01.11.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:
Tübitak MAM kongresinden günlük hayata kolayca uygulanabilecek önemli sonuçlar çıktı. Prof. Dr. Ayşe Baysal ile Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil aynı noktada birleşerek ''optimal beslenme'' konusunun altını tekrar çizdi.
Tübitak MAM (Marmara Araştırma Merkezi) Gıda Enstitüsü tarafından düzenlenen Uluslararası Gıda ve Beslenme Kongresi’nin ikincisi geçtiğimiz hafta gerçekleşti. Her yıl farklı temaların işlendiği kongrenin bu yılki ana teması ''Gelecek için gıda'' olarak seçilmişti.
Besin öğelerinin sağlık ile olan ilişkilerini incelerken bilim adamları günlerce yıllarca laboratuvarda çalışmalar yapıyor, gıda sanayine bu konuda önemli destek veriyor. Oysa bu besinleri tüketirken aklımızda kalan ilk şey ve tercihimizi belirleyen en önemli nokta genelde lezzet oluyor. Yemek yerken bazen hiç düşünmüyor olabilirsiniz ama aslında gelecek için önemli bir karar veriyorsunuz. Besinlerin işlevsel özellikleri hastalıklara karşı koruyucu ve sağlığı iyileştirici geliştirici özellikleri birçok araştırmacı tarafından sürekli yenileniyor.
Kongrede mesleğimizin Türkiye’deki kurucusu duayenemiz Prof. Dr. Ayşe Baysal Hocam da vardı. Beslenmeye bu kadar âşık ve kendi hayatında da tüm bildiklerini uygulayan başka birisi olamaz diye düşünüyorum. Bahçesinde çeşitli otlar yetiştiren, her sabah sofrasından ceviz, yeşil biber ve meyveyi eksik etmeyen hocamıza uzun ve sağlıklı ömürler diliyorum. Ayşe hocam bize beslenme ve hastalıklar ile ilgili çok değerli bilgiler aktardı. Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil ile Ayşe Hocam aynı noktada birleşerek ''optimal beslenme'' konusunun altını tekrar çizdi. Bence kongrenin en önemli tespitlerinden biriydi bu. Optimum beslenme yani ''minimum hastalık riski, maksimum iyi hal/sağlık'' dolayısıyla maksimum sağlıklı yaşam. Bunun için organizmanın yeterli ve dengeli yani optimum beslenmesi şarttır. Bunun sağlanamadığı durumda ise;
Yetersiz Beslenme = Bağışıklık sisteminde zayıflamaya sebep oluyor.
Aşırı Beslenme = Birçok hastalık için zemin hazırlama ve yaşam süresinde kısalma oluyor.
|
||
---|---|---|
Yetersizlik | Hastalık | Aşırı tüketim |
Potasyum, kalsiyum, magnezyum | hipertansiyon | tuz ve doymuş yağ |
Flor | diş çürüğü | şeker |
İyot | guatr | |
Antioksidantlar | meme kanseri | yaÇ ve doymuş yağ |
Folik asit,B12,B6,vit E,C antioksidantlar | kalp hastalıkları | yaÇ ve doymuş yağ |
siroz | alkol | |
C vitamini | mide hastalıkları | tuz,tütsülenmişbesin |
Posa | kalın bağırsak hast. | rafine tahıl |
Egzersiz | şişmanlık | yağ, şeker |
Antioksidantlar | kanser | yağ, toksik besin |
Kalsiyum, D vitamini, flor | osteoporoz | tuz, protein, kafein |
Demir, folikasit, B12,protein | anemi | çay |
Posa, egzersiz | diyabet | şeker, rafine tahıl |
Kongreden çıkan bazı önemli ipuçları şöyle;
Soya ürünleri daha çok doğu kültürlerinde tüketilmektedir. Ama ülkemizde de tüketimin gittikçe artması olumlu bir gelişme olacaktır. Çünkü yüksek oranda isoflavonlar bulunmaktadır.