The Others Bu sene de yandık!

Bu sene de yandık!

23.06.1998 - 00:00 | Son Güncellenme:

Bu sene de yandık!

Bu sene de yandık

       YAZ aylarında dünyanın yangına en hassas bölgesi haline gelen Akdeniz havzasında bulunan ülkeler uçak filoları kurup sıkı önlemler alırken, Türkiye sezona uçaksız girdi. Uçak bulamayan Orman Bakanlığı, helikopter kiralama yoluna gidiyor.
       Orman yangınlarına karşı İspanya'da 30, Yunanistan'da 46, Hırvatistan'da 14, İtalya'da 31, Yugoslavya'da 39 uçak nöbet tutuyor. Bunların bir kısmı denizden, bazıları karadan su alan ya da köpük atan uçaklar. Geçen yıl meydana gelen büyük orman yangınlarından sonra Kanada'dan iki uçak kiralayan Türkiye, para konusunda firmayla anlaşmazlığa düştü. Bu nedenle dünyada tek amfibik yangın uçağı üreten Kanada firması, bu sezon açılan uçak kiralama ihalesine katılmadı. Karadan su alan uçaklara sahip Türk Hava Kurumu ve diğer özel şirketler de belirlenen fiyatı az buldukları için ihaleye girmedi.
       Orman Genel Müdürlüğü, karadan su alan uçak ve helikopterlere sahip özel bir şirketin sezonluk 1.5 milyon marklık kiralama ücreti teklifini de geri çevirdi. Uçaksız kalan bakanlık çareyi helikopter kiralamada buldu.

       Helikopter ihalesi iki tipte açıldı. 15 adet genel maksat helikopteri ihalesini Doruk Air kazandı. Rusya'dan helikopter kiralayan şirket 1 Haziran'da göreve başlaması gereken helikopterlerden sadece beşini getirtebildi. 10 helikopterin ise 1 Temmuz'da Türkiye'ye geleceği bildirildi. Ayrıca dört adet gövdeden su atar helikopterle iki adet, 9 tonluk su bageti taşıyan helikopter kiralanması için ihale yapıldı. Bu ihaleyi kazanan firmalar da yangınlar için bel bağlanan özel donanımlı helikopterleri getirmedi.
       Uzmanlar, Türkiye'nin yangın söndürme uçaklarına sahip olmamasının büyük bir eksiklik olarak değerlendiriyor. Helikopterlerin, uçakların görevini yapamayacağı, üstelik bunların gecikmesinin de büyük bir ihmal olduğu ileri sürülüyor. Uzmanlar, yangınlar için THK ya da özel şirketlerin elindeki karadan su alan uçakların kiralanması gerektiğini belirterek "Uçaklar, yangın ilk çıktığında etkili olur. Yunanistan dahil birçok ülke denizden su alanların yanısına karadan su alan uçakları da kullanıyor" dedi.
       Yangınlardan sorumlu Orman Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Ulukanlıgil ise 1 Temmuz'da göreve başlayacak 9 ton su taşıyan iki M 26 helikopterinin uçakların işini yapacağını savundu. Ulukanlıgil, "Orman Bakanı Ersin Taranoğlu'nun da isteğiyle amfibik uçak kiralamak ya da almaktan vazgeçtik. Çünkü bunlar çok pahalı. Bunların yerine toplam 4.5 milyon dolar harcayarak 21 adet helikopter kiralıyoruz" diye konuştu.

       KANADALI Bombardier şirketinin ürettiği ve CL-215 ve CL-415 tipi amfibik uçakları orman yangınlarıyla mücadelede etkin bir rol oynuyor ve özellikleri açısından dünyada tek olarak kabul ediliyor.
       Denize de inebilen CL-415 modeli amfibik uçak, 6.1 ton su taşıma kapasitesi ve güçlü turbo-pervaneli motoruyla alçak irtifada yüksek manevra kabiliyetiyle orman yangınlarında etkin söndürme sağlıyor. Dört ayrı su tankı ve boşaltma kapağı sayesinde bir "sorti"de değişik yerleri hedefleyebilen CL-415, su üzerine indikten sonra 12 saniyede tanklarını doldurup havalanabiliyor. Su doldurmak için yalnızca 1.3 kilometrelik bir mesafenin yeterli olduğu uçak, bir saatte ortalama (yangınla su kaynağı arasına 11 kilometre olması durumunda) 54 ton suyu yangına boşaltabiliyor.
       Geniş kanat açıklığı ve özel aerodinamik yapısıyla yüklüyken kolaylıkla kontrol edilebilen CL-415, yangın ihbarı alındıktan sonra (motorlar soğuk ve kapalıyken) altı dakikada havalanabiliyor. Dört saat havada kalabilen CL-415, 20 dakikalık yakıt ve diğer bakım hizmetlerinden sonra tekrar göreve dönebiliyor.
       Bombardier'nin Canadair tesislerinde üretilen CL-415'i orman yangınlarında kullanılan diğer uçaklar ve helikopterlerden ayıran en büyük özellik amfibik olması, yani havaalanında uçağa su yükleme gibi zaman kaybettirici işleme gerek duymamasıyla su kovası taşıyan helikoperlere nazaran yüksek taşıma kapasitesi ile özel dizaynı ve motorlarıyla orman yangınlarına alçaktan müdahale edebilmesi olarak gösteriliyor.

       TÜRKİYE'nin akciğerleri ormanlar, her yıl yaz aylarında çıkan yangınlarla kül olurken söndürme çalışmaları için kullanılacak helikopter ihalesinde inanılmaz iddialar ortaya atıldı.
       Her yıl orman yangınlarının başlamasıyla gündeme gelen havadan söndürme skandalı bu sene de devam ediyor. Orman Bakanlığı'nın yangınlara müdahale etmek için açtığı yangın helikopteri ihalesinin ardından usulsüzlükler gündeme geldi. Bakanlık, 20 Nisan 1998'de 10 genel maksatlı helikopter için 2 milyon 250 bin dolar bedelle, iki su atar helikopter için de 529 bin dolar bedelle ihale açtı. Genel maksatlı helikopter ihalesini Doruk Air, gövdeden su atar helikopter ihalesini de Cat Kargo Hava Taşımacılık kazandı. İhaledeki bir maddeye görede, iki olan helikopter sayısı daha sonra 4'e yükseltildi. Cat Kargo, Rusya'dan MI - 8 MTV tipi RA - 25485, RA - 25127, RA - 25134 ve RA - 25107 tescilli helikopterleri, Rus pilotların kullanımında yaz sezonunda görev yapmak üzere Türkiye'ye getirtti.
       Usulsüzlük iddialarıda bu olaylardan sonra başladı. Helikopterin gövdeden su atma kabiliyeti olmadığı için Ankara'da Ostim Sanayi Sitesi'nde derme çatma üçer tonluk su tankı ilave edildiği ileri sürüldü. Bu durumun Türk Sivil Havacılık Teşkilatı'ndan saklandığı ve uçabilirlik müsaadesi istenirken genel anlamda `Bu helikopterin yangınla mücadele maksatlı kullanılacağı, yani adam taşıyacağı veya bambi bucket (helikopterin alçalarak su almasına yarayan sepet) takılacağı şeklindeki ifadelerle müsaadelerin temin edildiği iddia edildi.

       Konuyla ilgili Milliyet'e konuşan Orman Bakanı Ersin Taranoğlu, orman yangınlarını önleme ve söndürme ihalelerine katılan Cat Kargo firmasının ruhsatının iptal edildiği, ancak bakanlığın devreye girmesiyle yeniden ruhsat verildiği iddiasıyla ilgili olarak "O olayla ilgim yok. Orman Genel Müdürü biliyor. Ona sorun" dedi.
       Taranoğlu'nun topu attığı Orman Genel Müdürü Hasan Basri Canlı ise "Bakanın o olayla bir ilgisi yok. Bakanın devreye girmesini gerektirecek bir durum yok. Zaten Cat Kargo'nun işletme ruhsatı Ulaştırma Bakanlığı'nca iptal edildi. İşletme ruhsatını uzatamadığı için yeniden ihaleye giremez. Ancak ruhsatı alırsa yeniden ihaleye girebilir" diye konuştu.
       Canlı, Orman Genel Müdürlüğü bünyesinde kullanılan helikopterlerin geçen yıl kullanılan ve başarılı olan helikopterlerin aynısı olduğunu belirterek şöyle devam etti:
       "Geçen yıl 14 genel maksatlı (insan taşıyabilen) ve bir adet gövdeden su atabilen helikopterimiz vardı. Bu yıl 15 genel maksatlı ve 4 gövdeden su atabilen olarak bu sayıyı artırdık. Bunlar geçen yıl beğenilen helikopterler. Geçen yılki helikopterler kötüyse bunlar da kötü. İyiyse iyi. Biz sadece filoyu genişletmek istedik. Hepsi bu."
       Bu arada, Cat Kargo'nun ihaleyi kazanmasından sonra 14 Mayıs 1998'de Ulaştırma Bakanlığı Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'nce işletme ruhsatı iptal edildi. Ancak firma 27 Mayıs'taki 15 tonluk iki büyük söndürme helikopteri ihalesine girdi ve kazandı. Ruhsatın iptal edildiğinin ortaya çıkmasından sonra ihale iptal edildi. Şu anda dört helikopterle söndürme işlemine başlayacağı bildirilen Cat Kargo'nun ruhsatının olmadığı öğrenildi.

       Cat Kargo İdare Meclisi Başkanı ve Genel Müdürü Mehmet Mağdenli, su tankı ilavesine Rus firmasının izin verdiğini, kendilerinin de Türkiye'de patent aldıklarını söyledi. Sivil Havacılık'ın su tankı ilavesi konusunda bilgisi olduğunu, ancak helikopterler yabancı plakalı olduğu için yetkisi olmadığını savundu. Geçen yıl su deposu eki yaparak bir helikopteri kullandıklarını ve çok başarılı olduklarını kaydeden Mağdenli, bu sene sayıyı dörde çıkardıklarını belirtti.
       İhaleyi kazanamayan bir firmanın bu iddiaları ortaya attığını ileri süren Mağdenli, birtakım oyunlarla ruhsatlarının iptal ettirildiğini savundu. Ruhsat uzatma talepleri olduğunu kaydeden Mağdenli, izin alamasalar bile dört helikopterlerinin söndürme faaliyetlerini yürütme hakkı olduğunu söyledi.
       Sivil havacılık uzmanları ise helikoptere su tankı yaptıran firmanın mutlaka kendilerinden izin alması gerektiğini belirterek şöyle konuştu:
       "Böyle bir ilavenin helikopterin gövdesinde aerodinamik yapısını bozmayacak bir dizaynı evvela üretici firma önerir. Ondan sonra Ulaştırma Bakanlığı Türk Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü koordinesinde değişiklik yapılır. Yabancı tescilli bir helikopter onay verilmeden Türkiye'de görev yapamaz. Değişikliğe üretici firma izin vermiş, patent de almış ise Türk Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'nün bu patenti onaylaması gerekir. Yani, Sivil Havacılık değişikliğe uğrayan bu helikopterin Türk hava sahasında yangın söndürmede kullanılmasına evet demiş olmalı. Eğer evet demezse, Allah vermesin beklenmeyen bir kazada burada onu işletenler çok büyük bir sorumluluğun altına girer. Hesabı da ağır sorulur."

       Ulaştırma Bakanlığı Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü, Cat Kargo'nun işletme ruhsatını, 14 Mayıs tarihinde iptal etti. Ancak Genel Müdürlük, Cat Kargo'nun dört helikopterinin görev yapabilmesi için 03 Haziran 1998 tarihinde yabancı tescille uçuş yapmasına izin verdi. İznin, helikopterlerin yabancı tescilli olması nedeniyle ruhsat olmadan da uçabileceği için verildiği ileri sürüldü.

       Su atar helikopterlerde, üç bin litre suyu kabin içine veya gövde altına monteli sabit su tanklarına alabilme şartı getiriliyor. Rus helikopterlere bu tankların Ankara'da ilave edildiği ileri sürülüyor.