The Others DTP operasyonu

DTP operasyonu

27.04.2009 - 00:13 | Son Güncellenme:

Ergenekon’da 12. dalga gözaltı ve tutuklamalarla eşzamanlı yapılan DTP operasyonlarını haber vermekle birlikte, eşit biçimde sorgulamayan Milliyet’in tutumu eleştiri konusu oldu

DTP operasyonu

Her hafta yeni bir gündemle sarsılan Türkiye’de haberlerin takibi kadar gazete sayfalarına dağılımı da ‘kuyumcu terazisi’ kadar hassas olmayı gerektiriyor.
Ergenekon’da 12. dalga gözaltılar ve tutuklamalarla çakışan ‘DTP operasyonu’nda olduğu gibi, okurlar bazen bu dengenin gözetilmediğini düşünüyorlar.
Mustafa Çalım adlı okurumuzun eleştirisi de Milliyet’in Ergenekon’u sorgularken, aynı duyarlılığı DTP’ye yönelik gözaltı ve tutuklamalarda sergilemeyişine yönelik.  Yazı İşleri’ne sormadan önce, haberlerin dağılımına baktık:
Milliyet, operasyonu 15 Nisan 2009 tarihinde birinci sayfadan “DTP’lilere PKK operasyonu” başlığıyla vermiş. 15 ilde eşzamanlı olarak yapılan operasyonlarda, aralarında üç DTP genel başkan yardımcısı ile Öcalan’ın avukatlarının da bulunduğu 51 kişinin, ‘PKK’nın Türkiye’deki faaliyetlerini yürüttükleri’ gerekçesiyle gözaltına alındığı bilgisi haberde yer alıyor.
DTP’lilere yönelik operasyonlar ertesi gün de devam etti ve gözaltına alınanlar 80’in üzerine çıktı.
Milliyet 16 Nisan 2009 tarihinde bu haberi de “DTP’ye sekiz ilde operasyon 85 gözaltı” başlığıyla iç sayfalarına taşıdı. 

Neden sorgulanmadı?

Mustafa Çalım adlı okurumuzun eleştirisi şöyle:
“Ergenekon operasyonlarıyla ilgili her türlü hukuksuzluğu manşetine taşıdınız ama DTP’lilere yapılan operasyonu görmezden geldiniz. Milliyet’in Ergenekon’u sorguladığı kadar bu olayı da sorgulamanızı beklerdim. Şimdi sormak isterim: Seçimlerden hemen sonra PKK operasyonu diyerek DTP’lilerin gözaltına alınmalarını da Milliyet’in sorgulaması gerekmez miydi? Bir haftadır sabırla Milliyet’in PKK operasyonu diyerek DTP’lileri gözaltına almasıyla ilgili haberleri nasıl verdiğinizi izliyorum. Bakın DTP’lilere operasyonun yapıldığı gün, 15 Nisan 2008 tarihli Milliyet gazetesinin manşetinde Ergenekon var. Ne diyorsunuz: ‘İşte gözaltındaki eğitim melekleri’; sayfanın en altında, PKK baskınında DTP’lilere gözaltı küçük görülmüş. Hadi ilk gün diyelim olayı anlamaya çalıştınız.
İkinci gün gözaltılar devam ediyor ama Milliyet birinci sayfadan bu kez hiç görme gereğini duymamış, onun yerine ‘Tepkiler çığ gibi büyüyor’ diyerek 12. dalgayı yine manşetine taşımış, üçüncü gün yine Ergenekon... Ergenekon’da hocaların neden gözaltına alındıklarını da güzel özetlemişsiniz. ‘5’i de AKP iktidarına muhalif’ demişsiniz. Peki seçimlerden sonra Kürt siyasetçilere, belediye başkanlarına yönelik bu operasyonları da sorgulayarak manşetinize neden taşımıyorsunuz? Hukuk ve demokrasi isteyen her ülke, vatandaşlarına eşit mesafede durmalı. Demokrasi birini görüp diğerini görmemek değildir. Acaba DTP’liler de hukuka uygun olarak mı evlerinden alındı, kaçta alındı, bu operasyonlar zamanlama açısından ne ifade ediyor? Bütün bunları da sormalıydınız. Demokrasiye inanç ve samimiyet budur. Sonuçta bir Kürt vatandaşı size bunları yazdı diye de düşünebilirsiniz. Değilim. Türkiye’de yaşıyorum, bu topraklarda yaşayan aynı kaderi paylaştığımız bütün insanları da kardeşim kabul ediyorum. Türk-Kürt ayrımını da kabul etmiyorum... Eşitlikse herkese eşitlik, hak hukuksa herkese hak hukuk olsun.”

Haberin Devamı

Yazı İşleri’nin görüşü
Okur eleştirileri üzerine Milliyet Yazı İşleri’nin görüşü şöyle:
“Bir gazetenin sorumluluğu birinci sayfa haberleriyle sınırlı değildir. Türkiye’nin gündeminin yoğunluğu, bazı haberlerin birinci sayfalarda her gün yer bulmamış olması, söz konusu haberleri önemsiz hale getirmez. DTP’ye yönelik operasyonlar, Milliyet’in birinci sayfasında yer aldığı gibi, operasyona ilişkin gelişmeler de gün gün takip edildi. DTP’ye yönelik operasyonun yanı sıra, operasyona yönelik değerlendirme ve açıklamalar da iç sayfalarımızda geniş yer buldu. Dolayısıyla okurumuzun birinci sayfa haberlerine bakarak bu konuda Milliyet’e yönelik eleştirilerini haksız buluyoruz.”

Ombudsman’ın görüşü
DTP operasyonlarıyla ilgili eleştiri ve beklentiler, ‘haberlerin neden verilmediği’ değil, Ergenekon’da olduğu gibi neden ayrıntılı olarak işlenmediği, ‘PKK operasyonu’ başlığı altında toplu bir yargı oluşturulduğu ve kimlerin gözaltına alındığı konusunda resmi bilgilerle yetinmeyen sorgulamalardan neden kaçınıldığıdır.  Böyle zamanlarda yazarların da devreye girmesiyle, okurlarımızın eksik bulduğu ‘sorgulama’ ihtiyacı hukuksal ve siyasi sorgulamalarla ortadan kalkabilir.
Zorluk, operasyonların hızının ve gözaltına alınan kişilerin toplumsal rollerinin önemine göre manşet ve sürmanşet olmayan olayların iç sayfalarda görülmesinden kaynaklanıyor.
Poyrazköy’de ortaya çıkarılan lav silahları, tutuklanan muvazzaf subaylar, rektörleri de DTP’lileri de gündemden düşürmedi mi?
Dipçiklenen çocuk fotoğrafı tüm haberlerin önüne geçti!
Okurlarımızın bu tür haber değerlendirmelerinde kasıt aramasına gerek yok.
Milliyet’in sayfaları, mesleki etik, hukuk ve yayın ilkeleri çerçevesinde tüm olaylara açıktır.