı duruşunda bulunuldu, İstiklal Marşı ve Kur'an-ı Kerim tilaveti okundu.

Çankırı Valisi Mesut Köse, burada yaptığı konuşmada, 15 Temmuz'da halkın hür iradesi sayesinde karanlığın aydınlığa kavuştuğunu söyledi.

Türk milletinin Anadolu'nun vatanı olduğunu bir kez daha haykırdığını belirten Köse, "Bu yüce millet, 15 Temmuz'da, tıpkı Çanakkale'de, İstiklal Savaşı'nda olduğu gibi tüm fertleriyle tek yürek olmuş, iradesini bir avuç darbeciye çiğnetmemiş, tıpkı bin yıl önce Malazgirt'te olduğu gibi bu coğrafyayı vatan olarak sahiplenme konusundaki kararlılığını ortaya koymuştur." dedi.

Darbeci askerlere karşı mücadelesiyle tanınan emekli binbaşı Barış Dedebağı ise FETÖ' örgütünün hala tehlike oluşturduğunu kaydetti.

FETÖ üyelerinin kılıktan kılığa girdiğini ifade eden Dedebağı, "FETÖ denen örgüt, 60 saniyede 60 tane mutasyon geçiren, kılıktan kılığa giren bir örgüt. Birden cemaatlerini değiştirdiler. Ülkücü oldular, sizden benden daha çok vatansever oldular. Çünkü Fetullah Gülen bu eğitimi onlara verdi." diye konuştu.

Tehlikenin devam ettiğini aktaran Dedebağı, şunları kaydetti:

"Bu topraklarda tehlike kıyamete kadar devam edecek. Bizim hep ayakta, dik ve tedbirli olmamız gerekiyor. Orduda tutuklananlar kadar hala kritik noktalarda darbenin gidişatına göre birliğinde pozisyon alanlar var. Darbe devlet lehine dönünce pozisyon değiştirenler var. Kaymakamla, valiyle darbeyi izlerken yapılanlara küfredip darbe başarılı olsaydı 'kalk lan vali oradan tutuklusun' diyeceklerdi. Bugün hala devlet taraftarı gözükerek görevinin başında olanlar var. Devletin de bir planı beklediği bir şeyler var."

Darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz'da Cumhurbaşkanlığı Külliyesi önünde helikopterden açılan ateşle şehit olan Cuma Dağ'ın eşi Rukiye Dağ, o gece yaşananları anlattı.

Eşiyle Külliye önünde buluşmayı düşünürken helikopter saldırısının gerçekleştiğini ifade eden Dağ, "Caddede bir cenaze gördüm. Fotoğrafını çektim. Elbiselerden 'Şu yatan benim eşim olabilir' dedim. Bir özel harekat polisinden rica ederek cesedin yanına götürmesini istedim. Eşimin parçalanmış halini gördüm. Çatışmada nedeniyle eşimin cenazesini alamadık." dedi.

FETÖ yandaşlarına haklarını helal etmediğini kaydeden Dağ, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Eşim şehit oldu. Denecek bir şey yok ama buna vesile olan kim varsa hakkımı helal etmiyorum. Eşimi kaybettikten sonra artık hem anneyim hem de babayım. Bu zihniyet öyle bir zihniyet ki 6.5 yaşındaki bir çocuğa şu cümleyi söylettirebiliyor, 'Anne sen tekrar evlensen olmaz mı? Ben baba derim tekrar.' Benim çocuğuma ve diğer şehit çocuklarına bunları yaşattığı için bu zihniyete hakkımı helal etmiyorum. Öteki dünyada iki elimde yakalarında olacak. Ben o gün oradan sağ çıkabildiysem son nefesime kadar benim görevim 15 Temmuzu anlatmak. "

İstanbul Saraçhane'de darbecilerin açtıkları ateş sonucu iki bacağından vurularak yaralanan milli karateci İsmet Doğan da o gece yaşadıklarını anlatarak, "İki şeyi çok özledim. Birincisi diz üstü çökmek. İkincisi ise antrenman yapmak ve antrenmanda tekme atmak. Bizi bu hale sokanlara hakkımızı helal etmiyoruz. Ben Allah'a havale ediyorum onları. Asıl görevimiz bundan sonra başlıyor. Biz, ancak birlikte olursak kazanırız." ifadelerini kullandı.