The Others Bahçeli'den "değişmedik" mesajı

Bahçeli'den "değişmedik" mesajı

23.04.1999 - 00:00 | Son Güncellenme:

Bahçeli'den "değişmedik" mesajı

Bahçeliden değişmedik mesajı


DSP ve ANAP'lı koalisyona yeşil ışık yakan MHP lideri, "1980 öncesindeki faaliyetlerinden pişman olmadıklarını" söyledi

Ruşen Çakır


MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, önceki gece katıldığ 32. Gün programında FP ve DYP'yle koalisyon yapmalarının kesinlikle söz konusu olmadığının bir kez daha altını çizdi; DSP ve ANAP'la birlikte kurulacak bir hükümete yeşil ışık yaktı.
Bahçeli, FP'yle MHP tabanları arasında geçişkenlik olmasına karşın bu partiyle işbirliğini neden reddettiği sorusunu şöyle yanıtladı:
"Koalisyon yapılırken partilerin tabanlarına bakılmaz, politikalarına, çıkardıkları milletvekili sayısına bakılır."
Bahçeli'nin birçok konuda MHP'yle DSP'nin benzetilmesinden rahatsızlığını dile getirmesi dikkat çekti. Örneğin, kendi milliyetçilik anlayışlarıyla Bülent Ecevit'in "ulusal sol" anlayışının büyük ölçüde farklı olduğunu söyledi. MHP lideri, partisinin oy patlamasını sadece "milliyetçi dalganın yükselişi" ile açıklanma yoluna da gitmedi.
Ekonomik, toplumsal, siyasi bir dizi başka gerekçe de saydı. Bu noktada MHP'nin denenmemiş olmasını ve geniş bir kadro potansiyeline sahip olmasını öne çıkarttı.

"Değişmedik"

Bahçeli, 12 Eylül öncesi ve sonrası partisinin ve kendisinin faaliyetlerinden hiçbir şekilde pişman olmadığını söyledi. Geçmişte savundukları fikirleri muhafaza ettiklerini, yani değişmediklerini belirten Bahçeli, Türkiye ve dünyanın değişen koşulları içinde bazı konularda farklı bakmalarının kaçınılmaz olduğunu da sözlerine ekledi.
Susurluk olayının aydınlatılması için ellerinden geleni yapacaklarını bir kez daha tekrarlayan MHP lideri, Abdullah Çatlı için, "Benim öğrencimdi, başarılı ve dürüst bir ülkücüydü fakat 12 Eylül sonrası neler yaptığını bilmiyorum" dedi.
Bahçeli, başvurması halinde Bahçelievler katliamı sanığı olan ve halen çete davasından yargılanan Haluk Kırcı'nın partiye kabul edilip edilmeyeceği sorusunu, "Beraat ettiği takdirde neden olmasın" diye yanıtladı. Bahçeli, "terörün kökü kazınmadan, PKK lider kadrosu bütünüyle etkisiz bırakılmadan" pişmanlık yasasının çıkartılmasına kesinlikle onay vermeyeceklerini belirtti. Buna karşılık DGM'lerdeki askeri yargıçların yerine sivillerin atanması gerektiğini savundu.

MHP'de medya şoku

Medyanın bu seçimlerdeki en büyük yanılgısı MHP'ye gereken önemi vermemek oldu. Kampanya boyunca bu parti televizyon ve gazetelerde hayli az yer buldu.
Buna, Devlet Bahçeli'nin medyada görünmeye meraklı liderlerden olmaması eklenince, ortaya tam bir "kapalı kutu" çıktı. 18 Nisan gecesinden itibaren yerli ve yabancı basın mensupları MHP'yi keşfetmek zorunda kaldı. MHP yetkililerinin bu duruma alışmakta zorlandıklarını, özellikle bazı köşe yazarlarının "Saddam ya da Miloşeviç" türü benzetmelerine epey öfkeli olduklarını gözledik.
Parti sözcüsü Şevket Bülent Yahnici birdenbire yaşanan bu ilgi patlamasından şöyle yakınıyordu:
"Üç gündür onlarcası geliyor. Bizi hiç tanımıyorlar. Hep aynı şeyleri soruyorlar. 'Başarınızı neye borçlusunuz? Kiminle koalisyon yapacaksınız? Değiştiniz mi? Özelleştirme için ne düşünüyorsunuz? Dış politikada radikal değişiklik olacak mı?' Hiçkimse mesela kadınları, gençleri sormuyor."
Mehmet Ali Birand yönetiminde altı gazetecinin katıldığı 32. Gün programı da ağırlıkla aynı sorular etrafında gelişti. Bahçeli, MHP Genel Başkanı seçildikten sonra katıldığı ilk canlı televizyon tartışmasında özel hayatıyla ilgili sorulara yanıt vermek istemedi.
Alparslan Türkeş'ten sonra ülkücü hareketin liderliğini üstlenmesinin büyük bir yük olduğunu kabul eden Bahçeli bir soru üzerine şöyle konuştu:
"Bizim aldığımız bu oylar 32 yıllık hareketimizin birikimin sonucudur. Rahmetli Başbuğumuz yaşasaydı emin olun bugün çok daha başarılı olurduk."