The Others Başbakan Özgürgün’den sendika yöneticilerine çok sert çıkış: Parti kur, gel

Başbakan Özgürgün’den sendika yöneticilerine çok sert çıkış: Parti kur, gel

07.12.2016 - 16:16 | Son Güncellenme:

Başbakan Özgürgün, “Hükümeti nasıl götürüsün, gelirsin örgütlenirsin, bırakırsın sendikacılığı, parti kurarsın, gelirsin halktan oy istersin” dedi.

Başbakan Özgürgün’den sendika yöneticilerine çok sert çıkış: Parti kur, gel

Başbakan Özgürgün’den sendika yöneticilerine çok sert çıkış: Parti kur, gel

Haberin Devamı

Başbakan Hüseyin Özgürgün, ülkede tüm kesimleri “aklıselim davranmaya” çağırarak, “Başbakanlığın kapısını kırarak, suç işleyerek, devlet malına zarar vererek, acıları ve çocukları istismar edip, binlerce çocuğu siyasi istismar aracı yapıp, kullanmak hiç kimseye fayda getirmez. Üstelik bunlar ülkedeki tansiyonu yükseltmekten başka işe yaramaz” dedi.

Başbakan Hüseyin Özgürgün, saatlerin değiştirilmesinin söz konusu olmadığını da belirterek, “Saatler aynı şekilde devam edecek. Biz, saatleri ileri veya geri alma noktasında Anavatan Türkiye ile birlikte hareket etme durumundayız. Niye AB ya da Başpapaz’ın saatine uyalım? Böyle bir şey olamaz. Türkiye ile saat farklılaşması düşünmemiz imkansız” diye konuştu.

Haberin Devamı

Başbakan Hüseyin Özgürgün, Ada TV’ye açıklamada bulundu. Başbakanlık Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü’nden yapılan açıklamaya göre Özgürgün, ulaştırma ve haberleşmeden, postaya kadar bütün sistemin, KKTC’yi tek tanıyan ülke Anavatan Türkiye üzerinden olduğuna işaret ederek, “Türkiye ile saat farklılaşmasına gitmemiz için çok ciddi teknik alt yapı ve destek almamız lazım. Bunu da karanlığa kurşun sıkmak olarak görüyorum” dedi. “Türkiye ile neden saat farklılaşmasına gidelim ki?” diye soran Başbakan Özgürgün, “Niye Avrupa Birliği ya da Başpapaz’ın saatine uyalım? Böyle bir şey olamaz” ifadelerini kullandı. Kıbrıs Türkü’nü tek tanıyanın Anavatan Türkiye olduğunu ve her çeşit hayata bağlanışın da Anavatan üzerinden olduğunu vurgulayan Başbakan Özgürgün, “O zaman bizim Türkiye ile saat farklılaşması düşünmemiz imkansız” dedi. KKTC ile başka ülkeler arasında saat farkı olduğunu, örneğin İngiltere ile de 2 veya 3 saat zaman farkı olduğunu aktaran Başbakan Özgürgün, sıkıntının, konunun siyasi olarak kullanması olduğunu söyledi.

“HAKLI TALEPLERE KARŞI ÇIKMIYORUZ”

Çocukların karanlıkta okula gitmemesi için, hükümetin haklı talebi gördüğünü ve gereken kararı aldığını, haklı taleplere karşı da çıkmadıklarını kaydeden Başbakan Özgürgün, yeniden düzenledikleri okul ve çalışma saatlerinin 1 Mart’a kadar bu şekilde uygulanacağını ve o tarihten sonra eski düzene geleceğini, bu kadar olay yaratmaya gerek olmadığını söyledi. Grevin hak aramak için yapılacağını, saat uygulamasının, haklarda çok gerileme olmuş da hak arayışı yapılıyormuş havasına büründürüldüğünü, bazı kesimlerin de Güney Kıbrıs’tan farklılaşmanın olamayacağı gibi değerlendirildiğini ifade eden Başbakan Özgürgün, çalışanların geri alınan bir hakkı olmadığını, çok üzüldükleri trafik kazasının siyasi istismar edildiğini kaydetti.Başbakan Özgürgün, hükümetin 6 aylık sürede, çalışanlara ekonomik ve refah anlamında üzerinde düşeni yaptığını, öğretmenlere ödeneklerini peşin ödendiğini ifade ederek, “Her şeyi tamam olan bir kesim grev yapıyor sadece saati konuşmak için” dedi. Demokratik haklara, insanların iş yaşamından kaynaklanan grevine, sendikal hakkına müdahale etme düşüncelerinin olmadığını ifade eden Başbakan Özgürgün, “Ancak, devleti kaosa sokacak şekilde ve ortada bir sebep yokken yapılacak eylemleri de tasvip etmiyoruz. Buna, yasal ve Anayasal çerçevede gereken tedbiri alırız” diye konuştu.

Haberin Devamı

“BIRAKIRSIN SENDİKACILIĞI, PARTİ KURARSIN, GELİRSİN HALKTAN OY İSTERSİN”

Haberin Devamı

Hükümetin çoğunluk adına ülkeyi yönettiğini, şuanda 27 milletvekiliyle çoğunluğun hükümeti olduğunu ve sandıkta değiştirileceğini kaydeden Başbakan Özgürgün, “Hükümeti nasıl götürüsün, gelirsin örgütlenirsin, bırakırsın sendikacılığı, parti kurarsın, gelirsin halktan oy istersin” dedi. Herkesin yasal ve Anayasal çerçevede kalması gerektiğini söyleyen Başbakan Özgürgün, “Başbakanlığın kapısını kırarak, suç işleyerek, devlet malına zarar vererek, acıları ve çocukları istismar edip, binlerce çocuğu siyasi istismar aracı yapıp, kullanmak hiç kimseye fayda getirmez. Üstelik ülkedeki tansiyonu yükseltmekten başka işe yaramaz” diye konuştu. Tüm kesimlere aklıselim çağrısı yapan Başbakan Özgürgün, sorumluluk bilinci içinde gerginliği sakinleştirmek adına sessiz kaldıklarını belirtti. Yapılan eylemin bir dayanağı olması gerektiğini, hükümetin, halkın şikayet ettiği konularda gereken kararları aldığını, bundan sonra da alınması gereken bir karar varsa hükümetin alacağını anlatan Başbakan Özgürgün, yollarla ilgili şikayetlerin yıllardır olduğunu, 6 aylık görevde olan hükümetin bazı yolların yapımını projelendirdiğini ve ihaleye çıkacağını söyledi.

Haberin Devamı

“CUMHURBAŞKANI İÇERDE ‘HAKLISINIZ’ DIŞARI ÇIKINCA BAŞKA TÜRLÜ KONUŞTU”

Başbakan Özgürgün, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın “Saatleri geri almak akıl işidir” sözleriyle ilgili bir soruya karşılık, Cumhurbaşkanı Akıncı’nın Bakanlar Kurulu’na başkanlık ettiğini ve toplantıda, saat uygulamasındaki gerekçelerini anlattıklarında kendilerine “Haklısınız, sizi anlıyorum” dediğini, ancak dışarıya çıkanca başka türlü konuştuğunu söyledi. Cumhurbaşkanı’nın dışarıda hangi duygularla konuştuğunu bilemeyeceğini ifade eden Başbakan Özgürgün, şöyle konuştu:

“Anavatan Tükiye ile saatin farklılaşması konusunda nasıl bir sıkıntı olabileceğini ve bütün gerekçeleri; teknik ve idari anlamda, biz Sayın Cumhurbaşkanı’na anlattık. Bunun hiçbir siyasi yanı da olmadığını söyledik. Bunu siyasete çekenlerin de biz olmadığımızı, bizim dışımızda düşünenlerin olduğunu anlattık. Cumhurbaşkanı, ‘Sizi anlıyorum’ dedi ama dışarıya çıktığında ve havaalanında başka demeç verdi. Biz, Sayın Cumhurbaşkanı ile devletin başı olarak uyum içinde çalışmak için her türlü gayreti gösteriyoruz ve her türlü işbirliğini de yapıyoruz. Bu sorumluluk içerisindeyiz. Özellikle ben, Sayın Cumhurbaşkanı da bunu doğrulayacaktır, çok gayret sarf ediyorum ki, hem hükümet, hem Cumhurbaşkanı hem de devletin üzerinde herhangi bir tatsızlık olmasın, çünkü halkımız bundan zarar görür. Ama, Sayın Cumhurbaşkanı keşke böyle bir açıklama yapmasaydı. Kendisine Bakanlar Kurulu’nda anlatıldıktan sonra en azından sessiz kalabilirdi. Bunu yapması bizde de sıkıntı yarattı. Cumhurbaşkanı daha dikkatli bir şekilde durumları değerlendirmeli. Bu şekilde bunun kitleleri hareke geçirebilecek açıklama olabileceğini de düşünmesi gerekirdi diye düşünüyorum. Sonuçta bir mesaj gibi algılandı.”