The Others Böyle devam edin

Böyle devam edin

24.08.2001 - 00:00 | Son Güncellenme:

Böyle devam edin

Böyle devam edin

Böyle devam edin

Fenerbahçe maçı bitmiş, Ali Sami Alkış’a mikrofon uzatmışlar (ya da o mikrofona uzanmış olabilir!), "Mustafa Denizli, Advocaat’ın avukatı mıydı" diyor. Ayakta top tutan oyuncuları almasını eleştiriyor. Ama öyle bir vurgu ve havada ki... Sayın Ali Sami Alkış geçen yıl Milan - Galatasaray maçı öncesi de "inşallah fark yemeyiz" demişti. Maç sonrası 2- 2 beraberliğe; "şaşırdığını" ifade etmişti. Yine aynı bildik üslubu ile tabii. Bir "taraftar" da Ali Sami Alkış’a bir maç öncesi sözlü saldırıda bulunmuş, bunu da TV kameraları görüntülemişti. Beti benzi atmıştı sayın Alkış’ın. Bu tarz konuşmalar, eleştiriyi, horlama, aşağılama şekline ve alay etme haline dönüştüren sözler, korkarım bu yıl da benzer görüntüleri beraberinde getirecek...

Radyo D’de Fenerbahçe - Glasgow maçını anlatan Akın Göksu, hayal gücümüzü harekete geçiren heyecanlı yorumlar yaptı! Maç bitiminde "Fenerbahçe Şampiyonlar Ligi’ni aldı" demez mi? Dinleyen buna gülüyorsa söyleyenin düşünmesi lazım!

Bİr ülkenin medyası da o toplumun aynasıdır. Bakın iki örnek vereceğim. Kanal D’nin Tayyip Erdoğan kasetini yayınlayan kanallar logoyu "iç" ettiler. Sanki kendi görüntüleriymiş gibi. Show da, TRT’nin yayınladığı maçların görüntülerini Eurosport özetinden apartarak yayınladı. Altını çiziyorum, bunu her kanal yeri gelince yapıyor. Yani bir kanalı suçlamıyorum. Peki neden? Örneğin Channel Four, BBC’nin yayınladığı bir maçın görüntülerini Eurosport’tan alır mı? Yayında mandacılık buna denir. Sen git gavur (!) kanalının özet görüntülerini yayınla, dibinde bu maçı yayınlayan kendi ülkenin kanalını es geç... Gerekçeler ne olursa olsun tablo budur. Eğer bu tablo da yaratılıyorsa işte bizim birbirimizin ayağını kaydırma, birbirimize kuyu kazma alışkanlığının medyaya yansımasından başka bir şey değildir. Yani şimdi böyle yapınca boyumuz mu uzuyor?

"Nisan Yağmuru", TRT’nin geçtiğimiz dönemde ekrana getirdiği kaliteli yapımlardan biriydi. Çarşamba gecesine taşındı, kayboldu. Yeni yayın döneminde bakalım yeni bölümleriyle karşımızda olabilecek mi? Gönül Ülkü - Gazanfer Özcan, bu ülkenin tiyatro tarihi gibi. Dizileri TRT’de bekliyormuş. Tiyatro perdesinin replikleri adına bekletmeyin.