The Others Blues eşliğinde lorke

Blues eşliğinde lorke

08.11.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

Blues eşliğinde lorke

Blues eşliğinde lorke


Sahnede Amerikalı ‘blues’ ustaları.. Aşağıda heavy metal tişörtlü gençler... YER: Gaziantep... DANS: Lorke... SÖYLEM: Daha fazla güvenlik değil, daha fazla insan istiyoruz


       Amerikalı siyah bir müzisyenin söylediği bir cümle ve ona sevinçle tepki verip acilen kendinden geçen Gaziantepli bir genç kızın erotik dansı, 2000’lerin Türkiyesi’nin değişim isteğini ne de güzel özetliyor.
       Efes Pilsen’in düzenlediği blues festivalinin Gaziantep ayağında önceki gece sahneye çıkan Lil’ Brian, İngilizce haykırıyor: “Burada daha fazla güvenlik istemiyoruz. Burada daha fazla insan istiyoruz."

       ‘Antep Antep olalı...’
       Ve işte o genç kız...
       Daracık giysilerine sığdırdığı bedeni, bas gitar gümleyip, davul patladıkça öyle bir taşyor ki, ızbandut gibi iki güvenlik görevlisinin arasında kendine kocaman bir özgürlük alanı açıyor.
       İşte Güneydoğu’da mutlu sonun başlangıcı.
       Burada başında poşu ya da ayağında şalvarla blues eşliğinde ‘lorke oynayan gençlere’ bakıp, yurtiçi turizmin tadını çıkarmak isteyenlere uygun bir manzara yok. Medyanın pek sevdiği ‘Antep Antep olalı böyle zulüm görmedi’ söylemi de burada ayıp kaçar. Bölgenin özgül konumunun farkında olmayan Amerikalı müzisyenlerle Antep’in en lüks otelinin balo salonunu bir pazartesi gecesi hınca hınç dolduran gençler arasında son derece sıradan ‘bir müzisyen - dinleyen’ ilişkisi sürüyor.
       Müzik o denli güçlü ki, bu türden konserleri şimdeye kadar sadece ekrandan izleyen gençler özentili, giydirilmiş tutumlarından hızla soyunuyor ve dans başlıyor.

       Arama ve saklanan kamera
       Ertesi sabah müzisyenler ve biz Diyarbakır yolundayız. Bad News’dan Mr. Bean elindeki video kamerayla arada bir boş yolları çekiyor. Kontrol noktasında ani bir refleksle kamerasını saklıyor. ABD’den beraberinde getirdiği, Türkiye’nin Amerikan vatandaşları için güvenliğine ilişkin bir raporu okuyor. Gördüğü kadarıyla, kağıttaki abartılı risk betimlemeleriyle hayat arasında zaman içinde bir uçurum oluşmuş.

       ‘Donut’u bırakın, burayı anlatın’
       Bir ara Mr. Bean’le ‘donut’ adı verilen Amerikan usulü çörekler üzerine konuşuyoruz. Tazeyken mi, biraz dinlendikten sonra mı daha lezzetli olduğunu tartışıyoruz. Long John Hunter kızıyor; ‘Burada da donut konuşacağınıza çevreyi anlatın bana’ diyor.
       Anlaşılan Long John Hunter, konser salonundaki Türkiye vizyonuyla yetinmeye hiç de razı değil.