The Others Batan geminin ‘tekzibi’

Batan geminin ‘tekzibi’

22.09.2008 - 01:36 | Son Güncellenme:

Ulaştırma Bakanlığı'nın 15 Eylül gecesi Bandırma limanı çıkışında batan Ro - Ro gemisiyle ilgili açıklaması, 2003 yılında 'Bakan'ın oğluna 200 bin euro borç verilerek' Ankara feribotunun kiralanmasıyla ilgili hatırlatmayı doğrulayan tekzip metinleri karşısında havada kalıyor

Batan geminin ‘tekzibi’

Bandırma'da batan 'Hayat-N' adlı Ro - Ro gemisi haberinde İstanbul Lines'in Genel Müdürü Mehmet Koç’un Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ın gemi satın alan çocuklarına '200 bin euro borç verdiğine' ilişkin 2003 tarihli bilgilerin hatırlatılması üzerine bir açıklama geldi.
Ulaştırma Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği'nce düzeltilmesi istenen Gürkan Akgüneş'in haberine yönelik itiraz şöyle: “Gazetenizin 16 Eylül 2008 tarihli nüshasında yer alan 'Bakan’ın oğluna da borç vermişti' başlıklı haber incelenmiştir.
Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım’ın çocuğunun 15 Eylül 2008 tarihinde batan Hayat-N adlı geminin sahipleriyle hiçbir zaman ve hiçbir şekilde ticari ortaklıkları olmamıştır. Basın Kanunu’nun ilgili maddesi uyarınca tüm yasal haklarımız saklı kalmak kaydıyla konunun kamuoyuna doğru yansıtılabilmesi için gerekli düzeltmelerin yapılması hususunu rica ederim.” 

Tekzip metni kanıt

Muhabirimiz Gürkan Akgüneş Okur Temsilcisi'ne gönderdiği açıklamada 'Hayat - N' gemisinin ortaklarından biri olan Mehmet Koç’un denizcilik sektöründeki hızlı yükselişinin öyküsünün 2003 yılında medyaya yansıdığını (Vatan gazetesi manşet yapmıştı) belirterek şöyle diyor:
"Bakan Yıldırım’ın oğlu ve kızına gemi almaları için 200 bin euro borç vermesinin ardından Koç’un genel müdürü olduğu Santour’a o dönem TDİ’ye ait olan Ankara feribotunun ihalesiz kiraya verilmesi gazeteler aracılığıyla kamuoyuna yansıtılmıştır. Bakan Yıldırım bu sürecin sonunda TBMM’de iddialara cevap vermek zorunda kalmıştır.  Yıldırım’ın vekilleri tarafından geçmişte gazetelere geçilen tekzip metninde yer alan ifadeler de bakanlığın geçmişte yapılan açıklamalarının bugün aksini iddia etmesi açısından ironiktir.
7 Temmuz 2004'te Av. Ali Özkaya-Av. Serhat Kemal Yılmaz tarafından Radikal gazetesine gönderilen tekzip metninde şu ifadeler yer almaktaydı:  "Erkan Yıldırım, denizcilik sektöründe babasıyla birlikte çalışmıştır. Bakan Yıldırım da siyasete girince tüm ticari faaliyetlerinden, birikimlerini oğluna aktararak çekilmiştir. Erkan Yıldırım'ın ortakları arasında bulunduğu Derin Denizcilik Ltd. Santour Şirketi'nin 2002 yılında 'gemi liman acenteliğine' bağlanmıştır. Derin Denizcilik, Santour firmasının Avrupa'daki 700'ü aşkın acentesinden biridir.
Derin Denizcilik, gerek yapmış olduğu acentelik hizmetlerinden, gerekse yapacağı acentelik hizmetlerinden ve Santour'a yapılan rezerv ve bilet satışları için avans ve hesabına borç kaydedilmek ve sezon sonunda da mahsuplaşmak üzere 200.000 euro almıştır. Alınan para tamamıyla ticari ilişki çerçevesinde iş avansıdır.”

Haberin Devamı

Ombudsman'ın notu: 
2003 yılında Vatan gazetesi, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın oğlu Erkan Yıldırım’ın 1.5 milyon YTL’ye aldığı 'Derin Deniz' adlı gemiyi haber yapmış, Erkan Yıldırım'ın, gemiyi alırken Mehmet Koç’tan 200 bin euro borç aldığını ortaya çıkarmıştı.
Dolayısıyla Ulaştırma Bakanlığı Milliyet'in Bandırma'da 'batan gemi'deki hatırlatmayla ilgili haberi tekzip etmeden önce kendi arşivini taramış olsaydı 'hiçbir zaman ve hiçbir şekilde ortaklık olmamıştır' yönündeki ifadelere açıklamada yer vermezdi. 
Ayrıca İTO kayıtlarında Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın adının 2000-2001 yıllarında Çeşme-Brindisi hattında sefer yapan Gayret Denizcilik Sanayi ve Limited Şirketi’ne ait gemilere kâr ortağı olarak geçtiği, Gayret Denizcilik ile Santour’la aynı gruptaki Sancak Gemi İşletmeciliği’nin adreslerinin aynı olduğu da unutulmamalıdır.
Bir gemi Marmara sularına gömülürken, can ve mal kaybına yol açan kazada geçmiş ticari ilişkilerle ilgili hatırlatma yapılması habercilik gereğidir. Ulaştırma Bakanlığı düzeltme notu geçerken, Bakan'ın avukatlarının eski açıklamalarını tekzip etmiş oluyor!