DKNY, takım elbise ruhunu kırdı

DKNY, takım elbise ruhunu kırdı
DKNY Mağazalar Direktörü Zeynep Ekşioğlu, insanların artık rahat giyinmek istediğini ve bunun çalışma hayatına olumlu bir şekilde yansıdığını söylüyor.
5 yıldır DKNY Mağazalar Direktörü olarak çalışan Zeynep Ekşioğlu, Robert Lisesi’nden mezun olduktan sonra Boğaziçi Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi’ni bitirdi. Bir yıl medya sektöründe çalıştıktan sonra, ABD’ye DKNY firmasında staj yapmaya gitti. Annesi Melek Aşkın, DKNY’nin Türkiye temsilciliğini yapıyordu. Firmanın uluslararası satış departmanında çalışırken, mağaza sistemini, satışı ve şirketin yurtdışı ilişkilerini nasıl kurduğunu öğrendi. Türkiye’ye döndükten sonra da DKNY mağazalarının yönetimini üstlendi. 5 yıldır aktif olarak bu görevi sürdürüyor.
ABD’deki iş hayatının Türkiye’dekinden çok farklı olduğunu söyleyen Zeynep Ekşioğlu, özellikle moda dünyasında büyük bir rekabet yaşandığını belirtiyor;
'Ben İstanbul’daki iş hayatının acımasız olduğunu ve uzun saatlere yayıldığını düşünüyordum. Bunun ne kadar yanlış olduğunu New York’a gidince anladım. İnsanların sosyal hayatları minimuma indirilmiş, sabahın kör saatlerinde kalkıp işlerine koşup gece yarılarına kadar çalışıyorlar. Üç öğün yemeklerini şirkette yiyorlar. Moda sektöründe çok büyük bir rekabet var. Çok sayıda yetenekli insan var. Onların arasından sıyrılmak için yetenekli, güzel, çalışkan, şirin olmanız, devamlı gülümsemeniz lazım. Çalışma koşulları çok ağır. İnsanlar işlerinde başarılı olmak uğruna yalnızlığı tercih ediyorlar'.

Rahat giyim yaygınlaşıyor
Donna Karan’ın uzun yıllardır ABD’nin en başarılı kadın modacısı olduğunu söyleyen Zeynep Ekşioğlu şöyle devam ediyor:
"Bizim koleksiyonumuz DKNY markası daha çok şehirli insana dönük. Kıyafetlerimiz çok amaçlı. Hem gündüz iş yerinde, hem de akşam bir kokteyle giderken giyilebilecek kıyafetler. DKNY, takım elbise - döpiyes ruhunu kırdı. ABD’de insanlar daha rahat giyinmek, kendilerini takım elbise içinde değil, başka şekilde ifade etmek istiyorlar. Erkekler gömlek değil tişört giymek istiyor, kravat takmak istemiyorlar. ABD’de özellikle cuma günleri uygulanan serbest giyim yavaş yavaş haftanın bütün günlerine yaygınlaşıyor. Yaratıcı ortamlarda kıyafetin işe çok fazla yansıdığını görüyoruz."
Türkiye’de bazı sektörlerdeki kadın yöneticilerin çok tutucu olduğunu ifade eden Zeynep Ekşioğlu, döpiyes giymenin bir ciddiyet göstergesi olarak algılandığını söylüyor; "Etek - ceket giymek ciddiyet göstergesi gibi algılanıyor. Döpiyesleri çok tutucu buluyorum. Özellikle finans gibi sektörler çok tutucu. Zaten şirketlerin kendi içlerinde de kısıtlamalar var. Etek boylarından çoraba kadar kıyafet yasakları söz konusu. Bunlar insanları çok kısıtlıyor. Rahat edemediğin zaman çalışman daha zor oluyor."