'Çete' direniyor...

Yedi saat 'içerde' tutulmalarına rağmen 'OYUNA DEVAM' kararı alan 'afacanlar çete'si, karakoldaki polisleri 'Memoli abi'lerine pek benzetememişler


       Parkta oynarken gürültü yaptıkları için gözaltında alındıktan sonra Adli Tıp Kurumu'na gönderilip, ardından da serbest bırakılan 'afacanlar çetesi' oyun oynamakta kararlı görünüyor.
       Karakola götürülme nedenlerini bir türlü anlayamayan yaşları 9 ila 13 arasında değişen sekiz çocuk, "Evde hapis mi duracağız?" derken dün yine 'suç mahalli' parkta biraraya geldiler. Sekiz kişilik 'organize suç örgütü' başlarından geçeni anlatırken hala şaşkındı:

'Memoli böyle yapmıyor ama...'

       R.S. (13): Yaşadıklarım yüzünden derslerime adapte olamıyorum. Bu hafta sonu hiç ders çalışamadım. Polislerin bizi minibüse bindirdiği sırada, pencereden bakan Hüseyin Amca'nın gülümsemesi gözümün önünden bir türlü gitmiyor.
       Memoli hayranı U.Ş. (12): Polis amcaların bizi azarlayarak minibüse bindirmesine çok şaşırdım. Memoli abi, hiç böyle davranmıyor. "Siz neden o amcanızın dediğini dinlemiyorsunuz" diye azarladılar.
       Hem öğrenci, hem berber çırağı B.U. (12): Benim gürültü yapmaya zamanım yok ki. İşten gelip dersin başına oturuyorum. En fazla akşamları bir saat arkadaşlarıma katılıp oyun oynuyorum.

'Bu kez karakola başkaydı'

       A.M. (11): Sınıf gezisi için götürüldüğüm karakolu bu kez farklı gördüm. Polis amcalar, insanları rahatsız etmeye hakkımız olmadığını söyledi. Ama gezimizde hep güler yüzlüydüler.
       M.S. (10): Adli Tıp Kurumu'ndaki doktor, polislere, "Neden böyle getirdiniz" diye kızdı. Sonra da bizlerle tek tek konuşup, "Gürültü suç olur mu? Siz topunuzu oynamaya devam edin" dedi.

Savcı bile şaşkın

       'Suçlarını sordum oyun oynamak dedi'
       Çocukların gözaltına alındığı gün nöbetçi olan Savcı İhsan Aras olayların gelişimi karşısında şaşkın. Gerekçeyi duyduğu anda çocukların bırakılmaları talimatını veridiğini söyleyen Savcı Aras şöyle konuştu: "Müracaat Savcılığı'na yapılan başvuru üzerine evrak karakola havale edilmiş. Karakol da emir gereği çocukları almış. Karakol amiri, 'Çocukları aldık, ne yapalım?' diye sordu. Suçlarını sorunca, 'Oyun oynamak' dedi. 'Böyle suç mu olur?' dedim ve hiçbir işlem yapmadan bırakılmaları talimatı verdim. Adli Tıp'a götürülmeleri beni aramadan önce olmuş."

Polis kendini savundu

       Çocukların bir şikayet üzerine gözaltına alındığını belirten İzmir Emniyet Müdürü Hasan Yücesan ise şunları söyledi: "Çocuklar nezarete mi alınmışlar? Polis bu olayda görevini yaptı. Karakolu öcü göstermenin bir anlamı yok. Karakolun kapısı, her yaşta insana açıktır."

Korkmaya başladılar

       Çocukların aileleri gözaltına alınan çocuklarının olayın şokunu hala atlatamadıklarını söylerken bakın neler anlatıyorlar:
       U.Ş'nin babası Faysal Ş.: "Oğlum sık sık, bir daha karakola götürülüp götürülmeyeceğini soruyor. Eskiden kendisini okula bırakmama kızardı. Artık benim de gelmemi istiyor va okulun bahçesine girene kadar elimi bırakmıyor."
       Hamza G.: "Çocuklar bir köşeye çekilip konuşuyorlar. Yanlarına gittiğimizde de susuyorlar. Çocukları bu halde görmek bizi kahrediyor."

       Psikiyatrist gözüyle....
       Mahkeme ve sorguda çocuklara yaklaşımın, erişkinlerden farklı olması gerektiğini belirten Ege Üniversitesi Çocuk Psikiyatrisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Yardımcı Doç. Dr. Serpil Erermiş, şunları söyledi:
       "Çünkü çocuklar; beyinsel, fiziksel ve ruhsal açıdan henüz yetişkin değildir. Çocuklarda yaşanan olay nedeniyle adli makamlara karşı korku, içine kapanma, ürkeklik gibi belirtiler baş gösterebilir. Bu noktada sosyal desteğe ihtiyaçları var."