The Others Düzce’deki Kobe

Düzce’deki Kobe

11.09.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

Düzce’deki Kobe

Düzce’deki Kobe


Beş yıl önceki Kobe depreminde evsiz kalan Japon depremzedeler için yapılan konutlar, şimdi Düzceli depremzedeleri ağırlıyor


       Beş yıl öncesiydi. Çekik gözlü, kısa boylu insanlar için sıradan başlayan bir kış günü, hiç de sıradan bitmedi. Hemen her yıl yer kabuğu onlara ihanet edip bir yerinden çatlardı. Ama bu kez hiç beklemedikleri bir yerden vurdu. Kobe’liler 16 Ocak 1995 günününde 6400 insanını depreme kurban verdiler. Evsiz binlerce Kobe’li için prefabrik konutlar yapıldı. O konutların duvarları, gözyaşına, acıya, kimi zaman umutsuzluğa, aileye yeni katılan üyenin ilk gülüşüyle umuda tanıklık etti.
       Biz o zaman Kobe’yi bilmiyorduk. O zaman onların acılarına tanıklık etmiş prefabrik duvarların beş yıl sonra bizim tanıklığımızı yapacağımızı bilmiyorduk. Japonya o zaman bize bu kadar yakın değildi. Haber bültenlerinde geçen ölümlerin sayısı sadece bir rakamdı o zaman. Beş yıl sonra Japonya’dan bir kaç deniz, binlerce mil, onlarca dağ uzaklıkta Düzce’de kurulmuş bir prefabrik kentin caddesinin adının Kobe Caddesi konulacağını da bilmiyorduk henüz. Suziki bir otomobil markasıydı sadece. Günün birinde prefabrik konutumuzun camına beş altı yaşındaki Suziki’nin yaptığı kuş resmini yapıştıracağımız aklımıza bile gelmezdi.
       Oysa şimdi öyle mi? Haritada Japonya’nın yerini gösteremeyecek kadınlar, şimdi Suziki’lerin, Naisuki’lerin, Otogi’nin ve Hazuki’nin yaptığı resimleri özenle koruyorlar.

       Acılara ikinci tanıklık
       Düzce’de geçen hafta açılışı yapılan TürkJapon Prefabrik kenti, depremzedelerin yeni yuvası oldu. Toplam 720 prefabrik konutun en önemli özelliği beş yıl önce 6 bin 400 kişinin yaşamını yitirdiği Kobe depremi sonrası kurulan ve ordaki depremzedelerin kaldığı konutlar olması. Kalıcı konutların yapılmasının ardından sökülen ve beş yıl boyunca muhafaza edilen 30 metrekarelik konutlar, geçtiğimiz ay Japonya’dan Türkiye’ye getirildi. Düzce’nin girişindeki alana kurulan konutlarda şimdi aylardan bu yana çadırkentlerde yaşamını sürdüren depremzedeler kalıyor. Konutların her birinin dışını süsleyen resimler ise, Kobeli depremzede çocukların imzasını taşıyor.
       Bir ay önce konutunun anahtarını teslim alan Fatma Güler üç çocuğu ile şimdi çok mutlu olduklarını söyledi. Güler’in evini Naisuki Suziki’nin imzasını taşıyan kuş ve çiçek resimleri süslüyor. Güler “Düzce depreminden bu yana Gümüşpala’da kurulan çadırkentte çok zor şartlarda yaşıyordum. Başvurum kabul edildiğinde dünyalar benim oldu. Konutları daha önce Kobe’de depremzedelerin kullanmış olduğunu duyunca çok duygulandım" dedi.
       Gülendam Kara ise “Bizimle aynı acıyı yaşamış insanların yaptığı bu desteğe ne kadar teşekkür etsek azdır. Bu resimleri tıpkı bizim çocuklarımız gibi acı çekmiş Japon çocuklarının yaptığını biliyoruz. İsimlerini okuyup onları sevgiyle anıyoruz" dedi.

       Biz de aynı özenle koruyacağız
       11 aylık oğlu Oğuzhan ve eşi ile birlikte bir aydır yeni konutunda yaşayan Hacer Toncu ise şunları söyledi: “Beş yıl önce kullandıkları konutlarını tertemiz saklayıp sonra da bize gönderdiler. Posta kutuları bile aynen duruyor. Biz de aynı özenle bu evleri koruyacağız ve bizden sonra ihtiyacı olacak insanlara bırakacağız."
       Prefabrik kentin yöneticisi Figen Varol ise, Düzceli olduğunu belirterek şöyle dedi: “İstanbul’daki işimi bırakıp buraya yerleştim. Dünyanın bir ucundan insanlar gelip bize yardımcı oluyorsa bizim kendi insanımıza daha büyük destek vermemiz gerekir. Konutuma ilk girdiğimde duvarlara bakıp, “Bu duvarlar kim bilir nelere tanıklık etti" dedim. Umarım bundan sonrasında hep güzelliklere tanıklık ederler. “