The Others DİZİ: Çantasını kapan geliyor

DİZİ: Çantasını kapan geliyor

19.07.1998 - 00:00 | Son Güncellenme:

DİZİ: Çantasını kapan geliyor

DİZİ: Çantasını kapan geliyor

       Kimlik kartı: Başkent: Bişkek. Yüzölçümü: 198. 500 km2. Nüfus: 4. 600. 000
       Etnik yapı: Kırgız (Yüzde 60. 8), Rus( 15. 3), Özbek (14. 3), Ukraynalı(1. 5) Diğer(8. 1) (Tatar, Kazak, Alman, Uygur, Türk). Para birimi: Som (1 dolar 19. 8 som)
       İşadamı etiketi altında Kırgızistan'a giden, ancak ciddi bir yatırım yapmaktan çok, sadece günü kurtarmanın peşinde olan Türkler, bu ülkede de Türkiye'nin imajını zedeliyor. Hatta bir Türk işadamı 'Bunlar yüzünden Türk'ün adı burada bol parası olan, kadına kıza düşkün erkeğe çıktı' diyor

       TÜRKİYE'nin düş kırıklığı yarattığı bir diğer Orta Asya ülkesi de Kırgızistan. Gerçi Bişkek Büyükelçisi Türel Özkarol, bu değerlendirmeye katılmıyor ve Türkiye'nin özellikle başlarda Kırgizistan'ın bağımsızlığının korunması yolunda çaba harcadığını, bu gerçeğin gözden kaçırılmaması gerektiğini söylüyor. Özkarol'un değindiği nokta gerçekten de önemli, çünkü o dönemde Kırgizistan'a ve diğer bölge ülkelerinde verilebilecek en büyük destek buydu.
       Türkiye bu desteği vermesine verdi ama, daha sonrası için aynı değerlendirmeyi yapmak zor. Diğer bölge ülkelerinde olduğu gibi, Türkiye'nin buradaki olumsuz görüntüsünün önemli bir sorumlusu da, işadamı etiketiyle Kırgizistan'a gelenler. Bir Türk işadamı bu kişiler için "sert" değerlendirmelerde bulunuyor: Buraya cinsel açlıklarını doyurmak için geliyorlar. Bir masadaki 10 kişiden dokuzu mutlaka garson kıza asılıyor. Burada Türk demek, bol parası olan, kadına kıza düşkün erkek demek. Türkiye'de dikiş tutturamayanlar, macera için buraya geliyor. Çantasını kapan Kırgızistan'a geliyor...

       Promota'nın temsilciliğini yapan Ali Emiroğlu, 1991 ortalarında Bişkek'e gelmiş ve Kırgızistan'ın yabancı sermayeli ilk ortak şirketini kurmuş. İlk fırın ve ilk pizza dükkanını açan da yine o. Emiroğlu, Kırgızistan'a gelen Türkler'i dört gruba ayırıyor: 1) MHP'liler 2) İslamcılar 3) Maceracılar 4) Ciddi işadamları. Emiroğlu, Ankara'nın politikasını değerlendirirken, ilginç bir noktaya değiniyor ve Türk dostu yetişsinler diye Türkiye'ye eğitime götürülen öğrencilerin, Türk düşmanı olarak döndüğünü söylüyor. Bunun nedeni, öğrencilere sağlanan kötü koşullar, örneğin sekiz kişi aynı yerde yaşama zorunluluğu. Emiroğlu, bu öğrencilerden bir bölümünün eğitimlerini tamamlamadan, Türkiye'ye öfke duyarak döndüğününü anlatıyor. Ancak, bu noktada Türkiye'nin hatası galiba çok büyük değil, çünkü söz konusu öğrencileri Türkiye'ye gitmek için ikna etmeye çalışan yerel yetkililer koşullar konusunda yalan söylemiş.
       Bazıları da, aynı nedenle, Türkiye'ye öğrenci götürmenin büyük bir yanlış olduğunu belirterek, "Türk düşmanı insanlar yaratmadan Kırgizistan'da okullar açılabilirdik" diyor. Türkiye bu hatasını anlamış olmalı ki, Kırgızistan ve diğer bölge ülkelerinde okullar açmaya hız verdi. Bişkek'te şu anda iki Türk üniversitesi bulunuyor. Ama, sürekli olarak bir yerde hata yapılıyor. Öyle olmasa, Türk Büyükelçiliği'ndeki eğitim müşaviri kadrosu iki yıldır boş tutulmaz, asaleten atama yapılırdı.

       Kırgızistan, Orta Asya ülkeleri içinde her anlamda en liberal olanı. Kuşkusuz bunda, üniversiteden politikaya geçen Devlet Başkanı Askar Akayev'in büyük payı var. Diğer liderlere oranla Türkiye'ye daha sıcak yaklaşan Akayev, Milliyet'in sorularını şöyle yanıtladı:
       - Rusya bu bölgede nasıl bir rol oynuyor? Rusya'sız bir şey yapmak mümkün mü?

       - Her zaman önemli rol oynadı. 19. yüzyılda ve özellikle 20. yüzyılda. Rusya ile birlikte Sovyetler çatısı altında yaşadık. Eminim 21. yüzyılda da bu bölgede büyük etkisi olacak. Bu çok doğal. Hesaplarımızı buna göre yapmalıyız. Fizikçi olarak size şu örneği verebilirim: Güneş ve çevresinde gezegenler vardır. Gezegenleri yörüngede tutan güneğin çekme gücüdür. Güneş yok oluncaya kadar çekme gücü sürer. İşte, Rusya güneşin rolünü oynuyor, biz küçük devletler de onun çevresinde dönüyor. Rusya'nın çekme gücü kaybolmayacağına göre, bunu dikkate alarak karşılıklı yarar için kullanmak gerekir.

       - Ya Türkiye ile ilişkiler...

       - Ben memnunum. Türkiye'nin etkisini de Kırgızistan yararına kullanmalıyız. Türkiye için de yararlı ilişkiler kurulmalı. Türkiye bizden çok uzak, ama ortak köklerimiz var.

       - Türk cumhuriyetleri terimi sizi rahatsız ediyor mu?

       - Hayır. Arap Birliği var, Avrupa Birliği var, Panamerikan ülkeleri var. Türkçe konuşan ülkeler birliği neden kimseyi rahatsız etsin? Ortak gelenek ve kültürümüz var. Ekonomik temel üzerinde birleşebiliriz. Ben Orta Asya ülkelerini ziyaret ederken, bütün yükü neden Türkiye'nin üzerine yıkıyorsunuz diye soruyorum. Türkiye'nin bu bölgeyi etkisi altına almak istediği sanılıyor. Ben böyle düşünmüyorum, karşılıklı çekme var. Evet, belki daha üstün hedeflere ulaşmak istedik, ama olmadı. Hatalardan söz edenlere katılmıyorum. Başlarda biz de çok heyacanlıydık. Çok büyük hedefler belirledik, az şey elde edebildik. Bununla da yetinebiliriz. Büyük hedeflere her zaman ulaşılmaz.

       - Türkiye son dönemde daha gerçekçi bir siyaset mi izlemeye başladı?

       - Bugün ilişkilerimiz daha gerçekçi, daha pragmatik bir temele oturdu. Büyük potansiyel var. Geçenlerde Sayın Demirel'le - ona Süleyman Ağa diyorum - bunu konuştuk. Çok hikmetli bir insan. Onu Sokrates'e benzetiyorum.

       TÜRKİYE'nin Orta Asya'daki başarıları arasında, Türk Hava Yolları'nın (THY) bölgeye tarifeli seferler düzenlemesi de bulunuyor. Kuşkusuz, bu, başlangıçta siyasi bir karardı. Ancak, THY'nin kalitesi, siyasi kararı kısa sürede ekonomik kazanca çevirdi. THY'nin Bişkek Müdürü Ilgar Alptekin, 25 Mayıs 1996'da Bişkek bağlantılı Almatı (Kazakistan) seferlerinin başladığını, geçen nisan ayında ise, doğrudan seferlere geçildiğini anlatıyor. THY'nin başarısı, Orta Asya seferleriyle gerçek bir köprü görevini yerine getirmesi ve özellikle yabancıların tercih ettiği havayolu haline gelmesi. THY'nin Bişkek'e haftada iki, Almatı ve Aşkabad'a dört, Taşkent'e ise üç seferi bulunuyor.

       Yıllık bütçesi 400 milyon doların biraz üzerinde olan Kırgızistan'da, çoğu hizmet sektöründe 150'ye yakın Türk firması bulunuyor. İki ülke arasındaki ticaret hacmi 50 milyon dolar, müteahhitlerin aldıkları işlerin tutarı ise, 235 milyon dolar. 35 milyar ton, yani Zonguldak'ın 30 katı linyit rezervine sahip olan Kırgızistan, yılda bir milyon ton linyit ithal ediyor. Üç serbest bölgesi olan ülke bu alanda Orta Asya'da tek. Bişkek Büyükelçiliği Ekonomi Müşaviri Ahmet Gökpınar, Türkiye'nin Kırgızistan'da düş kırıklığı yarattığı değerlendirmelerine katılmıyor ve "Cihan devleti olmuşuz. Burada ABD ile rekabet edebiliyoruz" diyor. Kırgızistan'ın asıl ticaret ortakları ise, Rusya, Özbekistan ve Kazakistan.

       Yarın: 1 Türk 2 Japon'dan akıllı mı?