Populer Bilim Eko yaşam sırları!

Eko yaşam sırları!

15.10.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:

Onlar için ekolojik yaşam tarzı bir gereklilik. ''Kendimize iyi bakamazsak dünyaya da faydalı olamayız'' diyorlar. Ekolojik yaşam tarzına geçenler çabalarını Elele’ye anlattı

Eko yaşam sırları
Çocuklarımıza yaşanır bir gelecek bırakmak için davranışlarımızı değiştirmekten söz ediyoruz ama bireysel olarak gerçekten bir şeyler yapıyor muyuz? Doğayla uyumlu yaşamayı benimseyen Uygar Özesmi, Oya Ayman, Zeynep Çelen Kuru ve Jayda Uras ekolojik yaşam sırlarını paylaştı.


Bulaşık, çamaşır için fosfat içermeyen ürün
Dr. Uygar Özesmi (TEMA Vakfı Genel Müdürü)
Aldığım bütün gıdaların organik olmasına dikkat ediyorum. Organik gıdaları Feriköy’deki yüzde 100 Ekolojik Halk Pazarı’ndan ve tabii ki TEMA Vakfı’ndan alıyorum. Patagonia markasının organik pamuklu ve geri dönüşümlü sentetik kumaştan üretilmiş giysilerini ve Mavi’nin yeni organik serisini tercih ediyorum.
İç çamaşırı olarak TEMA’nın çıkardığı organik pamuklu ürünlerini alıyorum. Ev möblesi olarak cilasız orman ürünlerini satın aldım, böylece evim ağaçların atmosferden bünyesine toplamış olduğu bir karbon deposu oldu!

Bulaşık ve çamaşır yıkamak için fosfat içermeyen Deniz Temiz Derneği TURMEPA’nın çıkardığı ürünleri kullanıyorum. Müziklerimi ise CD olarak değil daha az malzeme gerektiren mp3 çalarlara depoluyorum.

Et yemeyi 7 yıl önce bıraktım, sadece sağlık açısından değil aynı zamanda doğal balık stoklarının korunması için, aynı zamanda yer altı sularını kirleten, aynı gıdayı elde etmek için çok daha fazla arazi gerektiren tavuk ve sığır besicilik sistemini de onaylamadığım için.

En ekolojik ürün tüketilmeyen üründür. Bir şeyi almadan önce kendime üç kez soruyorum, buna gerçekten ihtiyacım var mı, diye. Ekolojik yaşam tarzına bir an önce geçmezsek insanların yaşayabileceği bir dünya kalmayacak. Şayet çocuklarımıza yaşanır bir gelecek bırakmak istiyorsak davranışlarımızı değiştirmek zorundayız.

Haberin Devamı

'Naylon torba yerine bez torba, pet yerine cam şişe kullanıyorum’
Oya Ayman (Gazeteci, Buğday Ekolojik Yaşam Dergisi Yöneticisi)
Günlük yaşamımızda doğaya ve sağlığımıza zarar vermeyecek olan ürünler kullanmaya dikkat ediyorum. Yiyecek alışverişimi haftalık olarak Buğday Derneği’nin Şişli Belediyesi ortaklığı ile her cumartesi Feriköy’de kurduğu yüzde 100 Ekolojik Halk Pazarı’ndan yapıyorum. Alışverişte naylon torba yerine bez torba ve sepet kullanıyorum, pet şişe yerine cam şişede satılan içecekleri tercih ediyorum. Sentetik giysiler yerine pamuklu, yün ve özellikle pamuklu dokuma ürünler kullanmaya özen gösteriyorum. Pek çok temizlik maddesinde cilde, göze ve ciğerlere zararlı maddeler bulunuyor. Bu yüzden zeytinyağlı ya da defne sabunu, yurtdışına giden arkadaşlarıma ısmarladığım ekolojik şampuan ve diş macunu ile fosfatsız deterjanları ve arap sabunu kullanıyorum.

Doğal ürün dükkanlarının listesi Buğday Ekolojik Yaşam Dergisi’nde var. Ayrıca, çamaşır makinesinden halı temizlemeye kadar farklı alanlarda kullanılan doğal temizlik maddeleri için geliştirilmiş formüller var. Örneğin, 1 bardak karbonat ve 2 kaşık boraksı karıştırıp bir serpme kavanozuna koyarak, bunu banyodaki her şeyi temizlemek için kullanabilirsiniz. Ekolojik yaşam tarzı bir gereklilik. Bir yaşam hakkı. Çünkü yaşamın sürdürülebilirliği için gerekli. Eğer bir an önce kendi kendine yeten doğal döngülerin işlerliğine saygılı üretim biçimlerini devreye sokmazsak susuz da kalırız, aç da.

 
'Güzellik ürünlerimi kendim yapıyorum’
Jayda Uras (Toz Pembe organik butiğin sahibi)
Beş yıl önce New York’ta aromaterapiyle ilgili bir küçük kurs almıştım sonra hayatım değişti. O günden sonra vücuduma kimyasal sürmemeye karar verdim. Mimar olduğum için çok yoğun çalışıyordum. İşim çok stresli olmaya başlamıştı. 34 evin inşaat işlerine bakıyordum ve sağlığım düşmeye başlamıştı. Bir gün yataktan kalkamadım ve o gün hayatımı değiştirmeye karar verdim. Aynı gün işi bıraktım sonra da Londra’da bitki tıp ve aromaterapi okumaya gittim. Londra’da okurken aynı zamanda organik ürünler satan bir markette çalıştım. İstanbul’a döndüğümde kendi ülkemde de organik ürünleri tanıtmayı istedim. Kendi markam olan ''Vie en Rose'' markasını yarattım ve geçen ay Cihangir’de bir dükkân açtım ''Toz pembe'' adında. Burada kendi yaptığım ürünleri satıyorum. Çocukluğumdan beri zaten doğal yiyeceklerle büyüdüm doğal ürünlerle tanışıklığım küçük yaşlardan itibaren vardı zaten. Ama beş yıldan beri özellikle doğal ve organik sabun, deodorant gibi ürünler kullanıyorum. Vücudumuz ve ruhumuz ne kadar saf ve temiz olursa düşündüklerimiz de öyle olur. Bu yaşam tarzıyla dünyamıza da iyilik yapmış oluyoruz. Biz kendimize iyi bakamazsak dünyamıza da faydalı olamayız.


'Doğayla uyumlu yaşam mutfaktan başlıyor’
Zeynep Çelen Kuru (Yoga Eğitmeni)
Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği yönetim kurulundayım ve aktif olarak dernekte çalışıyorum. Çevre bilimleri konusunda master yaptım. Aslında genetik mezunuyum. Ama yoga eğitmenliği yapıyorum. Doğayla uyumlu yaşam mutfaktan başlıyor. Mutfağımın yüzde 98’i artık hep organik. Yüzde ikisi de karabiber, deniz tuzu, bazı çeşit peynirler ve bulaşık için kullandığım arap sabunu. Onun haricinde hem mevsime uygun hem de organik ürünlerle yapıyorum yemeklerimi. Elbette ulaşabildiğim organik ürün çeşidi arttıkça onları hayatıma daha rahat entegre edebiliyorum. Örneğin, beyazlatılmamış tuvalet kağıdı, beyazlatılmamış ve plastik kullanılmayan kadın pedleri, evde kullanmak üzere geri dönüşümlü kağıtlar ve toksik olmayan bilgisayar tonerleri vs gibi günlük olarak ulaşamadığım ürünler var. Dolayısıyla hâlâ birçok şeyi ekolojik yapamadım hayatımda.