The Others 2.5 yıl önceki gaflet

2.5 yıl önceki gaflet

12.05.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

2.5 yıl önceki gaflet

2.5 yıl önceki gaflet


1997 yılında gözaltına alınan Yusuf Karakuş'un, bugün adı Mumcu suikasti zanlıları arasında geçen dört kişinin adını o dönemde polise verdiği ortaya çıktı


       Uğur Mumcu soruşturmasının kilit ismi Yusuf Karakuş'un Aralık 1997'de polise verdiği ifade, çarpıcı bir gerçeği ortaya çıkardı. Karakuş'un 2.5 yıl önceki ifadelerinde, bugün Mumcu suikastıyla ilgili sorgulanan kişilerin önemli bir bölümünün adı geçmesine karşın, soruşturma bu yönde genişletilmedi.
       27 Aralık 1997'de Hizbullah Menzil grubu lideri Fidan Güngör'ün kaçırılması ve Sebahattin Talayhan'ın öldürülmesiyle ilgili olarak gözaltına alınan Karakuş, sorgusunda Tevhid - Selam grubu hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Üzerinde Bekir Kunduz ve Salih Akar adına iki ayrı sahte kimlik çıkan Karakuş, o tarihte, bugün birçoğu Mumcu suikastı ve faili meçhul olaylar çerçevesinde gözaltında olan Hasan Kılıç, Mehmet Şahin, Mehmet Ali Tekin, Nurettin Şirin'in isimlerini verdi. Ancak polis, bu isimlerden yalnızca Şahin'i, Karakuş'ta ele geçen silahla ilgili gözaltına aldı. İran bağlantılı somut bulgulara karşın kimse, Mumcu başta olmak üzere, soruşturmayı faili meçhul cinayetlere yönelterek derinleştirmedi.

Açık isim ve adresleri verdi

       Karakuş ifadesinde Tevhid - Selam hakkında şu bilgileri verdi:
       "Selam grubunun amacı, şimdilerde tebliğ ve davet yoluyla taraftar toplayıp, yeterli sayıya ulaşınca, şer'i esaslara dayalı İslam devleti kurmaktır. Selam grubunun liderliğini Hasan Kılıç yapmaktadır. Bundan başka sorumlu olarak Mehmet Şahin, Nurettin Şirin, Mehmet Ali Tekin, Şeref Dursun isimli sahıslar bulunmaktadır. Grup, İran devletiyle irtibatlıdır. Kılıç ile Şirin zaman zaman İran'a gidip gelmektedir."

Piknikte atış talimi

       İfadesinde cezaevinden beraber çıktığı Mustafa Kıvılcım ile Azerbaycan'a geçmek üzere İran'a gittiğini, fakat Azerbaycan'a giremeyip yaklaşık bir hafta İran'ın değişik şehirlerinde kaldığını söyleyen Karakuş, Türkiye sınırına yakın bir yerden iki çuval terlik alıp Türkiye'ye geri döndüklerini söyledi. Karakuş, ayrıca, "Selam grubu üyelerinin aileleriyle birlikte piknikler de yaptık. Bu gezilerden bazılarında, sadece erkeklerin bulunduğu ortamda, Şirin, Kılıç ve Şahin'in getirdiği silahlarla atış yaptık" itirafında bulundu.
       Karakuş, kamuoyuna pek yansımayan bir olayı da 2.5 yıl önceki ifadesinde şöyle anlattı:
       "Mehmet Şahin, bana İBDA - C'ninn Tevhid dergisi bürosunu kurşunlamasından sonra dergide bulunan 16'lı silahla sayısını hatırlayamadığım kadar mermi verdi. Gruptan ayrıldıktan sonra silahı geri vermedim."
       Karakuş ayrıca, "Selam grubu, Bosna, Afganistan ve Filistin'e yardımları toplayıp göndermekteydi. Ayrıca yaklaşık on kişinin Bosna savaşına katılmaları sağlanmıştır. Fakat ben Bosna'da savaşma telifini kabul etmedim" dedi.
       Kayınbiraderi Murat Filiz'in, aleyhindeki ifadesine karşın Fidan Güngör'ün kaçırılması olayına kesinlikle katılmadığını, Hizbullah'ın Hüseyin Velioğlu liderliğindeki İlim kanadıyla da hiçbir ilgisinin olmadığını söyleyen Karakuş, 16 ay hapis yattı.
       Karakuş, bu olaydan 2.5 yıl sonra da, hem Hizbullah ile ilgisini en ince detaylarıyla anlattı, hem de Selam grubunun direktifleriyle Mumcu suikastı başta olmak üzere bir dizi eyleme katıldığını itiraf etti.
       Karakuş'un kayınbiraderi Murat Filiz, Fidan Güngör ve Sebahattin Talayhan'ın öldürülmesi nedeniyle halen cezaevinde bulunuyor.

Karakuş'un iki ifadesindekiler

       Karakuş'un yaklaşık 2,5 yıl önce ifadesinde dile getirmesine karşın takibe alınmayan, ancak Mumcu suikastı nedeniyle bugün gözaltında olanlar ile diğer bazı isimler şunlar:

       Mehmet Şahin: Aralık 1996'da gözaltına alınıp serbest bırakıldı. Şimdi Mumcu olayı zanlılarından ve gözaltında.
       Hasan Kılıç: Avukat. Mumcu suikastı ekibinin önde gelen ismi olarak biliniyor. Selam gazetesi sahibiydi. İlkinde gözaltına alınmadı, şimdi gözaltında.
       Nurettin Şirin: 28 Şubat sürecinde önemli köşe taşlarından biri olan Kudüs Gecesi'nin düzenlendiği Sincan olayları nedeniyle girdiği cezaevinde bulunuyor.
       Mehmet Ali Tekin: İlk ifadede adı geçti, ama sorgulanmadı, şimdi gözaltında.
       Murat Filiz: Karakuş'un kayınbiraderi. Fidan Güngör'ün kaçırılmasından mahkum oldu. Mumcu soruşturması için de ifadesine başvuruluyor.
       Mustafa Kıvılcım: Karakuş'un birlikte İran'a gittiğini söylediği eski ülkücü. Şimdi adı geçmiyor.
       Şeref Dursun: İlk ifadeye göre Selamcıların önemli isimlerinden. Adı bu kez gündeme gelmedi.
       Muzaffer Dağdeviren: Karakuş'un cezaevi arkadaşı. Daha önce adını vermemişti, şimdi birlikte İran'da bomba eğitimi aldıklarını söyledi. Gözaltında.
       Fatih Aydın: Daha önce adını vermemişti, şimdi birlikte İran'da bomba eğitimi aldıklarını söyledi. Gözaltında.
       Abdülhamit Çelik: İlk ifadesinde adını vermemişti, şimdi Mumcu suikastında birlikte gözcülük yaptıklarını söyledi. Gözaltında.

Katmerli ihmal

       Uğur Mumcu zanlılarından Abdulhamit Çelik ve Abdullah Karakuş'un "Umut" operasyonundan önce yakalandığı ve İran bağlantılı olduğu iddia edilen faili meçhul cinayetleri aydınlatabilecek ifadeler verdikleri, ancak bu açıklamaların üzerine gidilmediği ortaya çıkmıştı.
       Milliyet, "Bu Bizim Yusuf", "Ajana beraat" ve başlıklarıyla peşpeşe verdiği haberlerde bu kuşku uyandıran duruma dikkat çekmişti.
       Humeyni rejimi muhalifi iki İranlı'nın Türkiye'de öldürülmesi üzerine gözaltına alınan Çelik, 8 Nisan 1996 tarihini taşıyan polis ifadesinde, İran Gizli Servisi SAVAMA tarafından Tahran'da eğitildiğini, bu örgütten para aldığını, Türkiye'deki ajanlarına yardımcı olduğunu anlatmıştı. Çelik'e, hepsi de İran bağlantılı görülen Çetin Emeç, Uğur Mumcu, Muammer Aksoy, Bahriye Üçok ve Turan Dursun cinayetleri konusunda tek soru bile yöneltilmemiş olması dikkat çekmişti. Ayrıca Çelik, Emeç ve Mumcu suikastlerinde adı gündeme gelen sakıncalı İranlılar arasında yer alan Muhsin Karger Azad'a bilgi aktardığını söylemesine karşın bu konunun da takip edilmediği ortaya çıkmıştı. İran adına çalıştığını bildiren Çelik'in "ajanlıktan mahkum olmaması" ve "delil yetersizliğinden" beraat etmesine Milliyet dikkat çekmişti.

"Bizim Yusuf"

       Diğer zanlılardan Yusuf Karakuş'un da, iki cinayet nedeniyle 12 yıl cezaevinde yattığı, 1997 yılında da Hizbullah'ın Menzil kanadının lideri Fidan Güngör'ün kaçırılması üzerine yakalanarak 16 ay Bandırma Cezaevi'nde kaldığını ortaya çıkmıştı. İran'da eğitim gördüğünü bildiren Karakuş da, kuvvetli iran bağlantılarına karşın Türkiye'ye ayağa kaldıran Emeç, Mumcu, Aksoy, Üçok ve Dursun cinayetleriyle ilgili sorgulanmadı.