The Others Gökkuşağının gizemi

Gökkuşağının gizemi

13.05.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

Gökkuşağının gizemi

Gökkuşağının gizemi


Mikdat Kadıoğlu / Meteoroloji Mühendisi


       Sizi bilmem ama ben hala rastgeldikçe çizgi film seyrederim. Bir sabah yine gözüm bir çizgi filme takıldı. Film Nuh Tufanı’nı anlatıyordu. Filmin sonuna doğru Nuh Tufanı sona erdi ve Allah dünyadaki yeni yaşam için Hz. Nuh’a öğütler verdikten sonra gökyüzünde mucizevi bir şekilde gökkuşağı oluştu. Aslında çizgi film Tevrat’taki bir hikayeyi işliyordu. Tevrat’a göre Tufan’dan sonra Allah, gökkuşağını Hz. Nuh’a elindeki “yayı" yere bıraktığına ve dünyayı bir daha sellerle yok etmeyeceğine dair bir işaret olarak göstermişti.
       Buna benzer şekilde gökkuşağı ile ilgili dünyada pek çok değişik inanç ve hikaye vardır. Birçok ulus gökkuşağını dev bir köprü ya da bir kapıya benzetir.
       Örneğin, Ruslar, Avusturyalılar ve Japonlar, gökkuşağını ölenlerin ruhlarının cennete gitmek için kullandıkları bir köprü olarak görmüşlerdir. Yeni Zelanda yerlileri de ölen kabile şeflerinin yeni evlerine gitmek için kullandıkları yol olarak düşünürler. Güney Afrika’nın Zulu yerlilerine göre de kraliçenin kemeridir. Almanlar çifte gökkuşaklarındaki ikincil gökkuşağını, şeytanın işi olarak görür ve ikinci gökkuşağını şeytanın Allah’a karşı üstün gelmek için yaptığını söylerler.
       Sibirya civarında yaşayan Moğollar ve Şiroki Kızılderilileri de onun Güneş Tanrısı’na ait paltonun kenarı olduğuna inanırlar. Bu ortak inanç Moğollar ile Kuzey Amerika yerlilerinin akraba oldukları düşüncesini de kuvvetlendiren bir delildir. Bazı Budistler ise gökkuşağındaki renkleri yedi gezegen ve dünya üzerindeki yedi bölge ile ilişkilendirir. Araplar ise Allah’ın veya bulutun bir yayı olduğunu düşünür. Hintliler Tanrıçaları Indra’nın, Yunan tanrısı Zeus gibi, gökkuşağını mızrak olarak kullanılan yıldırımla birlikte yay gibi yanında silah olarak taşıdığına inanmaktadır.
       Ülkemizde de gökkuşağı ile ilgili ilginç inanç ve hikayeler bulunmaktadır. Bizdeki “gökkuşağının altından geçen erkeklerin, kız; kızların da erkek olur" hikayesi gibi bir hikaye dünyanın başka hiçbir yerinde yoktur. Ayrıca, sadece bizler gökkuşağını yerdeki bir cisme benzetir ve ona “ebemkuşağı" da deriz. Gökkuşağı ile ilgili inançları tartışmamız mümkün değil, ama cinsiyet değiştirme gibi hikayelerin doğru olmadığını söyleyebilirim. Yoksa günümüzde ameliyat olmak yerine uçaklarla gökkuşaklarının içinden geçerek acısız ve sancısız cinsiyet değiştirmek mümkün olurdu. Gökkuşağı ile ilgili en doğru gözlemlerden biri de denizcilere aittir.
       Denizciler gökkuşağını sabahleyin görürlerse o gün olası bir fırtınadan dolayı endişe duyarken; akşam görürlerse bir sonraki gün havanın güzel olacağını bilirler ve mutlu olurlar. Teknik açıklamasına girmeden, bunun modern meteoroloji bilimine göre genelde doğru olduğunu söyleyebilirim. Meteorolojinin gelişmesine bağlı olarak bugün dünyada suni gökkuşağı yapımında çalışan pek çok meteoroloji mühendisi bulunmaktadır. 1992’de Rio de Janerio’da toplanan Dünya Zirvesi’nde olduğu gibi bazı özel günlerde suni gökkuşakları oluşturulmaktadır. Pek yakında turistik tesislerde de gökkuşağına karşı, yemek yemek, çay ve kahve içmek için seanslar düzenlenebilecektir.
       Gökkuşağı ile ilgili henüz çözemediğim bir soru var kafamda: Sizce gökkuşağı sadece seyirlik bir şey midir? Yoksa aslında gökkuşağının da doğada bizim henüz bilmediğimiz bir işlevi var mıdır?