Ah bu virüsler!

Okurlar yaz sıcağına rağmen detektifliği sürdürüyor. Hedef, hataları ortaya döküp, düzeltilmelerini sağlamak.
Engin Ural, "mükerrer hatalar" konusunda karamsar görüşlerini dile getirmiş. Gazetelerde bilgi eksikliğinden kaynaklanan bir gerileme olduğunu öne sürüp, "kaos ortamında yaşayan" bir toplumun yansıması olarak görüyor. Belki ağır, ama üzerinde düşünülmesi gereken bir tespit.
Engin beyi çileden çıkaran haber, 20 Temmuz tarihli Milliyet’te yer almış. Ege’de Kumar Turu başlıklı haberin spotunda, "Yunanlılar Türkleri çekmek için her yola başvuruyor. Bir firma günde 80 dolara kruvazörde Rodos ve Patmos’a günübirlik tura başladı. Gemide gazino ve yüzme havuzu da var" yazılıydı.
Ural’ın yorumu şöyle:
"Herhalde ‘kruvaziyer’ diye bir kelime duyulmuş. Bu, ‘kruvazör’ oluvermiş. Olmuş, ama nasıl olmuş da gözlerden kaçmış? Çıldırtıcı bir hata!.."
Konuyu dikkate getiren, sadece Ural değil. Türkçe Gönüllüleri aktif üyesi Serkan Movit, Adem Güllü, Sabri Utman ve Ekrem Bahadır da var.
"Haberi yazan kişi, ‘cruise’ ile ‘cruiser’ı karıştırmış olmasın? Hiç, bir savaş gemisi olan ‘kruvazör’le Ege adalarında tur atılır mı?" diye soruyor Movit.
Yorum: Evet, bir dikkat eksikliği nedeniyle, deniz turları için kullanılan teknelere verilen "kruvaziyer" kavramı, ne yazık ki, "kruvazör" diye metne sızmış. Kruvazörde kumar turu son derece zayıf bir olasılık! Bu virüs bizi de üzdü. Sayfa sorumlusu arkadaşlarımız özür diliyor.
21 Temmuz tarihli gazetede Cankurtaran Diplomatlar başlıklı bir haber vardı. 18. sayfadaki haberin üzerinde bir de fotoğraf yer almaktaydı.
Haberde, "Dışişleri Bakanı İsmail Cem’in önceki gün Makedonya’ya yaptığı ziyaretin Manastır bölümü bazı talihsizliklere sahne oldu. Türkiye’nin Fahri Başkonsolosu Mithat Enver Cemal, şehri Cem’e gezdirirken yere yığıldı. Başkonsolos’un yardımına Dışişleri’nden iki genç diplomat koştu. İki diplomatlar soğukkanlı müdahaleleriyle Cemal’i ayağa kaldırmayı başardılar" denmekteydi.
Dr. Ömer Süleyman’dan bir düzeltme aldık.
"Bu haberde iki yanlışlık var" diye yazmış Süleyman. "Yere yığılan Mithat Enver Cemal Fahri Konsol’dür. Yardımına koşan iki ‘Dışişleri diplomatından’ biri ise, Manastır Fahri Başkonsolosu olan bendeniz Dr. Ömer Süleyman’ım."

24 Temmuz tarihli Milliyet gazetesinde Çapraz Ateş köşesinde yayımlanan bir tartışma, "Uzmanlarına danışıldı mı?" sorusuna yol açmış.
Tartışmanın konusu, "Aşırı sıcaklarda jogging yapmak doğru mu?" sorusunun içinde gizliydi. Soru, dört otoriteye (Dr. Murat Beyaz, Prof. Serap Erdine, Mehmet Yurdadön ve Dr. Gündüz Tezmen) sorulmuş; farklı ve yer yer karşıt bazı görüşler ortaya çıkmıştı.
Doç. Hakan Yaman, tartışmada "yanıltıcı" bilgiler olduğunu yazmış.
"Ülkemizde 15 kadar spor hekimliği ana bilim dalı var. Buradan veya 50’nin üzerinde bulunan beden eğitimi spor yüksekokulu akademisyenlerinden görüş alınacak olsaydı, ‘koşu herkes için zararlı’ gibi talihsiz ifadeler gazetede yer almazdı" diyor.
Yorum: Adı üzerinde, Çapraz Ateş köşesi, herhangi bir konuda çelişkili kimi görüşleri okura yansıtmayı öngören bir yer. Yaman, aslında, iki uzmanın bu köşede yer alan görüşlerine katılmadığını belirtmiş oluyor. Olabilir. Ancak, bunu yaparken öteki iki uzmanın kendisiyle benzer görüşleri savunduğunu gözardı ediyor. Dört uzmanın da "uzmanlığı" konusunda bir kuşku yok. Jogging’in riskleri konusunda mutlak bir gerçek de yok. Bu konuda her uzman kendi doğru bildiği gerçeği savunma özgürlüğüne sahip. Karar, okurun olacaktır.

Bazı okurlardan zaman zaman "içerikteki reklam oranı" konusunda şikayetler alıyorum. Haber-reklam alanında kullanım aşırı ölçüde reklam lehine olunca okurlardan rahatsızlık duyanlar oluyor.
Timur Tenekeci, bunlardan biri. 20 Temmuz tarihli Turizm ekini okurken bazı duygularını bize aktarmadan edememiş.
Belli bir hassasiyeti yansıttığı için, yorumsuz olarak, gazetedeki ilgililerin dikkatine sunuyorum.
"İlavenin ilk sayfasında ‘tatile çıkmayı planlıyorsanız turizm ilavesine bir göz atın. En lüks tatil köylerinden ucuz ve şirin pansiyonlara kadar her türlü tatil seçeneğini bulacaksınız’ denmekteydi. Ama sayfaları çevirdikçe bir ‘ilan’ eki ile karşılaştım. Hesaplayınca, ekin yüzde 65’inin ilanla dolduğunu gördüm. Geri kalan yüzde 35’lik alanda ise 17 adet mayolu kadın fotoğrafı yer almış. Ben hiçbir ek veya gazetede ilan oranının gazetenin tümünün yüzde 30 ila 35’ini geçmemesi gerektiğini düşünüyorum."
Timur Bey, bunu okurlara saygı ile bağdaştırıyor. Sadece, kriz dönemlerinde bir yayın organı için reklamın ne denli önem taşıdığını anımsatıyor, ama asli görevimi yaparak görüşlerine yer veriyorum.

Okur temsilciniz sizleri ikibuçuk yıldır hiç yalnız bırakmadı. Bu süre boyunca her hafta eleştiri, şikayet ve uyarılarınızı burada ele aldık. Faaliyette kesinti olmadı. Olmadı ama artık piller de iyice zayıfladı. Tatil zilleri çalmakta. Birkaç hafta için izninizi rica ediyorum. Ama bu arada gazetede eksik, yanlış ne görürseniz bize aktarmaya devam edin. Okur Temsilcisi tatildeyken eleştirileriniz için:
0212 - 505 62 36 (faks).
Elektronik posta ile erişmek
isteyenler için:
dakin@milliyet.com.tr
Görüşmek üzere.