The Others Gözlükçü mü, göz doktoru mu?

Gözlükçü mü, göz doktoru mu?

10.01.2001 - 00:00 | Son Güncellenme:

ÇAPRAZ ATEŞ

Gözlükçü mü, göz doktoru mu

Gözlükçü mü, göz doktoru mu?

ÇAPRAZ ATEŞ

AYŞEGÜL AYDOĞAN

Sağlık Bakanlığı’nın TBMM’ye sunduğu, gözlük ve kontakt lens verme yetkisinin pratisyen hekim, gözlükçü ve kontakt lens firmalarına verilmesini öngören kanun tasarısı, doktorların tepkisini çekti. Göz doktorları, kanun tasarısının, halkın göz sağlığını tehlikeye atacağını ileri sürerek karşı çıktılar. Bakanlık ise, "Türk Optometri ve Optik Meslekler Kanunu" teklifini, göz muayenesinin uzun sürmesinin ve hastanelerde gözlük almak için oluşan kuyrukların engellenmesi amacıyla verdiğini belirtiyor.

Prof. Ercan Öngör - İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi
Göz muayenesi, sadece gözlük muayenesi değildir
Türk Oftalmoloji Derneği İstanbul Grubu Başkanı ve İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ercan Öngör: Göz muayenesi, sadece gözlük muayenesi değildir. Gözlük muayenesi yapılırken birçok hastalığın farkına varılabilir. Muayeneyle anlaşılmayan, ancak cihazla görülebilecek rahatsızlıklar olabilir. Bunlar ancak 3 - 4 yıllık bir eğitimle kazanılabilecek şeyler. Herkes kendi işini yapsın. Optisyen yani gözlükçü ticarethanesinde gözlük verilmesi etik ve doğru değil. Optisyenin (gözlükçünün) görevi, doktor tarafından yazılmış reçeteleri hazırlayarak hastalara hizmet sunmaktır. Bu yasanın geçmesi halinde, olur olmaz gözlük verme ve yanlış kontakt lens kullanımı nedeniyle görme kaybına kadar giden, hastalarda düzeltilemeyecek ciddi sorunlar ortaya çıkabilir. Göz hastalıkları uzmanlığı kazanmamış kişi, hastaya müdahale edemez, gözlük reçetesi veya ilaç yazamaz, ameliyat yapamaz.
Tasarıya göre, eğitim sertifikalı hekimlere gözlük muayene hakkı verilmesi düşünülüyor. Burada "gözlük hekimi" diye bir meslek grubu tanımlanıyor. Diğer bir maddede ise ise gözlük camı ve kontakt lens aynı kategoride değerlendirilmiş.
Son Avrupa kongresinde Avrupalı meslektaşlarım bizim ülkemizde gözlük veren gözlükçülerin bulunmamasının şans olduğunu söylediler. Üstelik AB’de gözlük veren gözlükçüler beş yıl okuyor. Eğitim sırasında, saptayabilecekleri hastalıkların da eğitimini alıyorlar. Buna rağmen doğru teşhis koyamıyorlar. AB üyesi bazı ülkeler bu meslek grubundan kurtulmak istiyor. Çünkü zararlarını gördüler. Sağlık Bakanlığı, gözlükçülerin ticari baskısına yenik düşmemeli. Gözlükçüler işi ticaret haline getirdiler. Kontakt lens imalatçıları da fırsat bilerek, muayenene yapmak ve lens vermek istiyorlar. Halbuki kontakt lens bir protezdir. Kontakt lens satıcısı gözde ortaya çıkabilecek sorunların farkına varamaz. Hekimlerin muayenehanelerinde kontakt lens satması da yasaktır

Tahir Soydan - Temel Sağlık Hizmetleri
Doktorlar endişelenmesin
Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Tahir Soydan: 1940’lı yıllarda çıkan bir kanunun, günümüz şartlarına göre gözden geçirilmesi gerekiyor. Çünkü kontakt lens o yıllarda yoktu. Yeni kanun tasarısında bu konuda bir yönetmelik çıkacağı hükmü yer alıyora. Ancak henüz belli olmayan ayrıntılar tartışılacak.
Mevcut yasa zaten pratisyen hekime gözlük yazma yetkisi veriyor. Gözlükçülük yasasında tabip tanımı konulmuş. Kanuna göre sadece göz doktoru kastedilmiyor. Herhangi bir hekim gözlük reçetesi yazma hakkına sahip görünüyor. 1219 Sayılı Kanun’da göz hekimi tanımı var ama bundan sonra çıkan şu an mevcut gözlükçülük kanununda tabip tanımı var. Sağlık Bakanlığı tüm tabipler reçete yazmasın diye kanun çıkarıyor. Ancak, "Özel eğitim alan doktorlar yazabilsin" diyor. Yasa değişikliği aslında yetkiyi daraltıyor. Gözlükçülerin gözlük vermesi diye bir husus tasarıda yer almıyor. Göz doktorları bu konuda endişe ediyor ama bu yönde düzenleme yok. Kontakt lenste ise hiçbir yasal düzenleme yok. Herkes kontakt lens kullanıyor.

Bakanlığın kanun teklifinin gerekçesi
Ucuz görme testi yapılmalı
Bakanlığın, kanun teklifinin gerekçesi şöyle:Ülkemiz nüfusunun yaklaşık yüzde biri ama vatandaşlarımızdan oluşmaktadır. Bu, ülkemizin göz sağlığı açısından içinde bulunduğu kötü durumu ortaya koyuyor. Bu oranın daha da artmaması için insanımızın daha ucuz, düzenli ve kolay görme testi yaptırmaları sağlanmalıdır. Yarım asır önce hazırlanan kanunla yüksekokul mezunlarının işyeri açma yetkisi bulunmuyor. Bu yasal düzensizlik, optisyenlik program mezunlarının kazandıkları bilgi, beceri ve aldıkları eğitime yönelik çalışma yapmalarını mümkün kılmıyor. Bu durum fenni gözlükçülük mesleğini icra etmeye yetkili olanlar ile ilgili bazı değişiklikler yapılmasını zorunlu hale getirmiştir.



ENTELLEKTÜEL BAKIŞ