1 Mayıs'ta 99'da İBDA -C var, anarşistler yok

Nazım Alpman


Bu yıl 1 Mayıs, "absürdlükler tarihimize" yeni bir sayfa ekleyecek. Anarşistler'in reddettiği kutlamaları islamcılar sahiplendi. Az partili demokrasi yıllarında 1 Mayıs yaklaşırken, ülkede adı solcuya çıkmış ne kadar insan varsa yataklarını denkler, 30 Nisan gecesi gözaltına alınmayı beklerdi. Bu "polisiye sigorta" sistemi 1970'li yılların ortalarına kadar devam etti. İlk kez 1976 yılında DİSK, Taksim Meydanı'nda "yasal" 1 Mayıs kutlamaları yaparak bir dönemi sona erdirdi.
1 Mayıs o tarihten sonra kah izinli, kah izinsiz gösterilerle kutlanır oldu. İşçi Bayramı olması nedeniyle de her türden sol siyasi hareketler, 1 Mayıs öncesi halkı "kitlesel" olarak "alanlara" çıkmaya davet eden bildiriler yayınlarlardı.
Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra "emek", "emekçi", "işçi sınıfı" gibi kavramlar "out" oldu. Bu altüst oluşun izleri Türkiye'de de kendini gösterdi. Örneğin yarınki 1 Mayıs'ın "hazırlık dönemi" bu karmaşanın en kalın çizgilerini ortaya koyuyor.
Radikal İslamcı akım İBDA -C, "1 Mayıs'ta alanlarda" olduğunu açıklarken, solun en uç siyasi kanadı anarşistler "1 Mayıs'ta alanlarda değiliz" şeklinde yazılar yayınladılar.
Türkiye'deki örgütlü anarşistlerin yayın organı "Efendisizler"in Nisan sayısında 1 Mayıs'a ilişkin tavır şöyle açıklanıyordu:
"1 Mayıs bizim için bayram değildir. Neyin bayramını kutlayacağız? 8 saatlik işgünü, ücretli köleliğin kurumlaşmasından başka bir şey değildir. 1 Mayıs 'işçi sınıfının birlik mücadele dayanışma günü' de değildir. İşçi sınıfı devrimci rolünü kaybetmiştir. Ekonomik, politik ve kültürel açıdan burjuvaziden farklı çizgi geliştirememiştir. Bütün sene yan gelip yattıktan sonra 1 Mayıs'ta sloganlarla alanlara çıkmak yersiz, anlamsız ve 'mistik' arınma duygusundan başka bir şey değildir. Şu anki örgütlülük düzeyiyle alanlara çıkmaya hakkımız olmadığını düşünüyoruz."
Anarşistler 1 Mayıs'tan rücu ederken, sağ cenahın öteki ucundan bir "mücadele bayrağı" yükseldi. "İBDA Cepheleri 1 Mayıs'ta alanlarda" başlıklı bildiride şöyle deniliyor:
"Anti - emperyalist kurtuluş cephesi yepyeni vesilelerle eş zamanlı eylem ve tavırlarla birlikteliğini perçinliyor. 1999 Zaferi'nin kesin müjdesi ve birleştirici stratejisiyle kilitlenmiş İBDA Kurtuluş Hareketi de 1 Mayıs'a işte bu ilkeyle aktif olarak katılıyor."
Bildiride tören yeri ve katılım biçimi hakkında ayrıntılı bilgi verilmiyor. Ancak 1 Mayıs'ta, İslamcısı, solcusu, milliyetçisi, Türkü, Kürdü, ezilmişi, mazlumu ve mağduruyla tarihi bir hamle yapılacağının altı çiziliyor.
Böylece ülkemizde uzun yıllar "resmi" bakışla "komünistlerin bayramı" olarak tanımlanan 1 Mayıs'tan anarşistler uzaklaşırken, onların boşalttığı saflar radikal İslamcılar tarafından doldurulmuş oluyor.