Cezaevi aracına HAMAS usulü tuzak

ANKARA'daki Sivas Davası'na hükümlü getiren Adalet Bakanlığı'nın Kırşehir E Tipi Cezaevi aracı, terör örgütü HAMAS usulü bombalı saldırıya uğradı. Biri kadın dört kişinin Türkiye'de şimdiye dek benzeri görülmemiş biçimde patlayıcı yüklü otomobili havaya uçurduğu eylemde araçtaki biri astsubay, biri onbaşı altı kişi yaralandı.
Arızalanmış süsü verilerek yolun kenarına bırakılan bomba yüklü araç plakasının İstanbul'da bir kamyonete ait olduğu, aracın da çalındığı anlaşıldı.
Ankara 1 Nolu DGM görülen "Sivas Davası"nın sanıklarını taşıyan 06 YAT 36 plakalı cezaevi nakil aracı, dün saat 08.15'de Kırşehir'in Akpınar ilçesi çıkışındaki Sofrazlı köyü kavşağından geçerken, yolun sağ tarafına park etmiş 34 UHR 71 plakalı Şahin marka araç, uzaktan kumandayla infilak etti.
Üç araçlık konvoydaki cezaevi aracı, patlamanın etkisiyle yolun karşı şeridine geçerken, aynı anda karayolunun 30 metre gerisindeki bir tepeden, zırhlı araca ateş açıldı. Araç saldırının etkisiyle bir süre yoluna devam ederken, konvoy güvenlik amiri Jandarma Üstçavuş Faruk Akdoğan, Jandarma Onbaşı Hakan Turgut, araç şoförü Uğur Küçük ile Ali Kurt ve kimliği belirlenemeyen iki mahkum daha yaralandı. Yaralılar Kırşehir Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı.
Görgü tanıklarının ifadesine göre, saldırganlar 38 plakalı beyaz bir araçla olay yerinden ayrılarak, Yozgat istikametine kaçtı.

Ankara'dan aracı incelemek üzere özel bomba uzmanları gelirken, jandarma ve polis ekipleri bölgede geniş çaplı inceleme başlattı. Jandarma timleri, olay yerinde yaklaşık 30 metre uzunluğunda patlayıcı madde malzemesiyle çok sayıda Kalaşnikof kovanı ele geçirdi. Saldırganların bulunduğu tepede de, yasadışı TİKKO örgütüne ait iki flamayla patlayıcı madde bulundu. TİKKO flaması bulunması, eylemin sanıkları kaçırma hedefi taşımadığı yönünde yorumlandı.
Konvoyun yoldan geçiş saati konusunda bilgi sızdırılması ihtimaline karşı, istihbarat çalışmasına da başlandı.

Sivas Cezaevi'ndeki sanıklardan Mevlüt Atalay, Ekrem Kurt, Halil İbrahim Düzbiçer, Osman Çıbıkçı, Yıldırım Yüksel ve Özay Karatürk, Ankara'daki dava için çarşamba günü; Gürün Cezaevi'ndeki Durmuş Tufan ve Ali Kurt da önceki gün Kırşehir Cezaevi'ne götürülmüştü.
Olay üzerine tatilini keserek kente dönen Kırşehir Valisi Selahattin Başar, cezaevi aracındaki patlama ardından tutukluların kaçmaması jandarmaca tedbir alındığını, tutukluların başka bir araçla Kırşehir Cezaevi'ne getirildiğini açıkladı.

Cezaevi aracına kurulan bombalı tuzak, Ortadoğu'da İsrail hedeflerine karşı kanlı eylemler gerçekleştiren şeriatçı HAMAS ve Hizbullah örgütlerinin faaliyetlerini anımsattı. HAMAS, işgal altındaki Filistin topraklarında zaman zaman bomba yüklü araçlar ya da iki gün önce Kudüs'te olduğu gibi, bomba kuşanmış intihar komandolarıyla çok sayıda cana mal olan eylemler yapmıştı.

Ankara'daki duruşmaya sadece Kıbrıs'ta askerlik görevini yapan tutuklu sanık Fatih Erdem katıldı. Yargıç olay nedeniyle duruşmayı ertelemek isterken, sanık avukatları savunma yapacaklarını belirtti.
Sanık Özay Karatürk'ün avukatı Muammer Baran, müvekkilinin, dönemin Sivas Emniyet Müdürü Doğukan Öner'in ifadesi üzerine yakalandığını, ancak mahkemedeki yüzleştirmede Öner'in teşhiste bulunamadığını öne sürdü. Sanık Erdem de, suçsuz olduğunu belirterek tahliyesini istedi. Yargıç, sanıkların tutukluluk halinin devamına, esas hakkındaki savunmaların gelecek duruşmada alınmasına karar vererek duruşmayı erteledi.
DGM Savcısı Hamza Keleş, önceki duruşmadaki mütalaasında tutuklu 38 sanık için TCK'nın "laik Anayasal düzeni yıkmaya yönelik eylemli kalkışma" fiilini düzenleyen 146 / 1 maddesine göre idam, 14 sanık için beraat, 40 sanık için suça iştirakten 5 - 17 yıl arası hapis cezası, altı sanık için de dosyanın ayrılmasını talep etmişti.