The Others Boşluk dolmalı

Boşluk dolmalı

30.09.2002 - 00:00 | Son Güncellenme:

Boşluk dolmalı

Boşluk dolmalı



Milliyet, uzunca bir süredir intihar - veya girişimi - haberlerini vermemeye dikkat ediyor. Alınan karara göre istisnai haller dışında intihar haberlerini okurlar bu gazetede bulamıyor, bulamayacak.
Öyle de olsa, intihar haberleri yine de gazeteye "sızıyor".
21 Eylül tarihli Milliyet’in Adana baskısında yer alan böyle bir haber, Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Y. Yılmaz’ın deyişiyle "bir talihsizlik sonucu" baskıya girdi.
Gazete yazı işlerinin önem verdiği bir konu bu. Yılmaz’ın 21 Eylül tarihli köşe yazısı bir kez daha bu konuyu işliyor, TV başta olmak üzere medyanın dikkatsizce sunduğu intihar haberlerinin "benzerlerini üretmesi" ve sorunlu bireylerce "kopyalanması" sonucunu getirdiğini gündeme taşıyordu.
"..Milliyet’in tek başına böyle bir karar almış olması yeterli mi?.." diye soran Yılmaz, yazısını tüm basına bir çağrı ile noktalıyordu:
"Biz gazeteciler ve televizyoncular bu konuyu oturup ciddi olarak düşünmek ve artık bir ortak karara varmak zorundayız. Ciddi üniversitelerin, bilim adamlarının araştırmalarını, bulgularını yok sayamayız, görmezden gelemeyiz. Bu sadece mesleğimize karşı değil, içinde yaşadığımız topluma karşı sorumluluğumuzun da gereğidir."
Gerçekten de üzerinde az durulan bir konu bu. ABD’nin ünlü basın denetim ve eğitim merkezi Poynter’in (Florida) müdürü Dr. Bob Steele’in deyişiyle, "İntihar ne yazık ki meslekte en az veya yanlış işlenen konuların başında geliyor. Yazı işleri ve haber merkezlerinde konuyla ilgili yeterli makul tartışma ortamı olmadığı gibi, gazeteciler için sağlıklı bir rehberlik de oluşamadı."
Mayıs ayında Dünya Ombudsmanlar Örgütü’nün (ONO) yıllık konferansında ana gündem maddesinin intiharlar olması bu yüzden şaşırtıcı değildi. Konuya ben de 20 Mayıs tarihli bu köşede Bulaşıcı Ölümler başlığı altında ayrıntılı olarak değinmiştim.
Ortak tavır konusunda dünyada tek sıkıntı çeken editör Mehmet Y. Yılmaz değil. İngiltere’nin saygın gazetesi The Guardian’ın okur temsilcisi Ian Mayes de geçenlerde konuya geniş yer ayırdı. Ağustos başında Washington’da önde gelen editörlerin intihar haberciliği konulu toplantısından dönen Mayes, ülkesinde de yayın ilkelerinde bir mutabakat olmayışından yakınıyor, sorumsuz haberciliğin yarattığı vahim sosyal sonuçların artık anlaşılması zamanı geldiğini vurgulayarak, "en azından bizim gazetenin ilkeleri arasına bu konuyla ilgili net bir madde konulması için bizzat uğraşacağım" diyordu.
Evvelce de yazdığım gibi intihar haberlerinin verilmesi ile benzer intihar vakalarının artışı arasında bir bağ olduğu artık biliniyor. Sansasyonel başlıklar, intihar yönteminin tasviri ve ünlü kişilerin intiharları, buna eğilimli - özellikle kişiliği tam oluşmamış genç - bireyler üzerinde "bulaşıcı" bir etki yaratıyor. Ve medyaya büyük görev düşüyor.
Asıl mesele ise dünyada intihar (girişimi) haberlerinin nasıl değerlendirileceği konusundaki bakış farklılıklarında düğümleniyor. İngiltere gibi Türkiye’de de genel ve özel yayın ilkeleri arasında - TGC Hak ve Sorumluluk Bildirgesi dışında - hiçbir metinde konuya yer ayrılmamış.
Buna DMG’nin yeni yayımlanan Yayın İlkeleri de dahil.
İngiltere’nin saygın basın denetim ve eleştiri kuruluşu PressWise, konuya çok kapsamlı bir araştırmayla katkıda bulunuyor (www.presswise.org.uk/suicide).
40 sayfaya yakın araştırmada, dünyanın özgür basına sahip bazı ülkelerinde nasıl bir "intihar haberciliği" izlendiği tek tek gözler önüne seriliyor.
50 kadar ülkeden toplam 86 ulusal yayın ilkeleri metninden sadece sekizinde (Danimarka, Estonya, Almanya, Litvanya, Norveç, İsveç, Türkiye ve Güney Kore) intiharlarla ilgili birer madde yer alıyor.
Elbette bunlar "yol gösterici" ilkeler. Ama Türkiye teoride çok "ileri" noktada yer alsa da, uygulamada bu fazla bir şey ifade edemiyor. Pratikte bir ortak bakış ihtiyacı var.
Bir öneri ile noktalıyorum: İntihar haberciliği ile ilgili, mutabakat ürünü, net bir maddenin tüm grup gazetelerine yol gösterecek şekilde DMG Yayın İlkeleri arasına eklenmesi gerektiğini düşünüyorum. Faydasını göreceğimiz kesindir.