Atatürk'ü 'geç teşhis' öldürdü

Tıp öğrencisi Akçiçek tezinde, Atatürk'ün 'geç teşhis' nedeniyle öldüğünü savundu. Tezde, Atatürk'ün aynı konudan şikayetçi olduğu mektuplar da yer aldı


       Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Deontoloji ve Tıp Tarihi Anabilim Dalı doktora öğrencisi Dr. Eren Akçiçek, "Atatürk'ün sağlığı, hastalıkları ve ölümü" konulu tezinde, Atatürk'ün ölüm nedeni olan sirozun geç teşhis edildiğini savundu.
       Akçiçek, 1.5 yılda hazırladığı 407 sayfalık tezinin dün basına açık yapılan savunmasında, Atatürk'ün yaşamı boyunca gribal enfeksiyonlardan zatürreeye, sıtmadan böbrek ve kalp hastalıklarına kadar çok sayıda rahatsızlık geçirdiğini anlattı.
       Akçiçek, "Atatürk'ün sağlığını incelediğimizde, bu hastalıklara karşı çok yüksek direnci olduğunu gördük. Ancak kendi hayatını millete adayan bir insan olduğundan sağlığına hiç önem vermemiş, uyku ve beslenmesine dikkat etmemiş, insan gücünü aşan bir şekilde çalışmıştır. Son hastalığı da karaciğer sirozu olup geç teşhis edilmiştir" diye konuştu.
       Atatürk'ün 10 Kasım 1938'de girdiği üçüncü karaciğer komasında yaşamını kaybettiğini belirten Akçiçek şunları söyledi:
       "Hastalığının takip notları düzgün tutulmadı, sağlık raporlarından bazıları da bulunamadı. İsmet İnönü'ye 'Bana hastalığım daha önce anlatılsaydı o zaman işin başında önlemimi alırdım, bu noktaya getirmezdim' dedi. Prof. Dr. Afet İnan'a yazdığı mektupta da, 'Bana göre doktorlar yanlış teşhis koydu, hastalığım iyileşeceği yerde ilerledi' ifadelerini kullandı."
       Atatürk'ün gençliğinden itibaren içki ve aşırı sigara ve kahve tüketimi alışkanlığı olduğunu, günde ortalama 15 kahve, 50 sigara içtiğini belirten Akçiçek, Atatürk'ün sirozdan ölmesi konusunda, "Nedeni alkol müydü, yoksa hepatit miydi?" tartışmaları için de, "Sirozun nedeni bana göre alkole bağlıydı" görüşünü ileri sürdü.

"Erkek güzeli"

       "Bakışıyla esir alıyor"
       Atatürk'ün tezde yer alan belli başlı özellikleri
       * Sağlık özelliklerinden çok titiz ve temiz olduğu vurgulandı. En güç ortamlarda bile her gün banyo yaptığı, sabah akşam traş olduğu, her sabah masaj yaptırdığı belirtildi.
       * Genel görünüşü "yakışıklı, erkek güzeli", bakışları "insanları esir alan tarzda" diye tanımlandı.
       * İnsani özelliklerinden "gururlu, şefkatli, fedakar, görevine aşık, neşeli ve esprili, doğa ve çocuk sevgisiyle dolu" diye söz edildi.
       * Dehası, ileri görüşlülüğü, entellektüel yaşamı, Türklük bilinci, "yüksek özellikleri" olarak gösterildi.
       * Uykuyu değil gece yaşamayı sevdiği, en çok kuru fasulye, pilav, karnı yarık, bamya, omlet ve gül reçeli sevdiği belirtildi.
       * Tezde Ata'nın hayatına giren kadınların "aktif, cesur, düşüncesini söyleyen, kültürlü, bakımlı ve zarif" olduğu da vurgulandı.