Gündem Tekerlekli sandalyede İstanbul’da bir gün!

Tekerlekli sandalyede İstanbul’da bir gün!

03.12.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:

Arkadaşımız Arif Balkan engelli bireylerin günlük hayatta karşılaştığı sorunları tekerlekli sandalyeyle dolaşarak deneyimledi. Engelli Ali Ekber Ağkoyun’un bir günlük mücadelesine ortak oldu, gözlemlerini yazdı

Tekerlekli sandalyede İstanbul’da bir gün

Türkiye’deki 8.5 milyon engelli vatandaştan biri 19 yaşındaki Ali Ekber Ağkoyun. İstanbul’da yaşayan Ali Ekber, doğumu sırasında omuriliğinde oluşan hasar nedeniyle küçüklüğünden beri tekerlekli sandalyede, ama bu onun için bir engel değil. Lise eğitimini tamamlamış, geçtiğimiz hafta yapılan KPSS’ye girmiş, memur olmak istiyor. 12 yaşındayken bir aile dostlarının Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği’nden bahsetmesiyle ise hayatı değişiyor. Ağkoyun, her gün Küçükçekmece’deki evinden otobüsle Ataköy’deki derneğe gelip gidiyor. Ali Ekber için en büyük sorun ona geçit vermeyen İstanbul. Biz de bir tekerlekli sandalyeye binerek onunla İstanbul caddelerinde bir gün geçirdik.

Haberin Devamı

Tekerlekli sandalyede İstanbul’da bir gün

Yürürken göremiyoruz

Buluşma yerimiz derneğin Ataköy’deki merkezi. Buradan önce Şirinevler’e doğru yol aldık. Derneğe ait bir minibüsle Şirinevler’e geldik. Minibüsten tekerlekli sandalyeyle iner inmez ilk zorluk kaldırımdaki rampa oluyor. Yürürken dikkat bile etmediğiniz detaylar, tekerlekli sandalyedeyken o kadar hayati ki... Dışarıdan bakıldığında çıkılabilir görülen kaldırımdaki rampayı çıkmak için bir hayli mücadele ediyorum. Şirinevler metro ve metrobüs istasyonunda bindiğimiz engelli asansörünün girişindeki yağmur suyu mazgalı da bir diğer engel oluyor. İki elinizle bir yandan mazgala giren tekerleği kurtarmak, bir yandan da dengede durmak oldukça zor. Nihayet asansöre ulaşıyoruz fakat henüz aktif değil. Bir engellinin toplu taşıma ile ulaşsa bile henüz aktif olmayan asansör sebebiyle yolun karşına geçemeyeceği Şirinevler’den sonra bu kez rotamız Bakırköy.

Haberin Devamı

Yolları aşmak zor

Yeni nesil otobüslerin hemen hepsinde engelli rampası mevcut. Her gün otobüsleri kullanan Ali Ekber’in anlatımına göre otobüs sürücüleri de genellikle yardımsever. Bakırköy’de otobüsten rampayla iniyoruz. Kaldırımların hemen hepsinde rampa mevcut. Ancak yolla arasındaki kot farkları o kadar fazla ki, kol gücüyle hareket ettirilen sandalyeyle aşılması güç yollar. Caddelerde insan seli arasında ilerleyebilmek de cabası.

Ali Ekber alışveriş yapmak istediğini söylüyor. Para çekmek için İstanbul Caddesi üzerinde bir banka şubesine girmek istedik fakat basamak engeliyle karşılaştık. Ali Ekber ATM’den para çekebileceğimizi söylediğinde ise bir kez daha hayal kırıklığı yaşıyoruz. Bankamatiklere kartı sokmayı geçin, ekranı görmek bile imkansız. Bir tişört almak için Türkiye’nin en büyük markalarından birine girmek istedik karşımıza yine basamak engeli çıktı. Çalışanların yardımıyla girebildiğimiz mağazada erkek reyonu üst katta, asansör var ama tekerlekli sandalye giremeyecek kadar dar. Yol üzerindeki restoranların da hemen hepsinin durumu aynı. Basamaksız bir yer bulamadığımız için yemek yiyemiyoruz.

Bazı kaldırımlar o kadar dar ki, tekerlekli sandalyem kaldırıma sığmıyor. Caddeden ilerleyip trafik keşmekeşinin içinden zorla karşıya geçebiliyoruz. . Rampayı aşıp araca ulaştığımızda İstanbul sokaklarındaki zorlu bir gün son engelle noktalanıyor.

Haberin Devamı

Sürücüler engelli rampasını görmüyor

Ali Ekber, tekerlekli basketbol oynuyor. Üniversite hayali kuruyor. “Bazı sürücüler kaldırımdaki rampaların olduğu yere araçlarını bırakıyor. Orada bir engelli rampasının olduğunun farkında bile değiller. Bir kitapçıya girip kitap bile karıştıramıyorsun. Bir mağazadan tişört alamıyorsun” diyen Ali Ekber’e hak veriyorum. Onun tüm ömrü şehirdeki engelleri aşmakla geçiyor. Ancak hiçbir zaman hayata bakışını değiştirmemiş.