Güney Kıbrıs’ta ırkçılık beraat etti

Milliyet Kıbrıs yazarımız Aziz Karaaziz'in yazısı...

Geçtiğimiz hafta Güney Kıbrıs’ta 5 Kıbrıslı Türk gencin uğradığı saldırıyı unutmadık.
Saldırganları aklamak için seferber olanlar oldu.
Günün sonunda bizim çocuklar suçlu çıktı.
Yanlış yapmışlar.
Karşılığında da hak ettikleri bir dayak yemişler.
Ne güzel bir yaklaşım.
İki yıl önce ikinci Cumhurbaşkanımız Talat’ın Limasol’da başına gelenleri hala hatırlarız.
Konferans için orada bulunan Talat ELAM’ın saldırısına uğramış, deyim yerindeyse canını zor kurtarmıştı.
Rum Yönetimi Başkanı Anastasiadis olaya tepki göstermiş ve hatta Limasol Polis Müdürü’nü sorumlu bularak görevden almıştı.
İşte o olayın mahkemesi sonuçlandı.
Olayın sorumlusu olarak hakim karşısına çkarılan iki ELAM üyesi beraat etti.
Gerekçe olarak da “yeterli kanıt olmadığı” öne sürüldü.
Bakar mısınız lütfen.
Onlarca kameranın çektiği olaya kanıt bulamamışlar.
İnanılır gibi değil.
Yazık, çok yazık.
Ama Sayın Talat şanslıymış.
En azından mahkeme O’nu suçlu bulmadı.
Yapabilirdi de.
Artık herşey mümkün.
Nasıl ki darp edilen 5 gencimiz kusurlu bulundu ve bunu biz yaptık, Talat da Rum mahkemesi tarafından suçlu bulunabilirdi.
*****
Kimin suçlu kimin suçsuz olduğu tartışmasını şimdilik bir kenara bırakalım.
Esas tehlike çok daha büyük.
Kim suçlu kim suçsuz tartışmalarını yaparken gördük ki iş artık başka bir boyutta.
Özellikle sosyal medyada “biz de karşılık verelim” nidaları yükselmeye başladı.
Bu ilk kez oluyor.
Bunun ikinci aşamaya yani uygulamaya geçmemesi gerek.
Gençlerin başlatacağı bir toplumsal çatışmanın bizi nereye götüreceği malum.
Liderliklere çok büyük görev düşüyor.
Özellikle de Rum liderliğine.
Israrla söyledik, sorumluların bulunması ve cezalandırılması lazım diye.
Yapmadılar.
Limasol olayında bir kaç tutuklama oldu ama onlar da delil yetersizliğinden beraat ettiler.
Kıbrıs Türk liderliğinin de bu konuda ısrarcı olması gerek.
Ne gerekiyorsa yapılmalı.
Pimi çekilmiş bir bomba mı desek yoksa fitili ateşlenmiş bir TNT kalıbı mı..
Ne desek sonuç değişmiyor.
Rum tarafında ırkçılık beraat etti ve son derece tehlikeli bir noktadayız.
*****
Terörün çirkin yüzünü ne yazık ki bir kez daha gördük.
İstanbul Atatürk Havalimanı’nda yaşanan terör saldırısında hayatını kaybedenlerin acısı içimizi yaktı.
Anavatan Türkiye’nin dış politikada önemli adımlar attığı bir günde, İsrail ve Rusya ile yaşanan krizlerin sonlandırıldığı bir zamanda yapılan bu saldırı manidardır.
Türkiye elbette teröre boyun eğmeyecektir.
Ve ey terör, adın her geçtiğinde seni lanetlemeye devam edeceğiz.
Hayatını kaybedenlerin ruhu şad olsun..