The Others Başeskioğlu: Yeşil'i araştırıyoruz

Başeskioğlu: Yeşil'i araştırıyoruz

17.07.1997 - 00:00 | Son Güncellenme:

Başeskioğlu: Yeşil'i araştırıyoruz

Başeskioğlu: Yeşili araştırıyoruz

İçişleri Bakanı Milliyet'e yaptığı açıklamada, Gazi olaylarının ardında `Yeşil'in olduğu iddiasını incelediklerini bildirdi. Başeskioğlu, bu yönde Avcı'nın yeniden dinleneceğini söyledi

İÇİŞLERİ Bakanı Murat Başesgioğlu, Emniyet İstihbarat Dairesi eski Başkan Yardımcısı Hanefi Avcı'nın Gazi olaylarının ardından "Yeşil" kod adlı Mahmut Yıldırım'ın olduğu iddiasının incelendiğini bildirdi.
Valiler toplantısına katılmak üzere Van'a gelen Başesgioğlu, Milliyet'e yaptığı açıklamada, "Arkadaşlara araştırmaları için görev verdim. Konu çok hassas. Büyük hadiseler olmuş. Büyük tartışmalara yol açacak bir hadise. İddialar her yönüyle incelenecek" dedi.
İddiayı ortaya atan Avcı'nın yeniden dinleneceğini kaydeden Başesgioğlu, şunları söyledi:
"Neye dayanarak böyle bir şey demiştir. Çok büyük bir iddiadır. Ben bu konuya çok objektif bakıyorum. En küçük iddia hakkında araştırma ve soruşturma açtırıyorum. Kısa zamanda ortaya çıkması için gayret içindeyiz. Kendisini dinleyeceğiz."
Bu konuda sarf edilecek bir kelimenin veya kullanılacak bir deyimin toplumda bazı yaraların kaşınmasına neden olacağını ifade eden Başesgioğlu "Bu konu tahriklere neden olabilir. Küllenmeye yüz tutmuş konularda çok dikkatli olmalıyız. Bir hata varsa yasaların dışına çıkılmış bir durum varsa, bunu ortaya çıkartmak görevimiz" diye konuştu.

Gazi olaylarında ölen kişilerin aileleri ve yakınları, Avcı'nın açıklamaları üzerine, "Yeşil" ve olaya karışan diğer devlet görevlileri hakkında, "Çete kurmak ve planlayarak adam öldürmek" suçlamasıyla İstanbul DGM Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Aileleri temsil eden avukat Cemal Güzel, "Yeşil"in devlet tarafından sadece Gazi Mahallesi'nde değil yurdun birçok yerinde kullanıldığını söyledi. Güzel, Gazi olaylarına Susurluk Davası ve Ömer Lütfi Topal Cinayeti Davası'nın sanıkları özel timci Ayhan Çarkın'la Ercan Ersoy'un da karıştığını iddia etti.

CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen de TBMM Başkanlığı'na verdiği soru önergesinde, Ulaştırma Bakanı Necdet Menzir'e, "Yeşil" kod adlı kişiye neden ulaşılamadığını sordu. Sevigen, öngergesinde, Menzir'in İstanbul Emniyet Müdürlüğü sırasında Gazi olaylarını soruşturuken, olayları "Yeşil"in çıkarttığı duyumunu aldıklarını, ancak bu kişiye ulaşamadıklarını, geçtiğimiz günlerde açıkladığını hatırlattı. Sevigen, Menzir'e şu soruları yöneltti:
"İstanbul Emniyet Müdürü olarak, Yeşil kod adlı bu kişiye ulaşmanıza ne engel olmuştur? Bu kişinin bulunamamasında herhangi bir kamu makamının, siyasi çevrenin veya kişinin etkisi var mıdır? O dönemde elde ettiğiniz bilgiler ışığında, Yeşil kod adlı kişinin kimlik bilgileri ve gerçekleştirdiği olaylar nelerdir? Bu kişi herhangi bir kamu makamı tarafından kullanılmış mıydı? Kullanılmakta mıydı? Meclis Komisyonuna, şimdi kamuoyuna açıkladığınız bilgileri neden vermediniz? Bu bilgileri hangi makamlara ulaştırdınız? Bu bilgiler ışığında o tarihte harhangi bir soruşturma başlattınız mı, suç duyurusunda bulundunuz mu?"

EMNİYET İstihbarat Dairesi eski Başkan Yardımcısı Hanefi Avcı'nın Gazi Mahallesi olaylarını çıkarmakla suçladığı "Yeşil" ve "Sakallı" kod adlarıyla tanınan Mahmut Yıldırım, "Emniyet ne kadar kirli işi varsa JİTEM'e yamayıp temize çıkmak isteyebilir. Buldukları günah keçisi de benim" dedi.
Telefonda Yeni Ufuk gazetesinin sorularını yanıtlayan Yıldırım, şu anda aktif olarak hiçbir olayın içinde yer almadığını belirterek, "Özellikle çocuklarımı güvence altına almam gerekli. Bunu sağladıktan sonra şahsen ortaya çıkmaktan korkacağım bir şey yok" diye konuştu. Adının "durup dururken" yeniden ortaya atıldığını ifade eden Yıldırım, şunları söyledi:
"Akıllarına kim gelirse benim öldürdüğümü, bütün paraları benim aldığımı söyleyebilirler. Askerin kullandığı itirafçıları yoldan çıkarıp kendi menfaatine çalışır hale getirenler araştırılmalı."
Yıldırım, Gazi olaylarında parmağı olduğu yolundaki iddiaları da reddederek "O olaylarda farklı bağlantıları olan kişilere bakmak lazım. Emniyet, dikkatleri özel timin üzerinden JİTEM'e çevirmek istiyor olabilir" dedi. Yıldırım, Avcı'nın hakkındaki iddialarının ise "özel" bir nedeni olabileceğini belirtti.
Karanlık ilişkilerinden çok büyük paralar elde ettiği, hatta hesabına bankalara milyonlarca dolar para yatırıldığı iddialarını da kabul etmeyen Yıldırım, "Ben bir bankaya gitsem ve bir milyon dolar çekmek istesem büyük olay çıkar. O konu iddia edildiği gibi olsa şimdi çocuklarımın güvenliğiyle ilgili olarak sıkıntıda olmaz, endişe duymazdım" diye konuştu.
Antalya'da inşaat şirketi bulunduğu ve bunu daha sonra kapattığı öne sürülen Yıldırım, "O da Emniyet'in uydurması. Antalya'da bulundum ama şirket için değil" dedi.
Yıldırım, mahkemeye çıkmayı düşünüp düşünmediğine ilişkin bir soruya ise şu karşılığı verdi:
"Ben hayatımı koydum ortaya. Devlete karşı mücadele edenlerle savaştım. Ne yaptıysam devletin bilgisi dahilinde yaptım. Bazılarına yanlış gibi gelebilir yaptıklarım, ama bence doğruydu. Kimliğim belli, yerimi bilen bilir. Devlet isterse her yerde çıkar hesabımı veririm. Ama gerçekten bir neticesi olacaksa. Ortalığa gürültü koparmak için çıkmam. Kim olduğumu bilenler var, ne yaptığımı bilenler var. Hüdanabit değilim..."

"YEŞİL" kod adlı Mahmut Yıldırım, Gazi Mahallesi olaylarını başlattığı suçlamasını "Emniyet, dikkati Özel Tim'den JİTEM'e çekmek istiyor" sözleriyle yalanlarken, İstanbul Bölge Jandarma Alay Komutanı Albay Baki Onurlubaş da, Gazi'deki kahvehanelere ilk kurşunun Yeşil'ce atıldığı iddiasının kendilerine ulaşmadığını açıkladı.
Onurlubaş, jandarma müdahalesiyle sona eren olaylar sırasında hiçbir istihbarat çalışması yapmadıklarını vurgulayarak, şunları söyledi:
"Bölge polis bölgesi olduğundan, detaylı incelemeyi emniyet yaptı. Biz takviye kuvvet verdik, müdahale ettik, olay bittikten sonra döndük. Yeşil konusu yıllar sonra yeniden gündeme geliyor. Neye istinaden söylüyorlar bilmiyorum. Biz öyle bir şey duymadık. Necdet Menzir de bahsettiğine göre, herhalde inceledi ve gizli tuttu."

Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire eski Başkan Yardımcısı Hanefi Avcı'nın, Yıldırım'ı Gazi olaylarından sorumlu tutan açıklaması ardından, "Bozo" kod adlı Yusuf Geyik'in de, Yıldırım'la birlikte davrandığı iddia edildi.
"Bozo"nun da "Yeşil" gibi üyesi bulunduğu TKP / ML - TİKKO'dan ayrılarak JİTEM'e katıldığı, Tunceli ve çevresinde görev yaptığını öne süren bir istihbarat uzmanı, iddialarını şöyle sürdürdü:
"Bölgede yaşayanlar gibi, devlet ilgili birimleri de biliyor ki, Yeşil, Tunceli ve civarındaki bir çok faili meçhul cinayete katıldı. Bir ara TİKKO üyeliğinden aranan Yıldırım, Bingöl Emniyet Müdürlüğü'nün isteğine rağmen yakalanmadı. JİTEM emrine giren Yıldırım, 1990 başlarında Tunceli'de, TİKKO'dan ayrılan ve dağda silahlı dolaşan Geyik'le temas kurdu. Pertek - Hozat üç vatandaşla bir askeri öldürdüğü öne sürülen Geyik, bu ilişki sonunda dağdan inerek JİTEM adına çalışmaya başladı. Avukat Metin Can ve doktor Hasan Kaya'nın 1991'de Elazığ'da kaçırılarak öldürülmesinden sorumlu tutulan Yıldırım ve Geyik fazla teşhir olunca, Tunceli'den uzaklaştırıldı."
Bir süre İstanbul'da kaldıkları bildirilen Yıldırım ve Geyik'in, Gazi Mahallesi'ndeki provokasyonda "olayları başlatan kişiler" olarak tanımlandığını ifade eden istihbarat yetkilisi, ikilinin faaliyetinin, devletteki bazı kişilerce yakından bilindiğini söyledi. Yetkili, "Halen özel koruma altında bulunduğu bilinen Yıldırım ve Geyik'in yakalanması halinde, çok sayıda faili meçhul ve provokasyonun ortaya çıkacağına herkes inanıyor" dedi.