The Others 29 yıllık mektup

29 yıllık mektup

06.05.1998 - 00:00 | Son Güncellenme:

29 yıllık mektup

29 yıllık mektup

       26 yıl önce bugün idam edilen Deniz Gezmiş bugüne kadar hiçbir yerde yayınlanmamış bir mektubunda beklentilerini dile getiriyor. Gezmiş'in 29 yıl önce, 1969'da, Sağmalcılar Cezaevi'nden arkadaşı A.Ü. Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Doğu Perinçek'e yazdığı mektupta, 6. Filo'nun Türkiye'ye gelişinde cezaevinde bulunmaktan duyduğu üzüntüyü anlatıyor.
       Gezmiş'in 15 Mart 1971'de yakalandıktan 10 gün sonra, Hüseyin İnan'la kendisine vekaletname gönderdiğini ve avukatlığını yapmalarını istediğini belirten Perinçek, bugüne kadar sakladığı Gezmiş'in el yazısı mektubu da ortaya çıkardı.
       Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu lideriyken, 12 Mart döneminde yakalanıp 6 Mayıs 1972'de arkadaşları Yusuf Arslan ve Hüseyin İnan'la idam edilen Gezmiş, 7 Şubat 1969'da Perinçek'e gönderdiği mektubunda şöyle diyor:
       "Doğu arkadaş, bildiğin gibi tahliye olamadım. Bu ayın 22'sine kaldı bizim tahliye işi. Sing Sing'den farkı yok burasının. Sana uzun süredir yazamadığım için kusura bakma. Öte yandan üniversitenin bizim için açmış olduğu tahkikatın sonucunu bekliyorum. Benim öteki davaların durumu berbat. Ceza yeme ihtimali kuvvetle muhtemel. Bugünlerde tek üzüldüğüm konu, 6. Filo'nun gelişinde dışarıda bulunamamak. Yusuf Küpeli'nin başkan seçilmesi beni fazlasıyla sevindirdi. Fakat yine de bu, oportünizmin tasfiyesi anlamına gelmez. Yalnız bu bizim için iyi bir fırsat olmalı..." (Gezmiş, bu mektubu yazdıktan kısa bir süre sonra, öğrenci eylemleri yüzünden girdiği cezaevinden tahliye oldu.)

       1967'de Aisec Kongresi'nde düzenledikleri eylemle tanıştıklarını belirten Doğu Perinçek, o günleri şöyle anlattı:
       "O eylemden sonra gözaltına alındılar. Bunun üzerine Deniz'e kutlama telgrafı çektim. İlk görüşmemiz cezaevindeydi. Öğretim üyesiydim. Fikir ve dava arkadaşlığı yaptık. Fikir Kulüpleri Federasyonu Genel Başkanı olmam ardından beraberliğimiz pekişti. Ankara'da 10 Haziran'da üniversite işgallerini başlattık. İki gün sonra da, Denizler işgallere girişti. Kasım 1968'de, Deniz'le Samsun'dan Ankara'ya Mustafa Kemal yürüyüşünde bulunduk."
       15 Mart 1971'de yakalandıktan sonra 25 Mart'ta İnan'la birlikte gönderdiği vekaletnameyi gösteren Perinçek, Gezmiş'le yaptığı 3 saatlik son görüşmeyi şöyle anlattı:
       "Sanırım Deniz'in ilk avukatıyım. Bu benden avukatlık isteğinden çok, görüşmek, konuşmak için bir olanak yaratmaktı. Vekaletten kısa bir süre sonra 8 Nisan'da `acele gel' diye yıldırım telgraf geldi. Hemen gittim. Sarıldık. Hüzünlü bir karşılaşmaydı. `Beni ve Hüseyin'i ayrı hücrelere koydular. Beraber olmak istiyoruz. Açlık grevi yapıyoruz. Basın toplantısıyla kamuoyuna duyurur musun? Sana güveniyoruz' dedi. Ben bunun halkın onaylamadığı eylemler olduğunu söyledim. `Bunu bir düşünün, gözden geçirin' dedim. Önce biraz gücenir gibi oldu, sonra `haklısın' dedi."
       Görüşmeden 15 - 20 gün sonra Balyoz Harekatı başladığını söyleyen Perinçek, sözlerini şöyle sürdürdü:
       "Arananlar listesinin başındaydım, dağlardaydım. Bir daha Deniz'le görüşemedik. İdam edildiğinde biz de Beşparmak Dağları'nda kuşatıldık. İdamı radyodan duydum. Duygusal olarak aşırı bağlandığım, çok sevdiğim bir insandı. İdamı da çok büyük yanlışların sonucuydu. Senatoda idamını engellemek için imza toplanmıştı. Yeterli imza bulunmuştu. Fakat bir grup akılsız, Kemalettin Özkan'a suikast yaptı. Suikast idam getirdi. İmzalar geri çekildi."
       Perinçek, Gezmiş'le ilgili anılarından bazılarını da şöyle aktardı:
       "Filistin'e giderken bana danıştı. Benden izin alırdı. Arkadaşlığın yanı sıra önderlik ederdim. `Yanlış yapıyorsun, Türkiye'de gençlik hareketinin liderisin, Filistin'de nefer olursun' dedim. Yanıtı `Bunlar doğru da, proleter devrimciler olarak bir partimiz olsaydı, gitmeyecektim. Parti kurmamakla büyük hata yapıyoruz' oldu."
       "Birgün Ortadoğu'daydı. Fakülteye benim odama geldi. Sohbet ettik. Dedi ki `Sen herkesi bilek güreşinde yıkıyormuşsun. Bir de beni yık bakalım?' Bilek güreşi yaptık. Ben yendim. Çok güzel arkadaşlıklarımız oldu."