Ateşleyin ateşleyin...

Ateşleyin ateşleyin...
Fenerbahçe - Galatasaray maçı yine malzeme futbol programlarına... Futbol taktiği, takımların form durumu, psikolojik etkenler vs. aklı başında konuşulsa, yok öyle değil. "Bizim Stadyumöda yani tam anlamıyla gaz verildi. Ali Tanrıyar "Galatasaray’ı sevmeyen ölsün" demişti ya, akıllarına gelmiş; Adana maçı sonrası mikrofonu uzatmışlar, hesapta "bakalım bu sefer Ali Abi’miz ne yumurtlayacak" telaşı. Haberi de öyle bir verdiler ki; "Flaş... Flaş... Flaş... Ali Tanrıyar’dan şok açıklamalar"... Bekliyoruz Ali Abi’mizi... "Galatasaray büyük takım, Fener dayanamaz" gibilerinden boş, anlamsız hiç de "şoke" etmeyen bir açıklama. "Hayrettin, Fener maçından önce bacaklarının titrediğini söylemişti" sözü de malum Ömer Çavuşoğlu’ndan geliyor. Bu arada unutmadan Ali Tanrıyar’ın sözleri de meşhur "daaan" vurgusu ile veriliyor. İyi Fenerli ya da iyi Galatasaraylı olmanın kıstasları bunlar! Yönetici, futbol yazarı bu şekilde konuşursa taraftar da döner bıçaklarını alır gider stada. Yazılı basında da "kapıştırmalar" başladı. Sonra da pazar akşamı "istenmeyen olaylar oldu", "istenmeyen görüntüler" diye masum ve centilmen olursunuz. Bırakın bu ayakları. Kapıştırın, atıştırın, çarpıştırın, vuruşturun...

Gecenin epey ilerleyen saatlerinde Show TV’de "erotik reklam" kuşakları var. "Yatmadan önce ara, servis süresi üç dakika"... Show boşuna bu ilanları yayınlamıyor. Mutlaka alıcısı vardır...

Türk Telekom, aboneler arasında anket yapmış. Ne tarz yayınlardan hoşlandıkları konusunda da bir soru varmış. "Erotik yayınlar" en son sıralarda yer alıyormuş. En son sıralarda yer alır da erotizme özlem içten içe, gizliden gizliye içimizi yakar. Yakar da bir türlü anlatılamaz. Kapıyı açmışsınız, çoluk çocuk yanınızda, soru şıklarından biri erotik yayınlar. Nasıl "seyrederim" dersiniz. "Demek bizi yatırıp sabahlara kadar seyrettiklerin bunlarmış" diye standart tepkilerin ülkesinde yaşıyoruz...