The Others Bellavista

Bellavista

04.12.2002 - 00:00 | Son Güncellenme:

Bellavista

Bellavista


SALI akşamı miskin miskin kumanda ile dolaşırken Fransız beşinci kanalda gerillalar falan bir belgesel çıkıverdi karşıma. Önce ne kadar çok kendi içimize kapandığımızı düşündüm, Edirne’nin ötesine gidemediğimizi... En fazla Mehmet Ali Birand ile Kıbrıs’a kadar uzanabildik son günlerde. Bir de AKP lideri, hangi ülkeye gidiyorsa... Portekiz, Lüksemburg, Danimarka, İsveç başbakanlarını filan yeni öğrendik. Portekiz başbakanının adını bile doğru dürüst yazamadık (üç TV kanalı başka, iki TV kanalı başka yazmıştı da!)... Neyse böyle gidip gelmelerin arasında belgesele takılıverdim. Bakın ne diyorum, takılıverdim. Yani bu kadar ciddiyetsiz, bu kadar sıradan... Ama gerçek bu işte. Çünkü o sırada yaptığım eylem, elimde kumanda aleti zart zurt dolaşmak. Böyle dolaşırken de gerillalara rastlamak. Bunun ciddiyeti olabilir mi? Kanadalı gazeteci ekibinin Kolombiya ile ilgili dosyası. Dosya demişken hey gidi eski "32. Günöler demek geldi içimden. Bizim millet rağbet etmiyormuş artık öyle dosyalara, bir de pahalı oluyormuş. Bu nedenle Birand ve ekibi yurtiçinde dolaşmalarda şimdi. Yazılı basının da bakışı böyle Edirne’den öteye. Varsa Reuters filan, ne gerek var muhabire... Atlıyorum, biliyorum daldan dala... Kolombiya’da kalmıştık. Bellavista şehrinde bulunan bir kilise, hükümet yanlısı gerillalar ile solcu gerillalar arasında kalmış ve bombayı yemiş. Rahip "Tanrının evindeydik. Ve düşündük ki tanrı bizi koruyacaktı" diyor. Tam 45 çocuk, sabahın 06.30’unda düşen bomba ile yanarak ölmüş. Görüntülerde toplanan cesetlerin mikrop yaymaması için açılan bir çukura üst üste atılmaları vardı. Bugün ülkede tam 2 milyon sığınmacı var. Yani köyünden kaçan, evini barkını terk edip sadece canını kurtarmak adına, adını sanını bilmediği mahallelere yerleşen. Yaşlı Kolombiyalı "Fakir olalım, yeter ki barış olsun" diyor... Canına tak etmiş. Tam 40 yıldır süren eroin savaşının ülkede aldığı can 200 bin kişi.

O an aklıma Mondragon ile Cordoba geldi. Bu kan gölünden uzakta yaşıyorlar. Onlar Türkiye’de rahat ve huzurlu. Düşünün ki bu ülke kan gölünü defalarca yaşadı. Din ve ırk uğruna nice canlar gitti. Ve şimdi bir başka kan gölü ülkenin iki kalecisine huzuru, parayı veriyor Türkiye. Bilmem Kolombiyalı iki kaleciye bu yazıyı tercüme eder mi tercümanları? Ben yine de sorayım istedim...

"Bellavista’yı hatırladınız mı?..."