Gündem Tesadüfî delil hukuka aykırı

Tesadüfî delil hukuka aykırı

09.01.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:

HSYK, iki yargı mensubu hakkındaki disiplin suçlarını yeniden görüşürken telefon dinlemesinde ‘tesadüfen’ bulunan delile dayanarak ayrıca ceza verilemeyeceğini kararlaştırdı...

Tesadüfî delil  hukuka aykırı

Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK), disiplin hukuku açısından bütün kamu görevlilerini ilgilendirebilecek önemli bir karar aldı. Kurul, telefonları dinlenen iki yargı mensubunun, dinlemeye gerekçe oluşturan suç dışındaki bazı görüşmelerine dayanılarak verilen disiplin cezalarının kaldırılmasına karar verdi. HSYK Genel Kurulu’nun bu kararıyla tesadüfî delil olarak adlandırılan dinleme kayıtlarının hukuka aykırı delil olarak değerlendirilmesi anlamına geliyor.

Basına bilgiden ceza
HSYK Genel Kurulu, hafta başında yaptığı toplantıda Yargı Paketi ile getirilen, “disiplin affı” kapsamında yeniden görüşülmesi talebinde bulunulan bazı dosyaları ele aldı. Genel Kurul’da eski Sincan Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Osman Kaçmaz ile eski İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Metin Şentürk’ün disiplin dosyaları, yasa gereği yeniden ele alındı.
Kaçmaz’ın Ergenekon soruşturması kapsamında telefonları dinlenilirken bu suçlamaya esas oluşturacak herhangi bir delil bulunmamış, ancak Kaçmaz’ın bazı davalarla ilgili basın mensuplarına telefonda bilgi vermesi disiplin suçu sayılarak yer değiştirme cezası verilmişti.
Yine başka bir suçlamayla dinlenen Eski İstanbul Başsavcı Vekili Şentürk’e ise evrakta ve parada sahtecilik gibi suçlardan sabıkalı bazı kişilerle yaptığı kısa telefon görüşmeleri bahane edilerek yer değiştirme cezası verilmiş ve Şentürk Sakarya’ya tayin edilmişti.
Genel Kurul’daki görüşmelerde HSYK üyeleri, telefon dinleme kararlarının hukuka aykırı olduğunu, dinlemeye konu katalog suç dışında kalan bir suçtan ötürü ceza verilmesinin hukuka aykırı olduğu görüşünde uzlaştı.
Genel Kurul’daki görüşmelerde anayasada hukuka aykırı delillerin hükme esas alınmayacağının açık biçimde belirtildiğine dikkat çekilerek bunun, “mutlak değerlendirme yasağı” anlamına geldiği belirtildi.
Genel Kurul’da ayrıca, Yargıtay’ın ve Danıştay’ın bazı kararlarında “nisbi değerlendirme yasağını” esas alarak karar vermeleri eleştirildi. Genel Kurul’da özellikle Danıştay 12. Daire’nin, 2004’te bir polisle ilgili verdiği kararın disiplin hukuku açısından mağduriyetlere neden olduğu ifade edildi. Üzerine yasadışı biçimde bir dinleme cihazı yerleştirilen polisin rüşvet aldığının anlaşılmasıyla açılan davada, “hukuka aykırı delilin hükme esas alınamayacağı” kuralına göre beraat ettiği; Danıştay’ın emniyetin polis memuru için verdiği, “meslekten ihraç” kararını hukuka uygun bularak onaması eleştirildi. Genel Kurul’da ağırlıklı görüş, anayasadaki, “mutlak değerlendirme yasağının”, sadece adli kovuşturmalarda değil, disiplin kovuşturmalarında da hukuka aykırı delillerin hükme esas alınmamasını gerektirdiği yönünde oldu.
Genel Kurul, bu gerekçelerle Kaçmaz ve Şentürk’ün cezalarının kaldırılmasına hükmetti.

Haberin Devamı

Örnek olabilir

Adli yargı yetkisi olmayan, ancak disiplin hukuku açısından kararlar veren HSYK’nın bu kararı diğer kamu görevlileri açısından da önemli bir örnek oluşturabilecek. Bu durumda kamu görevlilerinin Danıştay’ın disiplin hukuku açısından hukuka aykırı delillerin bazı durumlarda hükme esas alınabileceğine ilişkin kararları nedeniyle mağdur olması da ortadan kalkabilecek.