The Others Akhisar’a deniz mi geldi?

Akhisar’a deniz mi geldi?

27.08.2012 - 02:30 | Son Güncellenme:

Emekli mühendis Murat Öktem gazetedeki yazım hatalarından yakınmakta: “Orta ikiye giderken babamın verdiği harçlıkla Milliyet almaya başlamıştım, tam elli sene. Ben 65 yaşında, emekli bir mühendisim.

Akhisar’a deniz mi geldi


Spor sayfasında başlıkta Hakan yerine Hasan basıldığında ‘artık yetti, bırakıyorum’ demiştim, bırakamadım, alt başlıkta mahkeme yerine mahme, doktor yerine dottor yazıldığında da bırakamadım ama artık yetti. Her sabah olduğu gibi bu sabah da Milliyet’i aldım okumaya başladım. 3. sayfada ‘Otogar esnafı bardak için birbirine girdi’ başlıklı haberde bir cümle.
‘Olay Aydın Otobüs Terminali’nde önceki gün saat meydana geldi.’ Okumaya devam ettim, alttaki haber ‘Sahte doktora kamera darbesi.’ Bu haberde bir cümle; “İsmail Y.’nin fotoğrafları hastanelerdeki güven timlerine dağıtıldı.”
‘Bu cümlelerden bir şeyler düşmüş, kimseler görmemiş’ derken geldim 6. sayfaya. Kocaman bir başlık, ‘Feribot İşkencesi...’ Her bayram öncesi yazılan, artık bence haber niteliği taşımayan bir haber derken dikkatimi çekti. Alt başlıkta “Dün akşam saatlerinde yola çıkan tatilciler Akhisar feribotundaki yoğunluk nedeniyle zor saatler yaşadı” ibaresi.
Aynı Akhisar sözcüğü yandaki resim üzerinde de geçiyor. Akhisar’a ne zaman deniz gelmiş diye haberi okudum ve anladım.
Benim kişisel gözlemim, imla hataları, başlık hataları, anlam değiştirecek kadar vahim kelime atlamaları çok arttı. Elimde kesin istatistik yok ama gözlemim bu şekilde. Emekli olduğum için vaktim bol, bazen kendi kendime bugünkü Milliyet’te 15 hata bulayım diyorum ve çok kolay buluyorum. 15’i bulunca duruyorum, onun için maksimum kaç hataya çıkılıyor bilemiyorum. Gazete basımı, teknik koşullar gibi konular uzmanlık alanım değil. Ancak hangi isimde olursa olsun birilerinin gazeteyi benim elime geçmeden evvel doğru dürüst okuması gerektiğini, hataları düzeltmesi gerektiğini, birilerinin de onları denetlemesi gerektiğini düşünüyorum. Tabii ilk yazanların da. Burada yanlış haber veren muhabirleri kastetmiyorum, haberi gazeteye basılacak hale getirenleri kastediyorum, doğru yazması gerekiyor ki, düzelteceklere az iş kalsın.”

Haberin Devamı

OMBUDSMAN’IN GÖRÜŞÜ
Gazetedeki yazım hataları nedeniyle okurlarımızdan çok sayıda mektup gelmeye başladı. Gazetenin yazı işlerine, editöryal anlamdaki çabalarını aynı zamanda redaksiyon ve tashih konusunda da göstermeleri gerektiğini hatırlatırız. Yarım asırlık okurumuz sayın Murat Öktem’e uyarısı için teşekkürler. Gazeteyi sakın bırakmasın, bize yansıttıkları duyarlılık ve özenin yazı işleri tarafından da paylaşılacağından kuşkumuz yok. Gazete yapmanın hızı ve yoğun haber akışı sırasında istenmeden kimi hatalar gözden kaçabiliyor. Bu hataları en aza indirmek muhabirden editörlere, düzeltmenlere “mutfağın” görev ve sorumluluğa giriyor. Okura en iyi gazeteyi sunmalıyız.