The Others Dam ya da teras

Dam ya da teras

16.08.2003 - 00:00 | Son Güncellenme:

Dam ya da teras

Dam ya da teras


Sevgili Emre Aköz çarşamba günü köşesinde bu yılın oturma mekanı modasının teraslar olduğunu yazmış. Bar ve lokantalar püfür püfür esen teraslara taşınmış. Sıcak yaz gecelerinde bir yanda manzara, bir yanda ılık bir rüzgar ile içilen içkiler, yenilen yemekler... Emre Aköz "manzarası değişik, yaşadığın kente yukarıdan bakıyorsun" diyor. Şikayeti ise yüksek olan müzik sesi.

Sur'da gece
Öteden beri Doğu ve Güneydoğu il ve ilçelerinde "damda uyku" geleneği vardır... Püfür püfür esen bir dam. Bu geleneğe uyan ilçelerimizden biri Diyarbakır Sur. Ağustos- böceklerinin cıvıltıları, uzaktan gelen karabaş sesleri, yüzü şöyle bir yalayıp geçen rüzgarın eşliğinde uykuya dalıyorlar. Böyle uykuya dalan her 100 vatandaşımızdan 37'si ertesi gün gözlerini başka diyarlarda açıyor.

"Yaralı" Anadolu Kaplanı
Bir başka ilimiz, nam-ı diğer "Anadolu Kaplanı" şehrimiz Gaziantep. Gaziantepliler de "damda yatma" modasını yakından takip ediyorlar. Yazın ortalama 117 kişi damdan düşüyor. 50'si ortopedik (kol-bacak kırmak), 67'si beyin travması (kafa kırmak) teşhisi ile hastanelere taşınmış. Yine bu ilimizle ilgili bir başka bilgi: Önceki ağustos aylarından birindeyiz. Tam 400 kişi damdan ve balkondan düştükleri için hastanelere gelmiş...

Düşmenin yaşı yok
"Urfa.net Haberleri" de şehrimizin "damda uyuma alışkanlığı"na ilişkin ilginç hikayeler içeriyor. Altınbaşak köyünde Gülçin hanım evinin damından aşağı ineceği sırada dengesini kaybederek düşüyor. Siverek ilçemizin Alagün köyünde ise Mehmet bey damda dengesini kaybediyor ve düşüyor. Bir de uyumak için bir an önce dama çıkmak isterken düşen küçük bir kardeşimiz var; adı Emine. Yine dört yaşındaki Çiçek evladımız ayağı kayınca dama çıkmak üzereyken düşüyor. Mustafa bey ile Faruk bey de aynı gece damdan düşenler arasında. Dört günde bir ölü, altı yaralı....
Emre Aköz'ün terası ile bizim ülkenin damları ne kadar da farklı değil mi?