Tecrübeli pilot faciayı önledi

Türk Hava Yolları’nın Milano-İstanbul seferini yapan yolcu uçağı, Atatürk Havalimanı’na inişi sırasında büyük bir tehlike atlattı.
Saat 10:30 sıralarında Milano’dan dün 97 yolcusuyla kalkan TC-JPE kuyruk numaralı, Airbus A320 tipi THY uçağı Atatürk Havalimanı’nın 05-23 pistine iniş için alçaldığı sırada sağ ana iniş takımı ve sağdaki motor piste çarptı. Kabinde yolcular büyük bir gürültü duyarken pilotlar pas geçmeye karar verdi. Kaptan Pilot Alphan Morkan ve İkinci Pilot Görberk Çağrı Karakullukçu yönetimindeki uçak yükselmeye başladı. Bu sırada sağ motordan alev uzadığı pilotlar tarafından belirlendi. Uçağın pilotu Alphan Morkan, Hava Trafik Kontrol Kulesi’nden bu kez acil iniş izni istedi. Kule, THY uçağını 17-35 pistine yönlendirerek acil iniş yapmasını onayladı. Bu sırada itfaiye ekipleri de pistin çevresine gitti. Köpük ihtiyacı sorulan Morkan “Hayır” yanıtını vererek acil inişe geçti. 10.41’de inen uçak pistte duramayarak toprak zemine doğru gitti. Toprak alanda durabilen uçağın iki tarafından slayt olarak tabir edilen acil tahliye botları açıldı. Yolcuların tamamı ve 6 mürettebat kısa sürede tahliye edilirken, itfaiye motordaki alevleri kısa sürede söndürdü. Uçağın inmesinin ardından tüm yolcuların tahliye işleminin 90 saniyede tamamlanması gerekirken, THY uçağında bu işlemin daha kısa sürede tamamlandığı öğrenildi. Olaynı ardından yurtiçi ve yurtdışından 45 sefer karşılıklı olarak iptal edildi, Atatürk Havalimanı’na inmesi planlanan bazı uçaklar, Sabiha Gökçen Havalimanı’na yönlendirildi.

‘Telefonlar havada uçuştu’
Yolculardan Erkan Parmaksız, “İniş esnasında tekerler yere vurduktan sonra uçağın önü havalandı. Ondan sonra alev aldığını söylediler. İçerisi kokuyordu. İkinci denemesinde tek motorla daha iyi indi” dedi. Hasan Ali Eryılmaz ise, “Tam iniş yapmak üzereyken bir anda uçak çakılır gibi oldu. Sonra bir anda kalktık. Türbülanstaki gibi sağa sola gittik. Telefonlar havada uçuştu. İnişten sonra yaşadığımıza şükrettik ve alkışladık” dedi.
Birkaç yüz metre daha ilerlemesi durumunda yoğun trafiğe sahip E-5’e çıkabileceği belirtilen uçağın iki gün önce de Frankfurt-İstanbul seferini yaparken kokpit camının çatladığı öğrenildi. Havalimanındaki inşaat nedeniyle çok sayıda çakıl taşının etrafa savrulduğu, uçağın motoruna bu taşlardan girmiş olabileceği de iddia edildi.
Kaptan Pilot Alphan Morkan, verdiği ifadede, iniş sırasında öndeki uçağın vorteksine (kuyruk rüzgarı türbülansı) girdiklerini söyledi. Milano uçağının önünde Azerbaycan Havayolları’nın Bakü’den gelen Boeing 787 Dreamliner ve önünde de THY’nin Cidde’den gelen A330-200 tipi geniş gövdeli uçakları bulunuyordu.
Motorda ciddi hasar oluştu
Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) tarafından hazırlanan raporda ise, uçağın ilk inişi sırasında uçağın kuyruğunu vurduğu belirtildi. DHMİ’ye göre uçak kuyruğunu vurduktan sonra yükseldi ve sağ ana iniş takımı üzerine tekrar pistle temas etti. Bu temasın hem iniş takımında hem de motorda ciddi bir hasar oluşturduğu ve yangının bu nedenle başladığı ifade edildi.
THY de yaptığı açıklamada, “TK 1878 sayılı Milano-İstanbul uçağı Atatürk Havalimanı’na ilk inişi sırasında pas geçmiştir. Acil iniş deklare ederek gerçekleştirdiği iniş sonrasında pistten çıkmıştır. Hızlı ve güvenli tahliye işlemi gerçekleştirilmiştir. Uçakta bulunan 97 yolcumuz terminale alınmıştır. Herhangi bir sağlık sorunu bulunmamaktadır” dedi.

Mayday Mayday!

Pilot: İstanbul Mayday Mayday Mayday! Tek motorumuzu kaybettik
Kule: Efendim sizi 17/35 sol pistine planlıyorum. Bilginiz olsun, herhangi bir zamanda dönüp yaklaşmaya başlayabilirsiniz. Yaklaşmaya hazır olduğunuzda beni ikaz edin lütfen. 35 sol pisti size hazır şekilde. İkazınızı bekliyorum.
Pilot: Tamam, 35 sol planlıyorsunuz. Biz direkt yaklaşacağız. İniş takımlarını ve flapları toplayamadık, bilginize.
Kule: Anlaşıldı. Emergency deklare ediyor musunuz şu an?
Pilot: Evet, mutabıkız.
Kule: Bir sorumuz var. Piste köpükleme ihtiyacı içinde misiniz?
Pilot: Negatif efendim.

‘Mürettebat alkışlanmalı’

Uçak mühendisi ve İstanbul Havacılık Akademisi kurucusu Çağatay Fırat, “Uçak kazalarında sebep sonuç ilişkisine bakmak gerekli. Öncelikle, motoru yanmış ve iniş takımı hasarlı bir uçağı başarıyla indirmek gerçekten zordur. Bunu hiçbir yolcu yaralanmadan yapmaları başarılıdır.
Pilotun iniş takımları ‘ya tekrar açılmazsa’ diye kapatmaması bile önemli. 90 saniyede yapılması gereken tahliye daha kısa sürede başarıyla gerçekleşmiş. Pilotu ve ekibi alkışlamak gerekli” dedi.

‘Hava boşluğu mesafesi 8 mil yerine 5 milmiş’

THY eski pilotu ve Sivil Havacılık Akademisi öğretim üyesi Bahadır Altan ise, “Olayı pas geçiş sırasında aramak gerek. Öndeki uçağın motorunun rüzgarı etkilemiş olabilir. Öndeki uçağın yarattığı hava boşluğu arkadaki uçağı çok etkiler. Önündeki Azerbaycan Havayolları’nın Boeing 787 Dreamliner ile arasındaki mesafenin 8 mil olması gerekli. Ama 5 mil varmış. Kuyruk türbülansı etkilemiş olabilir. Pilot bu durumu fark edip pas geçmiş olabilir. Her ne olursa pilot krizi çok iyi yönetmiş. Pas geçmek ve flaplarla, iniş takımlarının açık kalması çok doğru karar. Dökülen maskelerden anladığıma göre çok sert temas yaşanmış. İniş takımları açılmayabilirdi. Tahliyenin de çok başarılı yapıldığını görüyorum. Günde bin 300 uçak iniyor ve 8 mil olması gereken mesafe aksayabiliyor. Bence bu kaza İstanbul’un yoğunluğunun ürünü” diye konuştu.
‘Yabancı madde çarpması’
Havayolu eski pilotu Fikret Kandur da, “Yabancı madde çarpması olabilir. Minimum süratle uçan ve inişte olan bir uçakta bir çarpma yaşanmış. Kuş ya da başka bir madde bile olabilir. Başarılı bir iniş ve başarılı bir kurtarma operasyonu olmuş, hepsini kutluyorum. Airbus çok teknik ve çok elektronik bir uçaktır. Çok emniyetlidir ve her olumsuz durumda kendini kurtarabilir. Mükemmel uçak diyebilirim. Ama pilotun başarısı daha büyük” dedi.