‘Ben duymadım’

Süreyya Ayhan bu ülkenin atleti. Avrupa Şampiyonu oldu. Neler neler söylenmedi hakkında. Birden unutuldu bu söylenenler. DIGITURK kanalındaki Sky Türk haberde kendisi ile yarışma sonrası yapılan bir söyleşiye denk geldim. Spiker geçmişteki bazı "spekülasyonlardan" söz edince Süreyya Ayhan; "Ben hiç bir şeyi duymadım" dedi. Kulaklarını kapadı ve şampiyon oldu. Bu başarı bizim değil, Süreyya Ayhan’ın bireysel başarısıdır. Ne yaptık ki? Sadece köstek olduk. Yalan mı?

FUTBOL başladı ve değişen hiç bir şey yok. Hatta daha ilk maçlardan sonra "nerede kalmıştık?" diye sormadan edemedim. Durum aynen böyle. Hakemler, hakemler hakkında söylenenler, maç eleştirileri vs. bir filmin tekrar oynaması gibiydi.

BÜLENT Yavuz’un hakem eğitim seminerindeki hareketleri Turgay Şeren tarafından "Hababam Sınıfı"nda Beden Eğitimi Öğretmeni rolündeki Şener Şen’e benzetildi. Bu durumda hakemlerin de "Şaban" olmalarında bir sakınca olmamalı. Niye kızarlar ki? Film gibi her şey...

FUTBOL yazarlarının en "sivri" açıklama yapanları yine revaçta. Mesela Ortega için "Klonlanmış Ortega mı vardı sahada?" diyenlerden demeç alınıyordu...

ZİYA Kaptan ilk maçta "karaları bağlamaya" niyetli görünüyordu. "Şampiyonlar Ligi’ne giremezsek karaları bağlarız" dedi.

AHMET Çakar hakemlerin eleştirilmesindeki üslup ile ilgili olarak "Komünist Rusya’daki gibi eleştirilmesi isteniyor" dedi. Yani kuru, sıradan cümlelerle demek isterken böyle idelolojik bir örnek verdi. Komünist Rusya’da acaba (bir zamanlar yani) hakemler nasıl eleştiriliyordu? Önce bu konuya açıklık getirmek lazım. Biz anladık ne demek istediğini ama "Liberal Türkiye"de, "Beyoğlu’ndaki tramvay gibi yürüyor" diye hakem eleştirisi yapılmasını da sanırım tasvip etmiyordur sayın Çakar?

ÇAKAR - Ziya Kaptan arasında geçtiğimiz yıl seviyeli diyalgolar olmuştu. Ahmet Çakar bunu ima etti; "üzmüştüm" dedi. Ziya Kaptan "ben hiç üzülmem" derken acaba bu yıl için hazırlıklı olduğunu mu ima etti?