The Others Bürokratlar gözaltında

Bürokratlar gözaltında

11.08.1997 - 00:00 | Son Güncellenme:

Bürokratlar gözaltında

Bürokratlar gözaltında

Başbakan Yılmaz, teftiş kurulundan bürokratların mal beyanlarını incelemesini istedi

BAŞBAKAN Mesut Yılmaz'ın geçen hafta yayımladığı mal beyanı genelgesi ardından, göreve yeni atanan tüm üst düzey bürokratlardan ayrıntılı mal varlığı beyanı alınarak dosyalarına konuldu. Öncekilerden farklı olarak, görevden alınan veya ayrılan bürokratların da, ayrılış günü itibarıyla mal beyanı vermesini öngören genelgeyle, bürokratlara "büyük gözaltı" uygulanıyor.
Yılmaz'ın, Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanı Kutlu Savaş'tan, mal beyanlarının sıkı ve ciddi biçimde incelenmesini, özellikle ayrılan bürokratların görev süresi başlangıcıyla ayrıldıkları tarih arasındaki beyan farkının, varsa sebepsiz zenginleşmenin ve buna bağlı haksız mal ediniminin incelemesi ve bürokratın edindiği mal kaynağını kanıtlamasını istediği öğrenildi.
Yılmaz'ın Teftiş Kurulu'na ulaşacak iddiaların da mutlaka araştırılması, sonuçlandırılması talimatı verdiği belirtilirken, ayrılan bürokratların önemli bir bölümünün halen mal beyanı vermediği kaydedildi.
Bu arada, DYP - SHP / CHP Koalisyonu'nda ekonomi üst yönetiminde görevli, Refahyol'da da kamu bankası yöneticisi olan ve mal varlığındaki olağanüstü artışla ilgili iddialar bulunan bir bürokratın, "ayrılış mal beyanının" beklendiği öğrenildi. Başbakanlık ve Teftiş Kurulu'na, banka yöneticiliği yaptığı son bir yılın ikinci yarısında, Ankara'nın ünlü sitelerinden birinden her biri onlarca milyarla ifade edilen iki villayla, bir cip aldığı belirtilen bu bürokrat hakkında ihbar yağdığı bildirildi. Teftiş Kurulu'nun, genelge uyarınca görevden alınan bürokratın vermesi gereken mal beyanını beklediği, buna göre iddianın ciddiyetinin ele alınacağı ifade edilirken, mal beyanları arasında "izah edilemez" bir sebepsiz senginleşme saptandığı takdirde inceleme başlatılacağı kaydedildi.

Ekrem Pakdemirli'nin 199l'deki Başbakan Yardımcılığı sırasında yayınlanan, bürokrat ve yakınlarına menkul kıymet alım satımı, borsada oynama yasağı getiren genelgenin, Devlet Bakanı Güneş Taner'ce geçen hafta yeniden yayımlanarak yürürlüğe konulması ardından, başta ekonomi yönetimi, üst düzey bürokratlar takibe alındı.
Pakmedirli genelgesinin yürürlükte olduğu sürede uygulanıp uygulanmadığı ya da genelgeye aykırı bir işlem ve eylem saptanıp saptanmadığı konusunda somut bir sonuç alınmış değil. Ancak Taner, benzer bir genelgeyi yürürlüğe koyarak, özellikle önümüzdeki günlerde hızlanacak özelleştirme ihaleleri Telekom, Petkim, Tüpraş, Petrol Ofisi, Erdemir gibi bir bölümünün hisseleri de borsada işlem gören kamu kuruluşlarıyla ilgili satışlarda, olası "insider trading" girişimlerinin önünü kesmeyi amaçlıyor.
Ekonomi kulislerinde, bu yöndeki bilgi ticareti ya da alım - satımların saptanmasının güç olduğu belirtilirken, 1991'deki Pakdemirli genelgesinden de işlemlerin genelde "hamiline" olması nedeniyle sonuç alınamadığını, bu yöndeki pek çok iddiaya karşın herhangi bir yaptırımın gündeme gelmediği kaydediliyor.
Taner'in genelgesi de, Pakdemirli'nin genelgesinde olduğu gibi, bürokratlar ve üçüncü dereceye kadar yakınlarına menkul kıymet alım - satımlarını, portföy oluşturulmasını yasaklıyor. Ancak bir bürokratın, içeriden aldığı bilgiyle, bir başka isim altında işlem yapabileceği, dolayısıyla da çözümün genelge değil, yasayla olması gerektiği belirtiliyor.

Taner, Finans Dünyası Dergisi'nin son sayısındaki açıklamasında, "Borsada, insider trading, tüyo gibi saçma laflarla iş yapacağına, adam gibi iş yapmalı. Borsada kimin ne yaptığını, tek tek isim bazında bilmekteyiz. `Eski dönemde işler böyle yürümekteydi' diyenler olabilir. Eski dönem bitti, biz göreve geldik. Herkes şapkasını önüne alsın ve düşünsün; bu işi yapmaktan vazgeçsin. `Bazı akıllılar biz bu işi yaparız' derlerse, cezasına da katlanırlar. Canları yanar" dedi.