The Others Derisi de farklı

Derisi de farklı

23.01.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

Otokolik / Levent Köprülü Dünyanın en iyi otomobili olarak gösterilen Rolls - Royce'un deri döşemeleri de titiz bir çalışmanın sonucunda ortaya çıkarılıyor. Bir zamanlar sadece lüks markalara özgü bir özellik olan deri döşeme, son yıllarda birçok markanın üst donanım seviyelerindeki modellerinde tıpkı ahşap döşeme gibi standart ekipman içinde yer almaya başladı. Birçok firma, deri ve ahşabın o dayanılmaz keyif verici ayrıcalığını yaşamak isteyen tüketicilere, bu zevki uygun fiyatlara tattırmak için elinden geleni yaptı. Ancak bir firma var ki, o, "eli"nden gelenin kuşkusuz "en iyisi"ni yapıyor... Tabii ki, sadece sınırlı bir kitleye... Kim mi? Elbette Rolls - Royce... "Dünyanın en iyi otomobili" olarak kabul edilen Rolls - Royce, deri döşemelerinin kalitesiyle de ün yaptı. Tıpkı üretim biçimi gibi, aracın deri döşemeleri de, uzun süren titiz bir çalışmanın sonucunda ortaya çıkarılıyor. Bu iş, öncelikle otomobilin bütün iç yüzeylerinden kullanılacak, renk ve doku bakımından birbirine uygun deri parçalarının seçimi ve eşleştirilmesi ile başlıyor. Rolls - Royce'un Crewe'deki döşeme ustaları, bu iş için sıkı dokulu ve kendisine has bir parlaklığa sahip olan birinci sınıf Connolly derilerini tercih ediyor. Zira bu derilere yapay parlatma ve boyama işlemi gerekmediğinden, her şey bütün doğallığıyla sunulmuş oluyor. Şayet müşteri, iç kaplamalarla birlikte farklı bir seçenekte ısrar ederse, o zaman özel bazı boyama yöntemlerine başvuruluyor. Bunun için de, müşterilere yaklaşık iki düzine değişik renkte deri örneği ve kaplama seçeneği gösterilerek bir seçim yapmaları isteniyor. Ne de olsa, müşteriler zor beğenen ve servet değerinde bir meblağı, bu otomobil için harcamaya hazır kişilerden oluşuyor. Bu seçimin ardından ustalar için en zorlu dönem başlıyor. Ustalar tek tek elde kestikleri her deri parçasını sınıflandırıp, üzerlerine kullanacakları otomobilin şasi numarasını ve hangi parçada kullanılacağını belirten birer etiket yapıştırıyorlar. Ve sıra dikim işlemlerine geliyor. Makinelerde uygun "teğel" dikişleri yapılan parçalar, uygulanacakları yerlere yerleştirilip, yine elle ve gizli dikişle dikiliyorlar. Her model için belirli bir desen tasarımı olmasına karşın, ustalar, bazen kendilerine has desenler kullanmayı tercih ediyor. Böyle olunca da, o otomobilin döşemelerinin, hangi usta tarafından dikildiğini anlamak bile mümkün olabiliyor. Koltuk, ön panel, kapı içi gibi yerlerin dikilmesi için değişik dikiş biçimleri kullanılırken, tamamı sadece elde yapılıyor. En zor işlem ise, direksiyon simidinin kaplanması. Bunun için gerekli sıkılığı sağlamak amacıyla parçalar çok keskin bir neşter yardımıyla kesilip, birleştiriliyor ve çapraz dikişle, iki iğne kullanılarak karşılıklı dikiliyor. Bir otomobilin içinde kullanılan toplam deri miktarı 50 metrekareyi buluyor. Ustalar, tüm maharetlerini kullanarak, deri parçalarında çok fazla fire vermiyorlar. Ancak bazı bölümlerde, ek yapılamayacağı için uzun parçalar seçmeye özen gösteriyorlar. Sonuçta oldukça modern özellikleri içinde barından bu lüks otomobil, en ince sanat zevkiyle döşenerek müşterilerin "görme, duyma ve koku alma" duyularına hitap edilmesi amaçlanıyor... Pazarlık Smart'ın Hintli rakibi Aslında otobüs ve minibüs üzerine çalışan bir tasarımcı için, daha küçük bir araç çizmek kadar zor bir şey olmasa gerek. Hindistan'ın tanınmış otomobil tasarımcılarından biri olan Dilip Chabria, bu yıl beşincisi düzenlenen Yeni Delhi Otomobil Fuarı'na DaimlerChrysler'in minik otomobili "Smart"a rakip olabilecek bir araç hazırlamış. İki silindirli, dört zamanlı bir dizel motorla güçlendirilen bu minik araç, inansanız da inanmasanız da "üç kişilik"miş. Çizgiler açısından da Smart'a çok benzeyen bu aracın içi oldukça kaliteli malzemeyle imal edilmiş. Deri döşemeye de sahip aracın üretilip üretilmeyeceği kesin değil, ancak bilinen tek şey, Hintlilerin bu araçla oldukça gurur duydukları... Dedikodu Renault ABD'yi keşfe hazırlanıyor

Derisi de farklı
kolik / Levent Köprülü Dünyanın en iyi otomobili olarak gösterilen Rolls - Royce'un deri döşemeleri de titiz bir çalışmanın sonucunda ortaya çıkarılıyor. Bir zamanlar sadece lüks markalara özgü bir özellik olan deri döşeme, son yıllarda birçok markanın üst donanım seviyelerindeki modellerinde tıpkı ahşap döşeme gibi standart ekipman içinde yer almaya başladı. Birçok firma, deri ve ahşabın o dayanılmaz keyif verici ayrıcalığını yaşamak isteyen tüketicilere, bu zevki uygun fiyatlara tattırmak için elinden geleni yaptı. Ancak bir firma var ki, o, "eli"nden gelenin kuşkusuz "en iyisi"ni yapıyor... Tabii ki, sadece sınırlı bir kitleye... Kim mi? Elbette Rolls - Royce...
"Dünyanın en iyi otomobili" olarak kabul edilen Rolls - Royce, deri döşemelerinin kalitesiyle de ün yaptı. Tıpkı üretim biçimi gibi, aracın deri döşemeleri de, uzun süren titiz bir çalışmanın sonucunda ortaya çıkarılıyor.
Bu iş, öncelikle otomobilin bütün iç yüzeylerinden kullanılacak, renk ve doku bakımından birbirine uygun deri parçalarının seçimi ve eşleştirilmesi ile başlıyor. Rolls - Royce'un Crewe'deki döşeme ustaları, bu iş için sıkı dokulu ve kendisine has bir parlaklığa sahip olan birinci sınıf Connolly derilerini tercih ediyor. Zira bu derilere yapay parlatma ve boyama işlemi gerekmediğinden, her şey bütün doğallığıyla sunulmuş oluyor. Şayet müşteri, iç kaplamalarla birlikte farklı bir seçenekte ısrar ederse, o zaman özel bazı boyama yöntemlerine başvuruluyor. Bunun için de, müşterilere yaklaşık iki düzine değişik renkte deri örneği ve kaplama seçeneği gösterilerek bir seçim yapmaları isteniyor. Ne de olsa, müşteriler zor beğenen ve servet değerinde bir meblağı, bu otomobil için harcamaya hazır kişilerden oluşuyor.
Bu seçimin ardından ustalar için en zorlu dönem başlıyor. Ustalar tek tek elde kestikleri her deri parçasını sınıflandırıp, üzerlerine kullanacakları otomobilin şasi numarasını ve hangi parçada kullanılacağını belirten birer etiket yapıştırıyorlar. Ve sıra dikim işlemlerine geliyor.
Makinelerde uygun "teğel" dikişleri yapılan parçalar, uygulanacakları yerlere yerleştirilip, yine elle ve gizli dikişle dikiliyorlar. Her model için belirli bir desen tasarımı olmasına karşın, ustalar, bazen kendilerine has desenler kullanmayı tercih ediyor. Böyle olunca da, o otomobilin döşemelerinin, hangi usta tarafından dikildiğini anlamak bile mümkün olabiliyor.
Koltuk, ön panel, kapı içi gibi yerlerin dikilmesi için değişik dikiş biçimleri kullanılırken, tamamı sadece elde yapılıyor. En zor işlem ise, direksiyon simidinin kaplanması. Bunun için gerekli sıkılığı sağlamak amacıyla parçalar çok keskin bir neşter yardımıyla kesilip, birleştiriliyor ve çapraz dikişle, iki iğne kullanılarak karşılıklı dikiliyor.
Bir otomobilin içinde kullanılan toplam deri miktarı 50 metrekareyi buluyor. Ustalar, tüm maharetlerini kullanarak, deri parçalarında çok fazla fire vermiyorlar. Ancak bazı bölümlerde, ek yapılamayacağı için uzun parçalar seçmeye özen gösteriyorlar. Sonuçta oldukça modern özellikleri içinde barından bu lüks otomobil, en ince sanat zevkiyle döşenerek müşterilerin "görme, duyma ve koku alma" duyularına hitap edilmesi amaçlanıyor...


Smart'ın Hintli rakibi
Aslında otobüs ve minibüs üzerine çalışan bir tasarımcı için, daha küçük bir araç çizmek kadar zor bir şey olmasa gerek. Hindistan'ın tanınmış otomobil tasarımcılarından biri olan Dilip Chabria, bu yıl beşincisi düzenlenen Yeni Delhi Otomobil Fuarı'na DaimlerChrysler'in minik otomobili "Smart"a rakip olabilecek bir araç hazırlamış. İki silindirli, dört zamanlı bir dizel motorla güçlendirilen bu minik araç, inansanız da inanmasanız da "üç kişilik"miş. Çizgiler açısından da Smart'a çok benzeyen bu aracın içi oldukça kaliteli malzemeyle imal edilmiş. Deri döşemeye de sahip aracın üretilip üretilmeyeceği kesin değil, ancak bilinen tek şey, Hintlilerin bu araçla oldukça gurur duydukları...


Renault ABD'yi keşfe hazırlanıyor
Japon Nissan ile bir süre önce "evlenen" Fransız devi Renault, uzun süreden bu yana yollarını aradığı Amerikan pazarı için hazırlıklarını son aşamaya getirmiş durumda. Renault yetkilileri, Amerika'yı fethedecek modeli de aşağı yukarı belirlemiş durumdalar: Concept otomobilleri Avantime. Nissan'ın ABD'de yaygın satış ve dağıtım ağından yararlanmak isteyen Renault, tek kapılı minivan olarak lanse edilen ve yepyeni bir sınıf yaratmayı planladıkları Avantime'ı, Infiniti veya Nissan markasıyla bu ülkede pazarlamak üzere tüketici araştırmalarını sürdürüyor. Şayet sonuç olumlu çıkarsa, Avantime Amerikan yollarında gelecek yıldan itibaren salınmaya başlayacak.