The Others Gözlerine inanamadı

Gözlerine inanamadı

06.09.1999 - 00:00 | Son Güncellenme:

Gözlerine inanamadı

Gözlerine inanamadı


ABD Dışişleri Bakanı, deprem felaketinin tablosunu görünce şaşkınlığını 'Aman Tanrım. Müthiş bir trajedi. Tüylerim diken diken oldu' sözleriyle dile getirdi. Albright, ABD'nin her türlü yardımı yapacağı sözünü verdi


       ABD Dışişleri Bakanı Madeleine Albright, Ortadoğu'dan Vietnam'a uzanan gezisi sırasında programında olmadığı halde ABD'nin deprem dolayısıyla verdiği desteği yansıtmak amacıyla dün Türkiye'ye yaklaşık dört saatlik bir ziyarette bulundu. İsrail ve Filistin arasındaki Wye Anlaşması'nı yürürlüğe sokan imza töreninin gerçekleştirildiği Mısır'dan sabah hareket eden Albright, 11.30 sıralarında İstanbul'a indi. Albright, gelir gelmez bölgede görevli ABD birliklerine ait askeri bir helikopterle İzmit'e hareket etti.
       Dışişleri Bakanı İsmail Cem'in eşlik ettiği Bayan Albright, "İki ülkenin iyi günlerde birbirine destek olan iki dost olduğunu, kötü günlerde de bu dostluk ve desteğin süreceğini" vurguladı. Albright, "Ziyaretim tamamen insani destek amaçlı, ancak ABD'nin Türkiye'ye karşı bağlılığını ve dostluğunu da bir kez daha hatırlatmayı da istiyorum" dedi.

Gezinin perde arkası

       Albright ile Dışişleri Bakanı İsmail Cem, Atatürk Havalimanı'ndan Kocaeli'ne ayrı helikopterlerle gittiler. Milliyet'in aldığı bilgilere göre, helikopteri Körfez bölgesinde çok alçaktan uçan Albright, enkaz yığınları arasında havadan gördüğü tablo karşısında gözlerine inanamadı. Konuk bakan, şaşkınlığını, helikopterde kendisine eşlik eden görevlilere "Aman Tanrım! Büyük trajedi" sözleriyle dile getirdi.
       Albright, kısa ziyareti sırasında Ankara'nın uzun süredir üzerinde çalıştığı "Türkiye - ABD Ticaret ve Yatırım Anlaşması" konusunda Washington'un olumlu mesajını iletti.
       "IMF ve Dünya Bankası'na söyledik, size büyük destek verecekler. Her türlü yardımı ve elimizden gelen herşeyi yapacağız" diyen Albright, Amerikan yönetiminin mesajlarını iletirken şunları söyledi:
       "Depremden sonra Amerika'daki bütün cemaatlerin dini liderleri ortaklaşa beni ziyaret ettiler ve depremde size yardım edilmesini söylediler. Bu beni çok etkiledi. Biz zaten Türkiye'ye Amerikan hükümeti olarak değil, Amerikan halkı olarak yardım edeceğiz."
       "Avrupa Birliği konusunda Türkiye'yi sonuna kadar destekliyoruz" diyen konuk bakan, "Zaten Yunanistan ile de ilişkileriniz gayet iyi gidiyor" mesajını verdi. ABD Dışişleri Bakanı, deprem onganizasyonu konusunda da, Türkiye'ye "İlk günlerde biraz eksiklik olmuş, ama arada geçen zamanda çok şey yapmışsınız. Ama ilk günlearde galiba istenildiği gibi yardım ulaşmamış" dedi.
       Deprem bölgesinden İstanbul'a Dışişlerui Bakanı Cem ile birlikte dönen Albright, duygularını, "Korkunç bir deprem yaşamışsınız. Tüylerim diken diken oldu. Müthiş bir trajedi" sözleriyle dile getirdi.

Cem: Müteşekkiriz

       Deprem bölgesine gerçekleştirdiği hızlı ziyaretin ardından İstanbul'a dönen Albright, burada Dışişleri Bakanı Cem'le görüştükten sonra bir basın toplantısı düzenledi.
       Basın toplantısının başında, Türkiye'nin deprem yardımında bulunan yerli ve yabancı herkese müteşekkir olduğunu vurgulayan Cem, en büyük yardımı sağladığına işaret ettiği ABD'ye kişisel teşekkürlerini sundu.
       Konuşmasına "Türkiye'de olmaktan duyduğu memnuniyeti" belirterek başlayan Albright da, ABD Başkanı Bill Clinton'ın depremden dolayı büyük üzüntü duyduğunu vurguladı.

"Uğramadan duramazdım"

       Ortadoğu barışı için İsrail ve Mısır'a giden, ardından Vietnam'a geçmeye hazırlanan Albright, "Bu kadar yakındayken böyle bir olay ertesi Türkiye'ye uğramadan duramazdım" dedi. Deprem bölgesindeki görüntüleri "İnanılmaz" olarak niteleyen ABD'li bakan, zararın büyüklüğünün farkında olduklarını, Türkiye'ye destek olmak için ellerinden geleni yapacaklarını kaydetti. ABD'nin şu ana dek depremzedelere 11.5 milyon dolarlık mali destek verdiğini anlatan Albright, Amerikalı ekiplerin de beş kişiyi kurtardığını, 100 binlerce kişiye barınak ve tıbbi yardım sağladığını söyledi.
       Albright, "İnsan kaybı çok büyük. Ne yapsak orada yakınlarını kaybedenlerin üzüntüsünü yok edemeyiz, ama ekonomik destekle Türkiye'nin kayıplarının üstesinden gelmesine çalışacağız" dedi. "Deprem ertesi gözlenen birlik ruhu ve yeniden yapılanma çabaları eşsiz" diyen Albright, ABD vatandaşlarının da kısa süre içinde milyonlarca dolar yardım topladığına dikkat çekti.
       ABD'nin Türkiye'ye "uzun vadeli destek sağlayacağını" da vurgulayan Albright, Türkler'in depremzede vatandaşlarının canla başla yardımına koşmasının kendilerini çok etkilediğini söyledi. NATO'nun Kosova'ya gerçekleştirdiği müdahalenin mimarlarından olan Albright, Türkiye'nin Sırp güçlere karşı gerçekleştirilen "Müttefik Güç" harekatı sırasındaki desteğinin "unutulmaz" olduğunu belirtti.

ABD'nin Demir Lady'si

       Çek kökenli Madeleine Albright ya da asıl adıyla "Madlenka Korbelova" dış politika profesörülüğünden ABD'nin ilk kadın Dışişleri Bakanı olmaya uzanan başarılı bir kariyere sahip. Gazeteci olmak isterken evlenip çocuk sahibi olunca bu isteğini gerçekleştiremeyen Albright, imkansızlıklara karşı savaşıp Columbia Üniversitesinde doktora yaptı.
       "Şahin bakan", BM nezdindeki ABD Büyükelçiğini yaptığı dönemde, ani çıkışlarıyla parlayarak diplomasi kariyerinde adım adım yükseldi. 1937 doğumlu "çetin ceviz" Albright, 2. Dünya Savaşı sırasında ABD'ye kaçtı. Sert, kararlı ve atak tavrıyla dikkat çeken Albright, yeri geldiğinde ince diplomasiyi es geçip taşı gediğine oturtmasıyla eski İngiltere Başkanı Margaret Thatcher'a benzetiliyor.
       Yakınlarıysa onun son derece candan, neşeli ve esprili biri olduğunu söylüyor. "Biz seyircilerden hatta aktörlerden değil tarihi yazanlardan olmalıyız" sözleriyle işbaşı yapan Albright, ABD'nin Haiti, Bosna, Kosova ve Irak'ta son derece "aktif" bir dış politika rolü oynamasını sağladı.

'Bunlar hepimizin çocukları'

       Sezin Öney - İbrahim Gürsel İstanbul / Kocaeli
       ABD Dışişleri Bakanı Madeleine Albright, rüzgar gibi geçen birkaç saatlik deprem gezisinde helikopterle çok alçaktan uçarak enkazı yakından gördü. Kısa ziyaret, gazetecilerin yoğun ilgisi nedeniyle küçük bir bunalıma da sahne oldu.
       Ortadoğu gezisini, deprem felaketi nedeniyle Türkiye'ye de uzatan Albright'ın ziyaretinden notlar şöyle:

       * ABD Dışişleri Bakanı, deprem bölgelerinde incelemelerde bulunmak ve başsağlığı dileklerini iletmek üzere dün saat 11.50'de özel bir uçakla Türkiye'ye geldi. Konuk bakanın gelişinin, ziyaretten hemen önce birkaç saat öne çekilmesinin "güvenlik önlemi" gereği olduğu yorumları yapıldı.

       * Kiremit rengi bir pantalon üzerine krem rengi bluz giyen bayan Albright, yakasındaki "kartal" broşuyla dikkat çekti. Albright'ın, ziyaret ve açıklamalarının türüne göre broş seçtiği, kendisini yılana benzeten Irak'a ilişkin açıklamalarında "yılan" broşu taktığı anımsatıldı.

       * Albright, Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'nde Dışişleri Bakanı İsmail Cem, ABD Büyükelçisi Mark Parris, ABD'nin İstanbul Başkonsolosu Frenk Urbancic ve öteki ilgililer tarafından karşılandı. Albright, uçaktan indikten sonra beraberindeki heyet ve İsmail Cem ile birlikte, ABD'ye ait altı helikopterle Kocaeli'ye hareket etti. Kosova'da da görev yapan Albright'ı taşıyan Amerikan helikopterinin İngilizce "Bataklık" anlamına gelen adı dikkat çekti.

       * Helikopterlerin Körfez bölgesi üzerinde yaptığı çok alçak uçuş sırasında konuk bakan felaketin yarattığı yıkımı yakından gördü. Heyeti Kocaeli'de Vali Memduh Oğuz ve Büyükşehir Belediye Başkanı Sefa Sirmen karşıladı.

       * Ziyaret öncesi büyük heyecan yaşanan Kocaeli'nde Albright'ın Amerikan deniz piyadelerinin kurduğu çadırkenti ziyaret edeceği haberi üzerine alarma geçen polis, çevre temizliği yaptırdı. ABD'li güvenlik görevlileri de basın mensuplarının çantalarını didik didik aradı.

       * Albright'ın gelişinden önce, Kocaeli Cengiz Topel Havaalanı'nın depremden sonra kullanılan sivil apronuna giden Türk gazeteciler içeriye alınmadı. ABD'li güvenlik görevlileri, daha önce içeriye giren A.A ve TRT ekibinin dışarıya çıkmamakta direnmesi halinde, helikopterle temasa geçerek geziyi iptal ettireceklerini bildirdiler. Bunun üzerine, A.A ve TRT ekibi dışarıya çıkarken, diğer gazeteciler de içeriye sokulmadı.

       * Albright'ın, Amerikan deniz piyadelerinin kurduğu çadırkentteki gezisinde de gazeteciler ile polis ve ABD'li güvenlik görevlileri arasında tartışmalar yaşandı. ABD'li gazeteciler polis korumasında görev yaparken, Türk gazeteciler, ABD Dışişleri Bakanı'nın yanına yaklaştırılmadı. Albright'ın gezdiği çadırlardan görüntü almak isteyen gazetecilerin üzerine çıktıkları yataklar çöktü.

       * Bekirpaşa beldesindeki çadırlarda depremzedelerle sohbet eden Albright, burada çok duygulandı. Çadırkentte daha önce saptanan bir çadıra girerek "Telören" ailesi ile tercüman aracılığıyla sohbet eden ABD'li Bakan, yaraların sarılmasına yardımcı olacaklarını söyledi. Çadırda bulunan çocukları kucağına alıp seven Albright, "Bunlar hepimizin çocukları. Onları korumak bizim görevimiz" dedi. Albright'a herkesin dokunmaya çalışması dikkat çekti.

       * Çadırkentte Amerikalı korumaların oluşturduğu güvenlik zincirini açtıran bakan, bu kez Türk güvenlik birimlerinin önlemleriyle karşılaştı. Albright çadırkent, sahra hastanesi ve Amerikan Deniz Piyadeleri'ni 15'er dakikalık jet ziyaretler düzenledi.

       * Albright ile Dışişleri Bakanı Cem, incelemelerin ardından İstanbul'a döndüler. Albright ve Cem'i taşıyan helikopter 14.15'te Atatürk Havalimanı'na geldi. İki bakan incelemelerin ardından, havaalanındaki VIP odasında başbaşa görüştüler.

       * Havaalanında basın toplantısı düzenleyen Albright'ı izleyecek gazeteciler ile diğer davetlilerin çantaları, x - ray cihazının yanısıra ABD'lilerin özel olarak eğittiği köpeklerce de kontrol edildi.

       * Albright, basın toplantısının ardından İsrail ve oradan da Vietnam'a gitmek üzere Türkiye'den ayrıldı.

AB üyeliğine tam destek

       ABD Dışişleri Bakanı Albright, deprem sonrası Avrupa Birliği (AB) ve Türkiye ilişkilerinde ABD'nin rolünün ne olacağı yolundaki soruya, "Biz Avrupa Birliği içinde değiliz. Ancak Türkiye'yi AB üyesi olarak görmek istiyoruz ve bu konudaki desteğimizi her fırsatta belirtiyoruz" yanıtını verdi.
       ABD Dışişleri Bakanı, "Ne zaman AB kabinesinde yer alan bir meslektaşımı görsem, Türkiye'nin tam üyelik için adaylığa uygun olduğunu söylüyorum" dedi. Albright, Türkiye'de insan haklarıyla ilgili gelişmeler olduğunu ve bu konularda oldukça hassas olan AB'ye üyelikte böylesi gelişmelerin "yardımcı" olacağını söyledi. "Türkiye'de AB'yi ilgilendiren büyük gelişmeler söz konusu" ifadesini kullanan ABD'li Bakan, "AB'deki meslektaşlarımın bu konuya sık sık dikkatini çekiyorum" dedi. "Türkiye'nin yerini zengin bir Batı demokrasisi olarak görüyoruz" diyen Albright, AB üyeliğinin de bu çerçevenin içinde yer alan bir hedef olduğunu kaydetti.

'Yunanistan'la olumlu ilişkiler sürmeli'

       Basın toplantısında Türk - Yunan ilişkilerinin geleceğiyle ilgili kendisine yönetilen soruya, "İki ülke de müttefikimiz. İlişkilerinin olumlu seyrettiğini görmek bizi de sevindiriyor" yanıtını veren, Yunanistan'ın depremzedelere verdiği desteği "Son derece olumlu bir hareket" olarak yorumlayan Albright, uzun vadede ilişkilerin şu an ulaşmakta olduğu çizgiyi devam ettirmesini beklediklerini belirtti. ABD Dışişleri Bakanı, "Depremin tüm korkunçluğuna rağmen, getirdiği olumlu bir nokta, iki komşunun ilişkilerinin yakınlaşması oldu" dedi. Gerek Yunanistan gerek de Türkiye ile dostluk ve dayanışma içinde olduklarını, bu nedenle iki ülkenin yakınlaşmasını son derece sevindirici bir gelişme olarak yorumladıklarını kaydeden Albright, bu yakınlaşmanın Türkiye'nin AB üyeliği ve Batı standartlarında refah içinde bir demokrasi olma hedefine katkıda bulunacağının da altını çizdi.

Tekstil kotası müjdesi

       Albright, Türkiye'nin depremden kaynaklanan ekonomik zararını karşılamasına destek olmak amacıyla tekstil kotalarında rahatlama sağlanacağını, bu amaçla 20 Eylül'de Washington'a gelecek Türk heyetiyle kotalara verilecek son şeklin kararlaştırılacağı toplantılar yapılacağını bildirdi.
       Deprem bölgesinin "Türkiye'nin son derece ileri olduğu tekstil endüstrisinin kalbi" olması nedeniyle böyle bir uygulama gerçekleştirmeye karar verdiklerini de belirten Albright'ın bu açıklaması iki ülke arasında ticari anlaşma anlamına gelen kotaların yeniden düzenlenmesini gündeme getirdi.
       Türk tekstil ve konfeksiyon sektörünün ABD'ye ihracatında 40 ayrı kategorideki mal kotaya tabi tutuluyor. Konfeksiyon kategorilerinden en fazla tişört, gecelik ve bornozda sıkıntı yaşanıyor. 1998'de 65 milyon adetlik ABD kotasının yüzde 100'ü kullanılırken, bu yıl uygulanan 73 milyon adetlik kotanın da 60 milyon adedi şimdiden doldu. Türkiye yıllık kotaları kısa sürede yüzde 100 dolduruyor.
       Türkiye'nin 1998'de tekstil ve konfeksiyon ihracatı, kotalı ve kotasız ürünler olmak üzere toplam bir milyar 150 milyon dolar. Bu yıl ise bir milyar 200 milyon dolar olarak hedefleniyor.
       Tekstil kategorisinde de yatak çarşafları ve yünlü kumaş ihracatında sıkıntı yaşanıyor. ABD'nin geçen yıl tekstil - konfeksiyon ithalatı toplam 60 milyar dolar. Türkiye ABD'nin ithalatında 19'uncu sırada yer alıyor. ABD'nin 1998 ithalatı 1997'ye oranla yüzde 13 artarken Türkiye'nin payı ise yüzde 21'e çıktı. Yetkililer kotaların kaldırılması halinde ihracatın ikiye katlanacağını belirtiyorlar.

Deprem tahvili Ecevit'le görüşülecek

       Albright ,"deprem tahvilleri"yle ilgili yönetilen soruya ise, "Elimizden geleni yapmaya kararlıyız. Ekonomik destekle ilgili ayrıntıları Başbakan Ecevit'in Washington ziyaretinde görüşeceğiz" yanıtını verdi.
       Türkiye, depremin yolaçtığı maddi zararı ve yeniden yapılanmanın maliyetini karşılamaya yönelik olarak ABD Hazinesi'nin kefilliğinde tahvil çıkarma hazırlığında. Türkiye ABD garantili bu tahvillerle dış piyasadan 3 ile 5 milyar dolar arasında borçlanmayı hedefliyor.
       Hazine'nin konuya ilişkin hazırladığı projeye göre, deprem tahvillerinin bir milyar dolarlık ilk etabı Avrupa Euro piyasasına ihraç edilecek. Deprem tahvillerine dış piyasanın yanısıra iç piyasada da büyük talep olması bekleniyor. İç piyasada tahvillerin vadesinin 3 yıl olacağı, dış piyasalarda ise 5 ile 7 yıl arasında tutulacağı bildiriliyor.