Populer Bilim Hidrojen benzine göre daha verimli

Hidrojen benzine göre daha verimli

27.04.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:

Deloitte’un ''Hidrojene Dayalı Küresel Ekonominin Yolunu Açmak'' başlıklı raporuna göre hidrojenin ekonomik bir enerji kaynağı olabilmesi için birçok alanda teknik ve finansal zorlukların üstesinden gelinmesi gerekiyor.

Hidrojen benzine göre daha verimli

Raporda, hidrojenin, araçlarda benzine göre çok daha verimli bir yakıt olacağı vurgulanırken, ekonomik bir seçenek oluşturmadığı ifade edildi.

Deloitte, “Hidrojene Dayalı Küresel Ekonominin Yolunu Açmak başlıklı raporunu yayımladı. Hidrojen çalışmalarının başlanmasının altında üç ana etkenin yattığı vurgulanan raporda, şöyle denildi:

“Bunların başında, hava kalitesi ve küresel ısınma geliyor. İkinci etken ise, enerji tedarikinin güvenliği konusundaki kaygılar. Enerji rezervleri, arama ve üretim teknolojilerindeki ilerlemelere rağmen azalırken, birçok üretici ülkedeki siyasi istikrarsızlık da yeni rezervleri faaliyete geçirmeyi zorlaştırıyor. Hidrojene yönelik çalışmalara ivme kazandıran son faktör ise küresel iklim sorunları ve enerji güvenliği konularının daha bilinir hale gelmesiyle kamuoyunun hükümetler üzerinde oluşturması beklenen baskı.
Hidrojen ekonomisine geçişi zorlaştıran engellere işaret edilen raporda, gerekli altyapının geliştirilmesi, hidrojenle çalışan motorlu araçların seri üretimi, toplumun hidrojene dayalı enerji teknolojilerini benimsemesi gerektiği vurgulandı.

ABD, Hidrojen altyapısına  5 yıl için  1.4 milyar euro kaynak ayırdı 

Raporda, Avrupa ve ABD hidrojen enerjisi çalışmalarına ciddi kaynak ayırdığına işaret edilirken, İzlanda’nın ise enerjide dışa bağımlılıktan kurtulmak için muazzam jeotermal kaynaklarını kullanarak hidrojen üretimine geçmek istediğine dikkat çekildi. Avrupa Birliği’nin konuyla ilgili Ar-Ge çalışmalarına gelecek 5 yıl için 2 milyar Euro tutarında bütçe hazırladığı belirtilen raporda, ABD’nin ise hidrojen altyapısını geliştirmek için 5 yıllığına yaklaşık 1.4 milyar Euro kaynak ayırdığı belirtildi.

Raporda, dünyadaki mevcut enerji altyapısının değiştirilmesinin zorunluluk olduğuna dikkat çekilirken, sadece ABD’de tam teşekküllü bir hidrojen altyapısının oluşturulması için 100 milyar dolarlık harcama yapılması gerektiğine işaret edildi.

Hidrojenin enerji kaynağı olarak yaygın kullanımı için üretim, dönüşüm, dağıtım ve perakende başlıklarında yoğun çalışmalar yapılması gerektiği kaydedilen raporda, “Hidrojen, sera gazı salınımına yol açmıyor ama üretiminde diğer enerji kaynaklarının kullanılması gerekiyor. Bu da hidrojenin çevre sorunlarının giderilmesine ve küresel iklim değişikliğinin önlenmesine vereceği destek konusunda tereddütlere yol açıyorö denildi.

Verimlilik iki katı fazla

Hidrojenin, bir yakıt olarak benzinden çok daha verimli olduğu anlatılan raporda, bin gram hidrojenin 3.8 litre kurşunsuz benzinle aynı enerjiye sahip olduğuna işaret edildi. Raporda ayrıca, benzinle çalışan motorda enerjinin büyük bölümünün ısı olarak egzozdan çıkarken, motordaki sürtünme de yine enerji kaybına yol açtığı anlatıldı. Raporda, hidrojen tabanlı yakıt pillerinin ise bir galon benzinin iki katı verimlilik elde ettiği vurgulandı.

Türkiye hidrojen enerjisinde geri kalmamalı 

Raporla ilgili bir değerlendirme yapan Deloitte Türkiye Danışmanlık Ortağı Sibel Çetinkaya, hidrojenin yaygın bir enerji kaynağı olarak kullanımı için teknolojik bazı ilerlemeler sağlanması gerektiğini vurguladı. Araştırmalara ayrılan kaynaklarla, bu ilerlemelerin sağlanacağına ve geleceğin önemli enerji kaynaklarından birinin hidrojen olacağına işaret eden Çetinkaya, “Türkiye’nin de kendisini bu geleceğe hazırlaması gerekiyor. Hidrojen enerjisinin altyapısını geliştirmek için yatırımlara şimdiden başlanmalı. Topraklarından geçen petrol ve doğal gaz boru hatlarıyla dünya enerji sektöründeki ağırlığını her gün biraz daha artıran Türkiye, hidrojen enerjisi konusunda da geri kalmamalıdır dedi.

Bu çerçevede gerek AB’nin bu alandaki çalışmalarına entegre olarak, gerekse de üniversite- özel sektör- devlet işbirliğiyle projeler gerçekleştirmenin çok önemli olduğunu ifade eden Çetinkaya, küresel düzeyde sağlanan tüm ilerlemelere rağmen hidrojenin ticari bir enerji kaynağı olarak kullanımının önünde hala çözülmesi gereken çok sayıda teknik ve mali engellerin bulunduğunu vurguladı.

Çetinkaya, “Bunların başında hidrojen tabanlı yakıt pillerinin durumu geliyor. Uzmanlar bu pillerin seri üretimi için daha onlarca yıl çalışmak gerektiği görüşündeler. Bugün, geleneksel bir içten yanmalı motorun imalatı 2 ila 3 bin dolara mal olurken, bu rakam hidrojen ile çalışan bir motorda 20 ila 35 bin dolar düzeylerine çıkıyor. Tüketicinin bu yakıtı kullanmaya ikna edilmesi ve sonunda kullanmaya başlaması ise çok daha uzun bir süre alabilir diye konuştu.