The Others Artık şirketler eğitiyor

Artık şirketler eğitiyor

16.12.2001 - 00:00 | Son Güncellenme:

Bir zamanlar Avrupa’da kilisenin, Doğu’da ise külliyelerin üstlendikleri eğitilmiş insan gücü yetiştirme görevini, hayatımıza tam anlamıyla damgasını vuran ekonominin baş aktörleri ’şirketler’ üstleniyor.

Artık şirketler eğitiyor

Artık şirketler eğitiyor

Bir zamanlar Avrupa’da kilisenin, Doğu’da ise külliyelerin üstlendikleri eğitilmiş insan gücü yetiştirme görevini, hayatımıza tam anlamıyla damgasını vuran ekonominin baş aktörleri ’şirketler’ üstleniyor.

BURAK MERGEN

Artık şirketler eğitiyor
Yaşanan bilgi devrimi, küresel ekonominin yeni gücünü oluşturuyor. Bu gelişme kurumların ve iş hayatındaki öğelerin tümüyle yeniden yapılanmasına yol açıyor. Sürekli değişim, eğitimin gerekliliğini de beraberinde getiriyor. Bir zamanlar Avrupa’da kilisenin, Doğu dünyasında ise külliyelerin üstlendikleri eğitilmiş güç yetiştirme görevini, günümüze damgasını vuran ekonominin, baş aktörleri olan şirketler üstleniyor. Hızlı değişim ve bilgilerin sürekli güncellenmesi, eğitim kurumlarında verilen bilgileri yetersiz kılarken, çalışanlar kariyerleri boyunca eğitilmek zorunda kalıyorlar.

İnsan sermayesine yapılan yatırım
Günümüz dünyasında rekabete ayak uydurabilmenin yolu, yüksek yetenekli çalışanlara sahip olmaktan geçiyor. Bu nedenle şirket içi eğitimler, organizasyonun büyümesi ve gelişimi için artık bütçe harcamalarının içindeki bir kalem oluyor. Bir organizasyonun en değerli varlıklarından biri insan ise, çalışanların eğitimi ve yetiştirilmesi insan sermayesine yapılan en büyük yatırım anlamına geliyor. Ancak bu sermayeye yapılan yatırım, getirileri bakımından çok büyük önem taşıyor. Eğitim, organizasyonun verimliliğini artırmak, hataları aza indirmek, çalışanların moralini yüksetmek gibi avantajları da beraberinde getiriyor.

Performansı belirleyen faktör; eğitim
İş dünyasında yetenekler gün geçtikçe üretkenlik ve büyümenin baş aktörleri olarak karşımıza çıkmaya başlıyor. Bu, eğitime odaklanma sonucunu doğururken, eğitim de performansın belirleyici ana faktörü oluyor. Bilgiye dayalı ekonomilerde sürekli ve hızlı öğrenen bir organizasyon yaratmak, yaşam boyu öğrenme sürecini devam ettirmek gerekiyor. Bu şekildeki eğitim ise değişen iş ortamında rekabet için uygun yeteneklerin kazanılması, mesleki ve profesyonel anlamda iş tatmini ile yeteneklerin organizasyon içerisine etkin biçimde entegrasyonunu sağlıyor.

Teknoloji, mekanı kaldırıyor
Bilgiyi yaymak için günümüzde birçok seçenek karşımıza çıkıyor. Teknoloji artık mekandan bağımsız eğitimin önünü açarken, sanal sınıflar, web’e dayalı eğitim ve kişiye özel eğitim modelleri organizasyonlar için birçok imkanlar sunuyor. Organizasyon içerisindeki eğitimin iyi sonuçlar doğurması ise, tüm seçeneklerden yararlanarak gerçekten gerek duyulan noktalara odaklanmak ile mümkün olabiliyor. Böylece yetenek ve kabiliyetlerde gözle görülür artış gözlenebiliyor ve deyim yerindeyse yapılan bu yatırımın getirisi, insan sermayesinde artış olarak geri dönüyor.
İnsana yapılan bu sermaye yatırımının geri dönüşünün gözlenmemesi durumunda, eğitimin etkisiz olduğu sonucuna varmak çok da doğru olmayabilir. Böyle bir durumda öğretimin yanlış planlandığı ve ihtiyaçlar belirlenmeden uygulanmaya gidildiği ortaya çıkacaktır. Burada organizasyonun eğitime doğru yatırım yapması için, habercilikte öğretilen 5 N - 1 K olarak adlandırılan formülün tam olarak cevaplaması gerekiyor.

Ne öğretilecek?: Şu anki ve gelecekteki amaçlara ulaşmak için hangi becerilerin gerektiğinin saptanması.
Kime öğretilecek?: Kimin işin gereklerini yerine getirebilmesi için eğitileceğinin belirlenmesi.
Nerede eğitilecek?: Eğitimin nerede en etkin gerçekleştiğinin saptanması. Örneğin işbaşında mı, yüzyüze bir ortamda mı gerçekleşeceği.
Ne zaman eğitilecek?: İşyerinin dinamik ihtiyaçlarını karşılayacak eğitimin hangi doğru zamanlama ile verileceği.
Nasıl eğitilecek?: Öğrenme sürecinin hangi seçeneklerle gerçekleştirileceği ve bu seçeneklerin en etkin şekilde nasıl kullanacağının belirlenmesi.

Microsoft Türkiye Genel Müdürü Haluk Maga
’’Günümüz ekonomisinin çalışanlar üzerinde yarattığı en büyük handikap, teknolojilerin yenilenmesi ile sürekli bir değişim yaşanması. Bu sürekli değişim çalışanların da sürekli öğrenmeye olan ihtiyacını artırıyor. Bu noktada şirketlere de eğitim alanında görevler düşüyor. Mevcut insan kaynağını sürekli iyileştirmek için eğitimin gerekliliği ortaya çıkıyor.
Yeni ekonomik düzende bilgi esas sermaye olmaya başladı. Ne kadar bilgiyle donanmış ve yetişmiş insan yetiştirirseniz, bu sisteme o kadar katkı sağlayabilirsiniz. Bunun için her yönüyle eğitime yönelmek gerekiyor.’’

EĞİTİME FÜTÜRİST BAKIŞ
Geçtiğmiz hafta başında Eczacıbaşı’nın davetlisi olarak Türkiye’ye gelen ABD’nin önde gelen fütüristlerinden Dr. Stan Davis, bilgiye dayalı ekonomilerde mali gücün yanı sıra, insan sermayesinin de giderek önem kazandığını söyledi. Geleceğin, iş hayatına getireceklerine dair Milliyet İş Yaşamı’nın sorularını yanıtlayan Davis, tamamen bilgiye dayanan yeni çağla birlikte iş dünyasında pek çok kuralın değiştiğini kaydetti. Sürekli değişim ve bilgi bombardımanının şirketleri eğitimin bir parçası haline getirdiğini söyleyen Davis şöyle konuştu:
'Şirketler, giderek eğitimde önemli bir rol üstleniyor. Ancak bu noktada şirketlerin okulların yerini alacağı iddiasını savunmuyorum. İnsan hayatındaki eğitim sürecinin artışıyla birlikte, şirketlerin de çalışanlarına eğitim verme zorunluluğu ortaya çıkıyor. Tarım toplumunda eğitimi dini kuruluşlar yani kilise ve camilerin yanında oluşturulan manastır ve külliyeler veriyordu. Sanayi toplumuna geçişle birlikte eğitim sisteminde dini kurumlardan devlet destekli kurumlara geçiş yaşandığını görmekteyiz. Bu değişim gözönüne alındığında, bilgi toplumu ve enformasyon ekonomisine geçişle birlikte yeni bir değişimin yaşanacağını iddia etmek doğru olacaktır. Enformasyon çağına geçişle, eğitilme sürecinde artış yaşanması gerekliliği doğuyor. Bilgi artışıyla, kariyer boyunca da eğitilmek zorunluluğu ortaya çıkıyor. Bu bir anlamda zamanınızın büyük bölümünü geçirmekte olduğunuz şirketler tarafından da eğitilmek zorunda olduğunuz gerçeğini ortaya koyuyor. Şu anda hayatımızın ilk 25 yılını okullarda öğrenme ile geçirirken, bunun ardından çalıştığımız kurum tarafından eğitiliyoruz.'

Eğitimin getirdikleri
• Zamandan kazanç
• Üretimin artışı
• Emekten kazanç
• Kalite artışı
• Güvenlikte artış
• Daha iyi çalışan ahlakı