The Others 'Canlı kalkan'

'Canlı kalkan'

02.02.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:

Ücret eylemi yapan Star çalışanları neden destek görmedi ve eleştirildi? Yanıt, belgeli haberlerin ortaya koyduğu gerçeklerden satır satır çıkıyor

Canlı kalkan



Canlı kalkan



Medyanın itibarı konusundaki tartışma yeni sayılmaz. Yazılı, görsel ya da işitsel ürünleriyle her gün milyonlarca eve giren bir sektörden söz ediyoruz. Her gün, her saat sahneye çıkan medya için dışarıdan eleştiri elbette olacak.
Ancak, "itibar" tartışmasının basının içinden kaynaklanan bir bölümü var ki, orada doğruyla yanlış, haklıyla haksız çok karıştı. Kalem kavgalarından "boyalı basın" tartışmaları ve grup savaşlarına evrilen süreçte, ilginç bir deneyim de kazandı Türkiye. Kimi doğruların taşacağı da beklenen savaşlar, tam tersine bazı gerçeklerin gömülmeye çalışıldığı "kara delik"ler haline getirildi. Gerçekleri sergileyen haberler, "medya kavgası için sıkılmış mermiler" gibi gösterilmek istendi. Medyanın içinden açılan o kara delikler, her soru için "sermaye basını" gibi "anakronik" bir yanıtı olan dışarıdakilerin bir bölümünü yuttu! Ve bu dalga, bazı gazetecileri de etkiledi.
Bu sürecin bütün unsurlarını içeren bir olay var gündemimizde. Devletin, alacaklarını tahsil için Uzan ailesi şirketlerinin gelirleri üzerine ihtiyati tedbir ve haciz koymasının ardından ücret alamayan Star Medya Grubu'ndaki bazı çalışanlar açlık grevine başvurdular.
Ekonomi Servisi'nin 20 Ocak'ta yayımlanan "Star çalışanları maaş gösterisi yaptı" başlıklı haberinde, canlı yayına çıkarılan bazı çalışanların protestoları anlatılıyor. Metin, kapatılan İmar Bankası'nda yaklaşık 8.5 katrilyon liralık bir faturayla karşılaşan devleti protesto eden çalışanların, işverenden hesap sormadıklarını belirten bir bölümle sona eriyor.
Özdal Aydın, Meltem Ersoy, O. Akyol ve isim vermeyen bazı okurlar, haberin "taraflı" olduğunu öne sürüyorlar. Ali Dişli, "Nerede basın özgürlüğünü savunanlar? Binlerce meslektaşınız sokaklara atılmak istenmekte" diyor. Gökçe Ruacan, "Milliyet'te çalışanların esaretine acıdığını, bu tutumdan utandığını" yazıyor.
Eleştirileri yanıtlayan Ekonomi Servisi Şefi Murat Sabuncu, haberle hem eylemin duyurulduğunu, hem de sorunun kaynağına değinildiğini vurguluyor.
Haberde taraflı davranılmadığı, özel bir kasıtla hareket edilmediği anlaşılıyor. Bu durumu teyit eden önemli açıklamalar da var. Başbakan, "bağımsız BDDK'nın görevini yaptığını" vurgulayarak, "Star çalışanlarına, oynanan bu çirkin oyuna gelmemelerini tavsiye ediyorum. Olay Adabank ve İmarbank neticesinde ortaya çıkan acı tablodur. Star çalışanlarının bu duruma düşmesini istemezdik" diyor.

"Canlı kalkan olmayın"
Çağdaş Gazeteciler Derneği, 20 Ocak'taki açıklamasında, eylemin "kamuoyu ve gazetecilerden destek görmediğine" dikkat çektikten sonra, şu görüşleri dile getiriyor:
"Star'daki 'direniş'e ilişkin 'Kim yapıyor, kim yönlendiriyor?' türünden soruların sorulmaması için, Star çalışanlarının kendilerini medya - siyaset - ticaret ilişkilerinden bağımsız olarak konumlandırmaları şarttır. Ancak bu başarılabildiğinde, akıllara takılan 'topluma milyarlarca dolarlık kazık atanların çalışanları canlı kalkan olarak kullanması, şimdiye kadar basın özgürlüğü mücadelesinin hiçbir yerinde olmamış kimi yöneticilerin medya çalışanlarını hükümete karşı kışkırtma kurnazlığı gibi' algılamalar ortadan kaldırılabilir."
ÇGD açıklaması, sorunların yıkıcı rekabetin yok ettiği örgütlenmeyle çözülebileceği, mesajıyla sona eriyor.
Eylemin yanlış hedefe yöneldiğini somut gerekçeyle ortaya koyan BDDK da, grup gelirleri üzerine konulan tedbir ve hacizlerin personel giderleri açısından kaldırıldığını, ancak ücret ödemelerinin yapılabilmesi için istenen bordroların 26 Ocak Pazartesi gününe kadar gönderilmediğini vurguluyor. Açıklamada, "Çalışanların maaş alamamalarının sorumlusu, yaptıkları yayınların aksine BDDK değil, Uzan grubu ortak ve yöneticileridir" deniliyor.

Doğru adres ortada
Oğlu hakkında gıyabi tutuklama kararı bulunan ve kardeşiyle birlikte peşine düşülen Kemal Uzan, Interpol'ün "Soruşturma kaçağı aranıyor" başlıklı kırmızı bülteniyle bütün dünyada neden aranıyor? El konulan elektrik şirketleri, katrilyonların buharlaştırıldığı İmar Bankası ile fona devredilen Adabank'ın başına gelenlerin nedeni ne olabilir?
Star yöneticilerinin iddia ettiği gibi, Cem Uzan Genel Başkanlığı'ndaki Genç Parti'nin önünün kesilmesi için siyasi amaçla yapılan bir dizi operasyon mu? Yoksa, yıllardır yapılamayan yasal işlemler için, devlet organlarının, nedeni ne olursa olsun, arkalarında ilk kez bir "siyasi irade" bulmuş olması mı!
Çalışanların, ücretlerinin peşine düşmeleri doğru. Ancak bu doğru, halkın sırtına yüklenmiş katrilyonlarca liralık faturadaki büyük yanlışı silemez. Üstelik bu faturadaki "yanlış", çalışanlara, hesap soracakları "doğru" adresi de gösteriyorsa!