ANKARA - MİLLİYET

TBMM Başkanlık Divanı, TURBAN'ın olanaklarını kişisel ve siyasi menfaatlerine alet ettiği ve yolsuzlukların üzerine gitmeyerek görevini kötüye kullandığı iddiasıyla Tansu Çiller hakkında verilen Meclis soruşturması önergesinin oylama sonucuna ANAP, DSP ve CHP tarafından yapılan itirazı bugün karara bağlayacak.
CHP'liler, DYP'li Ergün Özdemir, Ergun Özkan ve Şamil Ayrım'ın Meclis'te bulunmamasına karşın yerlerine başkalarının oy kullanmasını "rezalet" diye niteledi.
CHP kurmayları oylamaya katılan DSP Lideri Bülent Ecevit'in tutanaklara göre oy kullanmamış görünmesi karşısında Roma'da bulunan Çiller'in oy kullanmış görünmesine büyük tepki gösterdi. Yazılı vekaletname olmaksızın vekalet oyu kullanılamayacağını dile getiren CHP'liler, vekalet oyunun ise böyle bir oylamada geçersiz olacağını savunarak, "Soruşturma açılıp açılmaması için yapılan oylamalarda grup kararı bile alınamazken, vekalet oyu kullanmak mümkün değildir" yorumunu yaptı.
ANAP ise TURBAN oylamasında milletvekilliğine yakışmayacak şekilde şaibe yaratıldığını açıkladı. Grup Başkanvekili Zeki Çakan, "Şaibeli TURBAN'ın şaibeli bir oylamayla, `Şaibe Hanım'ı kurtarma gayreti boşa gitmiştir" dedi. Çakan, oylamaya katılmayan ve sahte oy kullandığı belirlenen DYP milletvekillerini belgelediklerini belirtti.

RP Grup Başkanvekili Salih Kapusuz da, dünkü basın toplantısında oylamaya ilişkin soruyu şöyle yanıtladı:
"Oylamanın yenilenmesi gerekir. Karar yeter sayısı net değil. Anayasa'nın 96'ıncı maddesi gereği karar yeter sayısı bulunamadı. Ben TURBAN konusunda Çiller'le illiyet bağı kuramadım. Zaten bu konuların tamamına yakını mahkemededir."
Önergenin önceki gün Genel Kurul'da görüşülmesinden sonra yapılan oylamaya 492 milletvekili katılmış, 242 kabul, 247 ret, üç de geçersiz oy kullanılmıştı. Sonucun açıklanmasından sonra Genel Kurul'da DSP, CHP ve ANAP'lılar itiraz ederek oylamaya katılan üyenin oyunun sayılmadığını ve salonda bulunmayan bazı üyeler adına oy kullanıldığını ileri sürmüşlerdi. Bunun üzerine birleşimi yöneten Başkan Vekili Yasin Hatiboğlu, konuyu TBMM Başkanlık Divanı'na götüreceğini açıklamıştı.