TEMA: 40 ilde su varlığı tehlikede

Dünyanın ekosisteminin devamı için gerekli olan orman ve suyun önemi 21 ve 22 Mart arasında daha çok vurgulanacak. 21 Mart Dünya Ormancılık Günü ve Orman Haftası ile 22 Mart Dünya Su Günü’nü kutlayan TEMA Vakfı, bu hafta boyunca fidan dikimi, yerel su varlıklarının korunması için nehir günleri, tanıtım ve bilgilendirme stantları, belgesel gösterimleri ile eğitim etkinlikleri düzenleyecek. Erişilebilir tatlı suların yaklaşık yüzde 75’inin ormanlardan beslenen su havzalarından sağlandığına dikkat çeken TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, suya ilişkin 40’tan fazla yasal düzenleme olduğunu ve bu düzenlemelerin bir su yasası ile tek bir çatı altında toplanması gerektiğini söyledi.

‘Kırmızı tehlike’

Vakfın 2016 yılında hazırladığı su tehditleri haritasının bu yıl güncellendiğini de hatırlatan Ataç, “Bize yapılan bildirimler sonucu su varlıklarımızın kirlenme, kuruma ve biyoçeşitlilikte azalma gibi tehditlerle karşı karşıya olduğunu gördük. Gönüllülerimiz aracılığı ile 40 ilde 87 ayrı su varlığının tehdit altında olduğunu tespit ettik. Bu tehditlerin 52’si su varlığının niteliğine, 30’u su varlığının miktarına, 5’i ise su varlığına erişime yönelik tehditleri içeriyor” dedi. Haritada “kırmızı” ile işaretlenen suyun varlığına yönelik tehditlerin 7 bölgede de bulunduğu gözlenirken, Marmara Bölgesi, Ege Bölgesi’nin güneyi ve Doğu Anadolu’da Van Gölü çevresinde belirgin sulak alan tehlikesi olduğu görülüyor.

Endüstriyel tehdit

İstanbul Küçükçekmece Gölü’nün endüstriyel kirlenme tehdidi altında olduğunu belirten TEMA Vakfı, tehdidi ortadan kaldırmak içinde harekete geçilmediğinin altını çiziyor.

Riva Deresi’nin de endüstriyel atıklarla yok olma tehlikesi geçirdiği belirtiliyor. Çanakkale’deki Bayramiç Baraj Gölü’nün artık bir çöplüğe dönmek üzere olduğu vurgulanıyor. Konya’daki Akşehir Gölü’nün ise su seviyesine yönelik mavi renkle tanımlanan orta şiddette tehdit altında olduğu vurgulanırken, Rize Güneysu Deresi’nin de su varlığına yönelik tehdit altında bulunduğu açıklandı.